Bölüm 12: Simurg Anısına | Kısım 2

12 3 3
                                    

Not: Bu görseli hazırladığımızda bazı yazar dostlarımız kapak olarak çok güzel duracağını söyledi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Not: Bu görseli hazırladığımızda bazı yazar dostlarımız kapak olarak çok güzel duracağını söyledi. Sizce kapağımızı değiştirmeli miyiz?


Cevza'nın kaşları havalandı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Cevza'nın kaşları havalandı. Kalin, eğer ki düş kapanlarını kendisi için harcamadıysa bu ya hiç kâbus görmediği ya da özellikle tuhaf varlıklar tarafından bulunmak istediği anlamına gelirdi. Hangisinin olduğunu sormayı canı gönülden isteyen Cevza, ona düş diyarına gidip gidemediğini direkt sormak yerine "Artık dikmiyor musun?" diye sordu.

"Bu artık, pek kazanç sağlayabileceğim bir meslek değil doğrusu; tabii bundan birkaç bin yıl öncesinde aynısını söylemek küstahlık olurdu." Sonuçta birkaç bin yıl öncesine nazaran Akaf'ta şimdilerde rüya görenlerin en fazla 4 kişi olduğunu, Uzman Tunishgare dışında, bilen birisi varsa o da kesinlikle Kalin olurdu.

"Zengin miydin?"

Kalin dudaklarını büktü, alaylı bir tonda kıvırdı. "Çok değil... Akaf'ı satın alacak kadar."

Cevza'nın gözleri şaşkınlıkla aralandı, aniden ilgisini çekmiş gibi öne doğru eğildi. Önceleri kâbus görenlerin sayısı pek fazla olmalıydı ki, bu istemsizce Cevza'yı korkutuyordu. "Anlaşılan kâbus görenler üzerinden kazanç sağlamaktan epey gurur duyuyordun."

"Ne yazık ki senin zayıflığın bir başkasının öğünü olabilir."

Tıpkı Kranlar gibi, diye düşündü Cevza. Bu yüzden bir zayıflığının olmaması için Agneya adına yeniden el açmak, dualar etmek istedi.

"Düş diyarına gidemiyor olman, hayal kurmana engel değil Kalin," diyen Cevza kirpiklerinin altından bakındı. Kalin bunu reddetmediğinde, "Eğer bir igna olmanın gerekliliklerini ardında bırakabilseydin, ne arıyor olurdun?"

Kalin'in yanıtı çok hızlı oldu. "İlk ignayı?"

"Neden?"

Kalin yanıt vermeden önce karışımını bir jöle haline getirdi ve içinde parıldayan taneleri teker teker ayıklamaya başladı. Bunlar, hamurlaşmış tarifin içinde kendiliğinden çıkmış ve sayıları gökteki yıldızlar kadar çoğalmıştı.

SELEMERÇE: Esir Ruhlar I-IIWhere stories live. Discover now