11.Bölüm: Sırdaşım Orkide

28 11 1
                                    

Merhaba 11. Bölüme hoşgeldiniz :) Artık Kumsal'ın Kalbini Çizgi Studiodan da yayınlıyorum , yazaşkı etiketiyle bir yarışmaya katıldım. İsteyen oradan da okuyabilir :) Lafı daha fazla uzatmadan  Kumsal ve Deniz'in hikayesi 11. Bölümüyle kaldığı yerden devam ediyor! 💙

🌸🌸🌸

"Önümde duran orkide bir kaç dakika önce yapraklarına fısıldadığım cümleyle benim sırdaşım olmuştu.Kalbimin kabul etmek istemediği cümle bir çiçeğin yapraklarında can bulmuştu... "

Kapıyı açtığımda etrafta kimse yoktu , tabi bir orkide ve kitap dışında. Ben şaşkın şaşkın öylece orkide ve kitaba bakarken İlayda yanıma geldi.

"Buda ne?'' 

Ben anlamaya çalışan gözlerle İlayda'ya bakarken o bana gülümsüyordu. Şaşkın bakışlarımı umursamadan salonun kapısına ilerleyerek konuştu.

"Onları al ve gel."

İlayda içeriye geçerken minik saksının içindeki minik beyaz orkideye baktım. Ne kadar sevimliydi , çok güzel gözüküyordu. Tebessüm ederek kapının önünde duran kitabı da elime aldım.

İki elimde dolu olduğu için ayağımla kapıyı kapadım ve İlayda'nın ardından oturma odasına girdim. Orkidenin üzerinde bir not kağıdı vardı.

İlayda sırıtarak bana bakarken mavi koltuklarımızın önündeki cam sehpaya sevimli orkideyi ve kitabı bıraktım. Not kağıdını üzerinden aldım. Kağıdın sol üst köşesinde basılı bir şekilde Çiçek Çiçekçilik yazıyordu ve altına geçmiş olsun yazılmıştı. Kendimi ister istemez gülümserken buldum.

İlayda not kağıdında ne yazdığına bakmadı hatta bilmiş bir yüz ifadesi takındı.Kıkırdayarak konuşmaya başladığında yanaklarım yanıyordu.

"Bakıyorum hediyelerini çok sevdin. Acaba bunları kim gönderdi?'' 

Düşünürmüş gibi elini yanağına götürürken pispis sırıtıyordu.

''Benim bir tahminim var. Sen ne dersin?"

Kafasına bir yastık daha fırlattığımda kahkaha atıyordu ama ben gerçekten utanıyordum.

Acaba orkideyi ve kitabı gerçekten o mu göndermişti?İsmini söylemeye bile utanıyordum. Belki de teyzesi göndermişti. Sonuçta çiçekçinin sahibi teyzesiydi.

İlayda kafasına attığım yastığı sırtına koydu ve konuşmaya başladı.

"Kumsal kızma da sana bir şey anlatmam lazım."

"Yine kim bilir ne işler çevirdin? Anlat ama muhtemelen kızıcam."

Kıkırdadı ve suçlu çocuklar gibi bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Hani sana buraya gelmeden önce sizin kafeye uğradığımı söylemiştim ya."

Evet anlamında başımı salladım ve cümlenin devamını merakla dinlemeye devam ettim.

"Meryem teyzeden senin hasta olduğunu öğrendiğimde yanına gelmek için kafenin kapısından çıkıyordum. O sıra da Deniz beni durdurdu."

"Eee.."dedim merakla. Gerçekten cümlenin devamından korkmaya başlamıştım. İlayda kim bilir ona benim hakkımda ne söylemişti.

"Bana senin bu gün neden kafeye gelmediğini sordu."

"Benim neden gelmediğimi mi?"

İlayda evet anlamında başını salladı. 

İşte bunu beklemiyordum. Deniz beni merak mı etmişti? Peki bunu düşünmek beni neden mutlu ediyordu? 

İlayda az önce at kuyruğu yaptığı turuncu saç tutamlarıyla oynamayı bıraktı ve konuşmaya devam etti.

Kumsal'ın KalbiWhere stories live. Discover now