/6/ Uykusuz Geceler

1.1K 69 10
                                    

Bu hikaye niye böyle çok beğenildi yaa teşekkür ederim ❤️

Bu bölümü sevimliresi 'ye ithaf ediyorum oyları ve yorumları için 😭💗

İyi okumalar bebikler ❤️❤️❤️❤️

***

Git gide ağırlaşan vücudumu yatağa bıraktım. Saat neredeyse gece yarısına gelmişti fakat nikah daha henüz bitmişti. Tüm kemiklerimin sızladığını hissediyordum. Ayakkabılarımı çıkarmak bir yana öte tarafa dönecek kadar gücüm yoktu.

Huysuz mırıltılar çıkarmak dışında pek bir şey yapasımda yoktu zaten. İnler gibi; "Periiii...." dedim.
Aslında söyleyecek bir şeyim yoktu sadece yakınıyordum. Hmm'layarak yatağın kenarına oturdu.

"Perii.." dedim tekrardan. Giydiği siyah eteğin ucunu çekiştirdim ve beni sevmesini bekledim. Ne istediğimi anladı. Eli saçımı bulduğunda gözlerim kapandı. Gereksiz temasları sevmezdim fakat değer verdiğim ve yanında olmayı sevdiğim insanlarlayken temas bağımlısı olup çıkıyordum.

Nazik elleri saçlarımı sevmeye devam ederken bilincim yavaş yavaş kapanmaya başladı. Çok uyulası bir ortam vardı şuan. Açılan kapının sesiyle irkilerek gözlerimi açtım.

"Geberdim."

Tanıdık ses kulaklarıma dolduğunda dirseklerimin üzerinde dikeldim. "Hah!" dedi Peri. "Sen geldiğine göre ben gideyim artık."
Kaşlarım kendi kendine çatıldı. "Bu saatte, kendi başına mı?"

Söylediklerime karşı sadece yüzüme baktı. Kuzey beni onaylayarak kafasını salladı hızla. "Aynen kendin gitme. Musa bıraksın seni."

"Olmaz!" diye çemkirdim. "Onu ne olduğu belirsiz bir adamla mı göndereceğiz!?" Dediklerimle karşımdaki adamın kaşları benimkiler gibi çatıldı. "Kaç yıllık çalışanımız Asaf. Ona güvenmeyeceğim de kime güveneceğim?"

Aslında doğru söylüyordu galiba. Bazen paranoya yapıyordum. Fakat şimdiden kafamda 637393 tane senaryo canlanıyordu ve tedirgin oluyordum. Bir anda onun başına kötü bir şey gelme ihtimali beynimi yemeye başlamıştı.

Yine kurmaya başladım işte! Derin bir nefes aldım. "Sen yine de dikkatli ol ve eve varınca beni ara." dedim Peri'ye yönelik. Kafasını salladı. Oda baya yorulmuştu bugün. Daha önce böyle bir etkinlikte bu kadar uzun durduğunu düşünmüyordum ki benim gibi dört basamak merdiven çıkınca yorulan biriydi. Her şeyi beraber yaptığımız için zamanla klon gibi olmuştuk. Hatta aynı anda aynı tepkileri verecek kadar benziyorduk birbirimize.

Öpücük attı ve veda edip odadan çıktı. Belki aramazdı. Yani hemen unuturdu büyük bir ihtimal. İşkence niteliği taşıyan topukluları ayaklarımdan çıkardım. Oflayarak küpeleride çıkardığımda Kuzey yatağa çöktü.

"Kulaklarını ne zaman deldirdin?" diye sordu birden. İlk önce anın getirdiği şaşkınlıkla bir şey söyleyemedim. Beynim yavaş yavaş soruyu algılayınca; "Ha kulağımı... Lise 12 ya da 11' de deldirdim." dedim.

"Ailen nasıl izin verdi? Yani, böyle şeyler pek hoş karşılanmıyor ya ondan sordum."

Dudak büzdüm. Ona bunu söylemenin ne kadar doğru olduğunu bilmiyordum. Fazla uzatmadan açık olmaya karar verdim. Neden saklasaydım ki? "Farketmediler bile."  omuz silktim. "Şuan seninle evleniyorum. Nikahımız kıyıldı. Onlar geldi mi? Hayır.  Anlayacağın beni pek düşünmüyorlar."

Gözlerim gözlerini bulduğunda aceleyle kaçırdı bakışlarını. Yüzünde mahçup bir ifade vardı. "Afedersin." diye fısıldadı. Tamamen ona odaklanmış olmasaydım onu duymazdım bile. Tekrar omuz silktim.

Kaderin Kırmızı İpi (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin