The Tree Of Voices

185 17 7
                                    

Merabalar.

Keyifli okumalar.

*********************************************

  Neteyam üzgün gözlerle İkranlara baktı,Aonung ve ailesi sabah gidecekti. Aslında,bunu istemiyordu. Aonung'a karşı tarif edemediği duygular besliyordu,tarif edemiyordu,ama içini ısıtıyordu. "İşte,gidiyorlar." Lo'ak'ın sesi kulaklarında yankılanırken gerçeklik dünyasına geri dönmüştü "Efendim?" Lo'ak yan bir şekilde ona baktı "Tsireya,sabah gidecek." Neteyam elini kardeşinin sırtına koydu "Oh,Lo'ak,üzgünüm."  Lo'ak ona baktı "Boş ver önemli değil." Dolu gözleri hiç öyle söylemiyordu,ama Neteyam üstüne gitmek istemiyordu. O yüzden onu rahat bırakma kararı almıştı. Lo'ak daha fazla orada durmadı,son saatlerini ayrı geçirmek istemiyordu.

"Neteyam,her yerde seni arıyordum!" Neteyam kafasını kaldırarak Aonung'a baktı "Bacağın iyileştiğinden beridir fazla ortadan kaybolmaya başladın." Neteyam alaylı sesine karşılık gülümsedi "Sana daha fazla yük olmak istemedim." Aonung kaşlarını çattı,ama bir şey demedi. "Neteyam,buraya geleli hiç bir yere gitmedim,beni biraz gezdirsene." Neteyam bir süre düşündü,hava kararmıştı,çok uzaklara gidemezdi. "Buldum,seni çok güzel bir yere götürebilirim." Aonung ayaklanıp "Hadi gidelim o zaman!" diye atılmıştı,Neteyam gülerken "Hadi" demiş ve önden yürümeye başlamıştı.

Aonung Neteyam'ın peşinden giderken her gördüğü şeyde daha da şaşırıyordu,uçan kertenkeleler vardı! Neteyam kıkırdarken eliyle kertenkeleyi biraz daha uzağa gönderdi "Hadi Aonung!" Aonung etrafı izlemeyi bırakıp Neteyam'ın peşinden gitti hızlı adımlarla. "Geldik." Aonung resmen donup kalmıştı,önünde ışık saçan,salkımlı yaprakları olan mor bir ağaç vardı. "Ma'Aonung,işte karşında ruhların ağacı." Aonung yutkundu 'Ma'Aonung' demişti! "Hadi." Neteyam Aonung'un elinden tutup ağacın altına götürdü onu "Bu ağaç,burada ruhlar ve anıları yaşar." Neteyam eline birkaç salkım aldı "Bunun için onunla bağlantı kurmalısın." Örgüsünü alıp salkımlarla birleştirdi,göz bebekleri büyürken iç çekmişti. 

Aonung onun yaptığını yapıp örgüsünü salkımlarla birleştirdi,göz bebekleri büyürken çocukluk anlarına geri dönmüştü,annesinin klan lideri olacağını umursamadan onunla ciddi davranmadığı zamanları görüyordu. Bir kaç saniyelik bir sessizlikten sonra örgüsünü salkımdan kurtarıp Neteyam'a baktı "Burası," Neteyam söze başlayıp salkımla biraz daha oynadı "Annemle babamın bir birine aşık olduğu yer." Aonung gözlerini Neteyam'da dolaştırdı,yaralı neredeyse iyileşmişti. "Burası,çok güzel." Aonung elinde olmadan konuşup birkaç adım Neteyam'a yaklaştı "Senin gibi." Neteyam duraksayıp ona baktı "Ne?" Aonung aralarındaki birkaç adımı da kapatıp dibinde durdu,işaret ve baş parmağı arasına bir tutam almış,diğer eliyle belini tutmuştu.

Neteyam ellerini istemeden göğsüne koymuştu,ama ne o,nede Aonung bundan şikayetçiydi. "Çok güzelsin Neteyam Sully." Aonung eğilerek dudaklarını önce yanaklarında,oradan boynuna,biraz daha aşağısı olan göğsünde ve en sonunda dudaklarında dolaştırarak küçük öpücükler kondurmuştu. Neteyam bunları kırmızılaşan yüzüyle izledikten sonra gözlerini kapatmıştı,heyecandan dizlerinin bağı çözülmüştü resmen. "Ma'Aoung..." Aonung öpücüklerine devam edip en sonunda alnını öptü,daha sonra oraya kendi alnını yasladı. "Seni görüyorum Neteyam."

************************************************

Bölüm sonu

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Adios.

The Way of LoveWhere stories live. Discover now