1

15.7K 320 135
                                    

Not:Kitabın başında baş karakterlere sinir olabilir yada yaptıklarını mantıksız bulabilirsiniz ama her şeyin bir açıklaması olacak sadece şans verip devamını okumalısınız.

Başımda dikilip saçım ve makyajımla uğraşan insanlardan artık midem bulanıyordu ağlamak istiyordum ama ağlarsam göz makyajım bozulacaktı ve bunu yapmak işkencemi uzatmaktan başka bir işe yaramayacaktı.

Gözlerim askıda sallanan gelinliğime kaydı, güzel bir gelinlikti, bu gelinliği gerçek bir düğünde giydiğimi düşündüm  fakat bu düşünce bile canımı yaktığı için hayal ettmeye bile yeltenemedim, zaten gelinlik ne kadar güzel olursa olsun içinde ki güzel olmayacak diye savuşturdum aklımda ki düşünceleri mecburen adını bile bilmediği bir adama damızlık koyun gibi evlendirilen bir ölü gelin taşıyacaktı bu gelinliği dünyanın en güzel gelinliği olsada gerçekten ne kadar güzel olabilirdi?

Güzeliğime de gençliğime de içimden lanet ediyordum belki biraz yaşlı yada çirkin olsam beni evlendirmezlerdi ama bu da boşunaydı ben babamın özel tasarım mücevherlerinden bile daha değersiz bir maşaydım ,beni tanımadığım bir adamla evlenendirince hem benden kurtulacak hemde parasına para gücüne güç katacaktı o kadar, ama Buse ve hissetikleri işte o kimsenin umrunda değildi.

"Ayh yeter!"diye bıkkın bir çığlık attım hem bu insanlardan hemde kafamdaki düşüncelerden gına gelmişti.

"Ne oluyor Buse?" diye çıkıştı annem, gözlerinde bana hiç güvenmeyişinden gelen bir endişe vardı, sanki bir anda vazgeçecek ve kaçıp gidecekmişim gibi özelikle kırılacak eşya gibi bakıyordu bana, o da haklıydı tabi kafama esse ve bu düğünü bırakıp gitsem çok sevgili kocasını nasıl yatıştırırdı.

'Ama merak etme anne ben bu evliliğe de babama boyun eğmeye de görünmez kelepçelerle mahkumun, aslında sen görebilirdin bu esaretimi ama görmemek için o kadar çabaladın ki bende sana ızdırabımı göstermekten vazgeçtim, benim derdimi dinlemeyi hak edemeyecek kadar körsün sen'

İçimden anneme hesap soruyor, bu durumumda bile kocasının planlarının bozulmasının endişesinde olmasına içime bağıra bağıra isyan ediyordum, öyle ki sadece benim duyduğum bu isyanlar sadece beni yiyip bitirmekten başka işe yaramıyordu.

"Ormana getirdiniz beni ama odada tıkıldım gidip gezeceğim sonra yaparsanız saçı makyajı"

Evet beni esir edebilmişlerdi ama yarım saatlikte olsa bir molayı çok göremezler, çünkü buna fazlasıyla ihtiyaç duyuyorum, öyle ki şöyle bir durup sessizce kafamı dinlemesem gerdek odasına değil hastahane odasına götürürlerdi beni.

"Kızım delirdin mi iki saatte nikahın var?"

Bu umutsuz yakınışları duymaya pekde hevesli değildim.

"Ben zaten deliyim anne bırak sıkıldım biraz nefes almam gerek yoksa sinir krizi geçireceğim"

Onları ardımda bırakıp düğün alanın arkasında ki ormanlığa doğru yürümeye koyuldum, tertemiz orman havasını içime çeke çeke bir kuytu köşe buldum ve ilk işim sırtımı bir ağaca yaslayıp derin nefes almaktı.

O sırada bana doğru gelen takım elbiseli genç adamı fark edememiştim.Gözlerim hafifçe yana kaydı elleri cebince dalgın dalgın yere bakıyordu.Beni görünce yolunu değiştirmekle değiştirmemek arasında kaldığını anlayabiliyordum ama o dönmedi ve yanıma gelip karşımda ki ağaca sırtını dayadı.

"Sizde mi düğünüm gürültüsünden kaçtınız hanımefendi?"

Gözlerimi bir kere açıp kapattım, bu hayat beni hiç ama hiç sevmiyordu yarım saatçik bir sessizlik moladını dahi yine çok görmüştü bana.

"Evet ve sadece biraz sessizlik istiyorum"kibarca sus diyordum sohbet edecek halim yoktu ama o susmadı.

"Sizi hiç görmedim kız tarafı mısınız?" Dedi.

"Evet"

"Gelinin neyi oluyorsunuz?" Buruk bir gülümsemeyle iç çektim.

"Maalesef ta kendisiyim siz erkek tarafından olmalısınız damadın arkadaşı falan mısınız?"

"Hayır bende maalesef damat oluyorum"dedi şöyle bir dönüp baştan aşağı baktım ona, yakışıklıydı ve  baya yakışıklı ve çekiciydi ama bunun benim için bir anlamı yoktu.

"Ben Murat"dedi ve elini uzattı.

Biraz heyecanlanmış ve tedirgin olmuştum çekine çekine bende elimi uzattım, heyecanım ondan etkilenmem değil, evleneceğim adamı ilk kez görüşümün şaşkınlığındandı.

"Buse" dedim birbirimizin adını bile bilmiyorduk.

Bir şeyler söylemek istiyordu, dudaklarını bir kaç kez tereddütle araladı.

"Memnun oldum Buse biz...."

Arkadan bir sesin adımı seslenerek bize gelmesiyle Murat sözü bölündü.

"Buse Buse nerdesi-"bize doğru gelen dünyanın en flörtöz ve neşeli kızı yani namı değer kuzenim Selindi. Muratı görünce yine ve yine radarları açılmış olacak ki duraksadı.

"Merhaba benim Buseyi almam lazım iyi günler"dedi ve beni kolumdan çekiştirip geldiği tarafa peşi sıra sürükledi.

"Ay Buse bu yakışıklı kim damadın arkadaşı mı yoksa,ayarlasana bana" Selin yalnızca gerçekten çok yakışıklı bulduğu adamlarla direk konuşmaya kalkışmaz bir aracıya ihtiyaç duyardı, işimi sağlama almak için demişti bir kez, fakat bu felsefenin mantığını hiç bir zaman kavrayamadım.

"Damat o" dedim adamcağızı ağına düşürme hayallerini bölerek.

"Ne valla mı?Oha biz niye bilmiyoruz" Ah, bende bilmiyordum ki sen eksik kalasın.

"Ben az önce tanıştım müstakbel kocamla sen nerden bileceksin sanki ben sizden gizliyorum" diye kestirip attım.

"Valla eniştem çok tuhaf Buse seni bir anda evlendirince tipsiz yaşlı göbekli bir şeye verecek sandım bu adam taş"

Birde bu vardı, fazla dizi izliyordu ama bu özelliklerine rağmen art niyetli yada başı bağlı bir adama asılacak yapıda değildi.

"Ne yaşlı göbeklisi Selin, çok dizi izleme artık, başlık parası için mi evleniyorum sanki, babamın yeni ortağının oğlu tabi ki benimle yaşıt olacak,kafanda ne kurdun ki?"

"Bir şey kurmadım ama özeliklede böyle bir taşı hiç kurmadım valla yaşadın Buse bunun kuzeni kardeşi falan hemem varsa tanıştır beni"

Madem bu adam Selinin övdüğü kadar yakışıklı neden ben az önce karşımda sıradan birinden başkasını göremedim?

Anlaşılan daha 26 yaşında olmama rağmen gözüm flörtözlüğe çoktan kör olmuştu, koca bir umutsuz vakaydım.

Selinin kendince profesyonel çıkarımlarına daha fazla maruz kalmaya hiç hevesli değildim.

"Off saçmalama Selin"kolundan çıkıp gelin odasına döndüm.

Ondan kurtulabilmiştim ama önünde beni bekleyen saç makyaj ekibinden ve ardı sıra gelecekti düğünden kurtulamayacaktım.

ARKADAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin