Flowers

189 18 17
                                    

Merabalar.

Keyifli okumalar.

**************************************

 Neteyam sıkıntıyla iç çekti,neredeyse güneş doğuyordu,ama uyuyamamıştı. Uyuyamamasının sebebi ise ağrıları ve sargıların rahatsız etmesiydi,rahat uyuyan birisiydi,ama kolunda bulunan sargı hem rahatsız ediyor,hemde yarası acıdığı için hemen uyanıyordu. Belindeki yaradan bahsetmiyordu bile. "Kutsal Eywa..."  İç çekip tutulmuş boynunu geriye yatırdı,sabahtan beridir kafasını kıpırdatmadan dışarıya bakıyordu,haliyle boynu feci tutulmuştu. "Genç Neteyam,neden uyanıksın?" Şifacı na'vi telaşla konuşup yanına vardı,bir elini göğsüne,diğerini omzuna koyarken onu geriye yatırmaya çalıştı,ama Neteyam yatmak yerine eline elini koyup "Uyuyamadım,uyuyamayacağım,merak etmeyin." diye yanıt vermişti. Şifacı na'vi kararsız kalsa da en sonunda onu rahat bırakmış,kendi işleri ile ilgilenmek için kısa süreliğine ormana gitmişti,Neteyam ise tekrar yalnız kalmanın verdiği sıkıntıyla iç çekip yarı aydınlanmış ormanı izlemeye devam etti. 

 ❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄

Mavi gözlerini karanlık ormanda dolaştırıp tekrar önüne döndü Aonung,gece boyunca Neteyam'ı düşünmekten uyuyamamıştı. Kafasını çevirip kız kardeşine baktı,Tsireya ellerini kafasının altına koymuş,düzenli nefesler alıyordu. Elini uzatıp kıvırcık siyah saçlarını yavaşça okşadı,Tsireya bununla birlikte biraz daha rahat bir şekilde uzanıp birkaç saniyeliğine gülümsedi. Geçen gün onunla konuşamamıştı,bu gün konuşacak mıydı bilmiyordu. Aslında,bu gün için başka bir planı vardı. Neteyam'ı ziyaret edecekti. Aslında bu fikri az önce vermişti,neteyam'ı ziyaret etmek içinden gelmişti. 

Aslında,neden şimdi gitmesin ki? Sonuçta,herkes uyuyordu. Elini Tsireya'nın saçlarından çekip sessizce ayağa kalkıp evden çıktı. Annesi ve babası dahi uyuyordu,hatta Sully ailesinin de uyuduğuna emindi. Belki Neteyam'da uyuyordu,ama nede olsa onu uyandırmayacaktı,sadece iyi olduğuna bakacaktı. Aşağıya indiği zaman önce etrafına bakındı,birkaç na'viden başka kimse uyanık değildi,sessiz olursa fark edilmeyecekti. Ağaçların ve çalıların yanından geçerken gözüne çiçekler ilişmişti, Metkayina'dayken kiri ile neteyam'ın bir konuşmasını duyduğunu hatırlıyordu

Kiri dizlerine dirseklerini dayadı "Neteyam,sence ormanda en güzel şey neydi?" Neteyam elindeki taşı bıçağına sürtmeyi bir anlığına bırakıp gözlerini kaldırdı,daha sonra işine döndü ve parmaklarını kenarlarına sürterek "Çiçekler..." diye fısıldadı "Çiçekler,ormanda gördüğüm en güzel şeydi." Kiri elini dudaklarına götürüp kıkırdadı,Neteyam kesinlikle çok naif bir çocuktu,bunu Lo'ak'a sorsa o abuk subuk bir cevap verirdi,ama Neteyam bütün dürüstlüğüyle ve naifliyliğiyle cevap vermişti.  "Gerçekten Neteyam,çok ince birisin." Neteyam Kiri'nin iltifatına gülerek karşılık verdi.

Aonung bütün konuşmayı duymuştu,aslında ilk başta şaşırmıştı,ama hoşuna gitmişti. Adımlarını durdurup bir süre çiçekleri izledi,daha sonra yaklaşıp bir kaçını kopardı,hayır merak etmeyin,Pandora'nın çiçekleri köklerinden koparılsa bile tekrar toprağa temas edince hayata geri dönerdi. Çiçeği parmakları arasında dolaştırdı,sihirli görünümü ile büyüleyici bir çiçekti. Bu çiçeği ona birlikte oturup konuştukları gece Neteyam göstermişti,gece güneşi demişti adına. Çiçeği alıp yoluna devam etti,eğer gece Neteyam fazla karanlıkta kalırsa çiçeğin parlayacağını söylemişti,dediği de oluyordu,çiçek havanın aydınlanmaması sebebiyle ışık saçıyordu. 

Şifahaneye gelince bir kaç saniye duraksayıp çiçeğe baktı,yutkunup dalların üzerinden geçerek kapıya ulaştı. Kapıyı çalma gereği duymadı,muhtemelen Neteyam uyuyordu. Kapıyı açıp içeriye girince ufak bir şaşkınlık geçirmişti,çünkü Neteyam şaşkınlıkla ona bakıyordu. "Aonung?" Neteyam biraz daha doğrulup şaşkınlıkla ona baktı "Ne arıyorsun bu saatte burada?" Aonung istemsizce kuyruğunu oynattı,biraz heyecanlanmıştı "Ben...Nasıl olduğunu görmek için gelmiştim,birkaç gün önce...Apar topar gitmem gerekmişti." Neteyam hızlanan kalbiyle birlikte yutkundu "Oh,anlıyorum." 

Aonung ayakta dikilmeyi bırakıp yanına yaklaştı,elindeki sarı çiçeği Neteyam'a uzatırken yanaklarının yandığını hissediyordu "Bu...senin için." Neteyam'ın mavi yanakları kızarmıştı,çok az olsa bile. Çiçeği alıp kızarmış yanaklarını saklama gereği duyduğu için kafasını eğdi. İkisi beraber-şifacı kadın na'vi Aonung'u kovana kadar-sohbet etmişlerdi,ikisininde içinde garip bir hisle beraber.

********************************************************

Bölüm sonu

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Adios.

The Way of LoveWhere stories live. Discover now