SELEMERÇE: Esir Ruhlar I-II

Bölüm 9: Karaborsaya Kurbanlar | Kısım 3

Kubbedeki katlar, ilk sıradan olmak üzere usulca yere indi ve nevkiler, titreyerek alandan sıyrıldı. Dakikalar önceki karanlık yaratıkla gölgelerde bir başına kalma hissi, onları biraz düşündürmüş olmalıydı.

Burası tıpkı, asansör mantığıyla dizayn edilmiş ve dışarıdan bakıldığında farklı boyutlarda cam birer mermi koleksiyonu gibi görülen sınıflardı. Akaf'ın Sumo bölgelerine uzak değildi ancak çevresindeki pek çok ağaç, şelale ve bilgi dükkânları sebebiyle ormanın içine kurulmuş işlek bir cadde gibi görülmesine neden oluyordu.

Cevza, birbirine tuhaf yaratıkların taklidini yapan tuhaf ignalar olmasa, burasını sıcak bir kampüs ortamına benzetebilirdi.

Gün ışığına rağmen kapüşonunu başına geçiren Cevza'nın yanına Axie ve Jadall geldi. Genç kızın koluna girdikleri sırada mutlu bir haber almış gibi gülümsüyorlardı.

"Çıkabilecekleri en yüksek mertebe kılsem olabilecekken sanki nisyalara olabilecekmiş gibi bir umutla dolduklarına eminim. Sırf bu yüzden bir uzmana saygısızlık yapmalarını desteklemiyorum," dedi Axie. Perçemine üfleyerek başını kaldırıp, Cevza'nın tepkisine baktı. Boyu Cevza'nın boyundan sadece beş santim kısa olmasına rağmen iki sürekli eğilerek ya da dizlerini kırarak yürüyen birisi olduğundan çok daha kısaymış gibi görünüyordu; lakabının 'cüce' anlamına gelen 'ummu' olmasının sebebi de buydu.

"Stefi nevkilerin kimi zaman küstah davranışlar sergileyebileceği konusunda beni uyarmıştı."

"Yine de uzmanlar onları Akaf'tan attırabilecekken biraz kendilerine çeki düzen verseler iyi olur."

Cevza, konu hakkında bir yorumda bulunmayan Jadall'a bakındı. Onun boyu neredeyse Stefi gibi yaşlıların boyuyla yarışacak kadar uzundu. 1.78 boyundaydı ancak angelisinin topukları yüzünden daha da uzun görünüyordu.

Üzerindeki bakışları fark etmiş olmalı ki soluna dönüp Cevza'ya baktı; böyle de bugün tercih ettiği sarı renkli göz bandı fark edildi. "Sumo'dan ayrılmadan yaşananlar hakkında yorumda bulunacağımı sanıyorsanız, sanmayın."

Axie kıkardayıp, Jadall'ın korkak biri olduğu konusunda lak lak ederken Jadall'da bunun korkaklık ile alakalı olmadığını, aynı düşünceyi paylaşan binlerce ignayı karşısına almamanın mantık çerçevesinde bir hareket olduğunu söyledi.

Cevza konuşmaları takip etmedi; bunun sebebi konuşmaya igna dilinde devam etmeleri değil, biraz önce görkemli bir sunum sergilemiş olan uzmanının kubbeden henüz ayrılmamış olmasıydı.

Yanında turuncuların üçüncü başkanı sayılan Uzman Petric vardı ve Cevza'ya daha önce onun dilinden duyduğu bir bilgiyi aktarıyordu. "Gusemin olif, samahtis şruhen gahmeyniya..." diyen Petric, avucundan yükselen ışıltılarla uzmana bir bilgi aktardı.

Bilgi tatsızdı, öyle ki Uzman Kordell eteklerini toparlayıp Petric'in peşine takıldı.

Cevza, başka bir konuya geçip birbirleriyle yine de atışmaya devam eden arkadaşlarıyla duyduklarını paylaşmayı erteledi.

Çünkü Petric, Kordell'e olif taşını düşürmüş olan gusemden günlerdir haber alamadıklarını söylemişti.

Sizce Olif taşını kaybeden sarı ignaya ne oldu?

Uzman Kordell, neden bu konuda beklemeleri gerektiğine inanıyordu?