/8/ İlkler

1.1K 77 9
                                    

BİN OKUMA OLMUŞ 💓💕💗💕💗💗💕💗💕💗💓♥️💓💗💕♥️💓♥️💓♥️💗♥️💓♥️💗♥️💓♥️

COK MUTLUYUM YAİYAİAYAİ

Bu bölümü Glnur7934 'e ithaf ediyorum ❤️❤️❤️

İyi okumalar götünü yediklerim 💜💜

***

Kafamı cama yaslamış, gözlerimi akıp giden yola dikmiştim. İçimde garip bir his vardı, rahatsız edici bir his. Utanç mıydı yoksa başka bir şey mi, bilmiyorum. Sadece rahatsız ediciydi.

Yan tarafa dönüp Kuzey'e bakamıyordum. Hiç bir şey olmamış gibi davranmak istesem bile olmuyordu. Zaten nasıl öyle yapabilirdim ki? Resmen öpmüştü beni! Hemde dudaktan..

...

Kuzey, yavaşça bana biraz daha yaklaştığında sıkıca gözlerimi yumdum. Dudaklarımın üzerinde hissettiğim yumuşaklıkla ayaklarımın bağı çözülmüştü sanki. Ellerim benden bağımsız Kuzey'in kollarına çıktı.

Yüzüm ve kulaklarım yanıyordu. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum çünkü bu benim ilkimdi. Evet daha önce sevgilim olmuştu, hemde çok defa ama hiç biriyle bu kadar yakın temas halinde bulunmamıştım. Ki ben öpüşmekten haz alan bir insan değildim. Salya malya nefret ederdim.

Kuzey'in dudakları yavaşça hareket edince koluna daha sıkı tutundum. Alt dudağımı emip geri çekildi. Yüzlerimiz hala çok yakındı. Onun nefesini hissetmemle bir adım geriledim. O da boğazını temizleyip arkadaşlarına döndü.  Nejla alkışlamaya başlayınca diğerleride ona katıldı.
Gözlerimi odada boş boş dolaştırdım. Stresten ellerim terlemişti.

...

"Asaf.." dediğinde yutkundum. Göremeyeceğini bilsem de kafamı salladım aşağı yukarı. Ondan da ses gelmeyince bu sefer hmm'ladım. 

"Ah, şey..." dedi. "Uyuduğunu sanmıştım ben."

Kafasını kurcalayan şeyler vardı belli ki. Gerçi benimde vardı. İlk öpücüğümü hayatımın aşkından almak isterdim mesela.

Ben aşka inanan biriydim. Şuana kadar gerçek aşkımı bulamamış olsam bile. Gerçi şu zamandan sonrada bulabilir miydim? Sonuçta evleniyordum ve bunun için cinsel kimliğimi değiştirmem gerekmişti. Belki hayatımın aşkı beni erkek olarak sevecekti. Bu durumda tüm şansımı kaybediyordum.

Yani ben çok şansız bir insandım. Aile desen bok gibi, aşk hayatı desen bok gibi, arkadaş çevresi desen bir tane var, sağlık iyi güzel, mental sağlık yerlerde..

Araba konağın bahçesine girdiğinde vatoz balığı gibi yapıştığım camdan ayrıldım. Kapı koluna uzanmıştım ki Kuzey konuştu.

"Asaf, özür dilerim."

Ne kastettiğini anlamadığım için tek kaşım havada ona döndüm. "Yani seni... Seni öptüm ya, ondan. Yani! O an ne yapmam gerektiğini bilemedim, gerçekten özür dilerim."

Onun bu haline güldüm. Hatta kahkaha attım. "Sorun değil. Alt tarafı ilk öpücüğümü senden aldım." dedim. Bir an afalladı ve yaslandığı kapı açıldı. Geriye doğru düştü.

Gülmeye devam ederken "Kuzey!" dedim "İyi misin, salak çocuk."

Kemerimi çıkarıp yanına gittim. Yerde uzanmış iki kolunu kafasının arkasına koymuştu. "Hiç olmadığım kadar iyiyim." diyip göz kırptı. 

Kuzey bazen çok saf, bazen çok gıcık, bazen hayvan gibi komik, bazense aşırı mal olabiliyordu. Onu bu yüzden seviyordum işte. Küçük bir çocuk gibiydi. Onun yanında kendim olabiliyordum.

Elimi uzatıp, "Hadi kalk yerden ebesini tersten bellediğim. Kalk şimdi çok sevgili kayınbabam gelip gösterecek bize anamızınkini kalk."  dedim. Elimi tutup beni çekiştirerek kalktı. Elimi havaya kaldırıp bir tur etrafında döndü. "Çok muhteşemim kabul et çabuk. İltifat ihtiyacı hissediyorum."

"Kabul ediyorum, aşırı muhteşem bir malsın."

Kuzey'in hızla değişen ruh haline sadece ayak uydurabilirdim bende zaten. Elimi bırakıp üzerini silkeledi.

Saat gece yarısına geliyordu ve biz henüz gelmiştik eve. Sessiz olmaya çalışarak kapıyı açıp içeri girdik. Ev ahalisi çoktan uyumuş olmalıydı.

"Bir şey soracağım." diye fısldayan Kuzey'e bakma gereği duymadan kafamla onayladım. "Sen baha hediyeyi eve gidince vereceğim demiştin ya.."

Aa evet demiştim ben öyle bir şey. Çantamı sıkı sıkı tuttum ve bende fısıldadım, "Benim odama geçelim vereyim."

Sessiz sessiz merdivenleri tırmandık ve kaldığım odaya geldik. Biraz boşuna gerilim yaşadık gibi gelsede bozuntuya vermedim. Kuzey gidip yatağın ucuna oturdu.
Bende omzumda asılı olan çantayı karıştırıp içinden hediye paketine sarılmış kutuyu çıkardım. 

"Küçük bir şey ama.." dedim gülerek.

Gülümsedi ve hediyeyi aldı. Özen göstererek paketinden çıkardı. Tahta kutuya şöyle bir bakış atıp gülmeye başladı.

"Gerçekten üzerine 'Benim pusulam her zaman Kuzey'i gösterir, Yiğido kocişime <3' yazdırmana gerek var mıydı?"

Omzumu silkeledim. Ne yazdıracağımı bir saat düşünmüş ama bulamamıştım. En sonunda da 'aman, bülbül öte güzel göte' diyerek bir şeyler saçmalamıştım.
İnanın ne alaka bende bilmiyorum.

Tahta kutunun kapağını açıp üzerinde ismi yazan kalemi çıkardı. "Vayy..." dedi elinde döndürürken. "Kalem güzelmiş, ben bunu kullanırım."

"Kutusuyla beraber şirkete götürde millet eş gibi eş görsün paşam."

Gülerek yanına oturdum. "Teşekkürler." dedi. "Aldığım en güzel hediyeydi."

***

İkilinin ilişkisi hakkında düşünceleriniz neler???

Oy ve yorum bırakmayı unutmayın 💜

Sizleri seviyor alınlarinizdan öpuyorum daim kalinnn 💗💗

Kaderin Kırmızı İpi (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin