5. Bölüm

98 6 9
                                    

Bölüm Şarkısı: Duman~Sor Bana Pişman Mıyım
(Oy vermeyi unutmayın)
Diana'nın anlatımıyla

Uyuyamıyordum... Müdür Will WATER'ın söyledikleri aklımdan çıkmıyordu. Neden saat 00:00'dan sonra dışarı çıkmak yasaktı ki? İlk başta çok umursamamaya çalıştım bu konuyu ancak merakım git gide artıyordu. Artık dayanamıyordum. Bu okulda bir gariplik vardı ve ben bunu çözecektim!

Diğerlerini uyandırmamak için sessizce ranzadan indim. Sessiz adımlarla kıyafet dolabına gittim ve üzerime bir t-shirt, eşofman ve hırka geçirdim. Kapıyı açtım ve odadan çıktım. Saat çok geç olduğu için her yer çok karanlıktı.

Herkes uyuduğu için de ışıklar yanmıyordu. Telefonumu alıp ışığını açacaktım ki vazgeçtim. Eğer açarsam çok dikkat çekerdim ve dikkat çekmemem gerekliydi. Eğer biri beni görecek olursa disipline giderdim.

Telefonu tekrar hırkamın cebine koydum ve koridorda yürümeye başladım. Karanlık olsa da bir şekilde katlanacaktım artık.

Yürürken bir anda gelen adım sesleriyle yürümeyi bıraktım ve adım seslerine odaklandım. Adım sesleri çok yakında değildi ama buraya doğru geliyordu. Hemen bir dolabın arkasına saklandım. Adım seslerinin gitmesini bekledim. Sesler durmuştu ama o kişinin hala orda olduğunu hissediyordum.

Biri var mı diye bakıyordu. Korkudan nefesimi tuttuğumu bile farketmemiştim. Adım sesleri uzaklaştığında ve sonunda duyulmadığında rahat bir nefes aldım.

Dolabın arkasından çıktım ve tekrar yürümeye başladım. Hocalar hala uyumamıştı ve okula bakıyorlardı. Yakalanmamam lazımdı.

Sonunda birazcık da olsa ışık gördüm ve oraya doğru ilerledim. Sonunda bahçeye çıkmıştım. Bahçe de en az içerisi kadar karanlıktı ama en azından dikkatli bakarsam gelen birilerini görebilirdim.

Tam bahçede yürümeye başlamıştım ki biri bana çarptı. Yerimde kaskatı kesildim. Ya öğretmense? Ya yakalandıysam? Disipline gitmek istemiyordum. Gelen genç bi erkek sesiyle rahat bir nefes verdim.

"Önüne baksana be! " Pardon? Hem suçlu hem güçlü! Kendisi çarptı suçu bana atıyor! Çocuğu baştan aşağı süzdüm. Saçları siyahımsıydı. Gözleri kırmızıydı ve kırmızı-siyah üniforma giyiyordu. Demekki ateş okulu'ndan bir öğrenciydi. "Bana sen çarptın öküz!" dedim. Bana kızgın bakışlarla baktıktan sonra ikimizde konuyu uzatmaya karar verdik."Bunları küçük bir Su elementi mi söylüyor?" Tamam o istedi dedi ki kaşınıyoum gelde kaşı dedi. "Evet noldu. Korktun mu küçük şeytan?" Sesindeki iğneliğicilik rahatça fark ediliyordu. Karşımdaki çocuk bunu sabaha kadar sürdürebileceğimi gördüğü için sustu.

Tam yine yürümeye devam edecektim ki yine adım sesleri duydum. Karşımdaki küçük şeytan "########!" diyip kolumdan tuttu ve beni de çekiştirerek koşmaya başladı. Kaşlarımı çattım ve "Ne yaptığını sanıyorsun?!" dedim. Bana doğru bakıp "Yakalanıp disipline mi gitmek istiyorsun?!" dedi ve tekrar önüne döndü. "Bundan sanane?!" dedim.

"Sana güvenmiyorum. Eğer seni bıraksaydım beni de ele verirdin!" dedi. Doğru, yapardım. Haklı olduğu için sustum. Tekrar bana döndü ve güldü "Bende öyle düşünmüştüm." Bir süre sonra büyük bir ağacın arkasına saklandık. Ağaç çok büyük olduğu için arkasında görünmüyorduk.

Ona doğru döndüm ve konuşmaya başladım. "Eee, kötü çocuk. Adın ne?" O da bana doğru döndü ve "Sanane?" dedi. Alayla güldüm. "Sanane, ilginç bir isimmiş ama ben sana küçük şeytan diyeceğim. Memnun oldum, küçük şeytan. Ben de Diana." dedim. Bana bıkkınlıkla baktı ve "Dylan. Adım Dylan." dedi. Sonunda söyleyebildi küçük şeytan.

Tam ağzımı açtım konuşacaktım ki arkamdaki nefes seslerini duyduğumda çığlık attım. Dylan hemen ağzımı elleriyle kapattı ve "Kızım mal mısın sen? Bağırmasana! Bizi ele vereceksin." Toprak bir öğrenci bize doğru geliyordu Dylan elini çekti.

Arkama baktım ve kahverengi sarı karışımı saçları vardı. Gözleri kahverengiydi ve sarı-siyah üniforma giyiyordu. Çocuk bana baktı ve "Özür dilerim. Korkutmak istemedim," dedi. "Bende özür dilerim. Seni bir an hoca sandım" dedim. "Bu arada benim adım Robert. Siz de...?" diyince "Ben Diana." dedim. Küçük şeytan da Robert'a bakıp "Ben de Dylan" dedi. Robert bize bakıp "Memnun oldum" dedi ve yanımıza doğru geldi.

Sonunda hiçbir adım sesi duymayınca ayağa kalkmıştım ki önüme bir kız çıktı ve yine çığlığı bastım. Küçük şeytan yine ağzımı kapattı ve "Kızım susmak nedir bilmez misin sen?! Senin yüzünden yakalanacağız!" dedi." Karşıma aniden çıkmayın o zaman oğlum. Benim ne suçum var?"

Karşımdaki kızın saçları turuncuydu. Gözleri açık mavi, üniforması beyaz-siyahtı. Belli ki hava grubundandı. "Çok, çok özür dilerim! Korkutmak istemedim." dedi. "Sorun değil. Bağırmamalıydım." dedim.

"Bu arada adın ne?" dedim. Gülümsedi ve "Ben Blossom. Peki ya siz?" dedi. "Ben Diana." dedim. Küçük şeytanda "Ben Dylan." dedi. Robert'da "Ben de Robert" dedi. Blossom "Memnun oldum!" dedi ve yanımıza geldi. Güldüm ve "Artık suç ortağıyız." dedim. İşte onlarla böyle tanıştık...

Wattpad hayattanbikmisbiri11

Kalplerle görüşürüz<33333

4 ELEMENT OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin