22 - Evlenmek gibi mi?

276 29 24
                                    

Bir an, kısacık bir an "orospu çocuğu" nun kim olduğunu düşündüm. Balkan sadece bir kişiye böyle hitap ederdi.

Serdar...

Benimle hemen hemen aynı anda Neslihan da anlamıştı.

- Ohaa dedi kulağıma. Kocan mı dönmüş?

- Eski kocam...

Eskinin üzerine basarak söylemiştim.

- Kim o?

Balkan kulağımda tutmaya devam ettiğim telefonu yeni fark etmişti.

- Neslihan.

- Üzgünüm, sana yanaşma ihtimaline bile izin veremem, ben olmadan hiçbir yere gidemezsin. İptal edin planlarınızı.

Neslihan kulağıma isyan ederken ben çözüm üretmeye çalışıyordum.

- Elbise almamız lazım Balkan, bu hafta Nurşim için çok önemli ve biz son ana kadar elbise işini erteledik. Artık erteleyemeyiz.

- Başka bir çözüm buluruz.

- Nasıl mesela?

- Ne bileyim internetten alırsınız...Eve getirtiriz mağazadan...

- Yuhh zenginliğe bak! Dedi Neslihan. Adamlar eve mağaza çağırıyor.

Hangisine cevap vereceğimi şaşırdım.

- Bir sus Neslihan!

Balkan ahizeyi elimden aldı.

- Neslihan, odama gel.

Telefonu kapattı.

Masamdan kalkıp odasına yürürken, onu takip etmeme ihtimalimi ortadan kaldırmak için "sen de, hemen!" dedi.

Endişesini anlamakla birlikte biraz yersiz de buluyordum ama böyle emir tonları, benim için endişelenmeler falan...

İçimde hiç söndüremediğim bir Balkan ateşini harlıyordu sürekli. Alt dudağımı dişlemekten kendimi alıkoyamadım.

Aklımdan, durumun onun gözündeki ağırlığına rağmen, edepsiz düşünceler geçmedi desem yalan olurdu.

Ben Balkan kadar endişeli değildim.

Birincisi Serdar faresini Balkan benim kadar iyi tanımıyordu. Bana yaklaşacağını sanmıyordum.

İkincisi, bana daha önce yapmadığı bir kötülük ve iğrençlik çeşidi yoktu, bu da korkmamama neden oluyordu. En fazla ne yapabilirdi ki?

Üçüncüsü Serdar'ın hala benden bir şekilde korktuğuna emindim. Ona karşı gardımı aldığımı ve onu her an beklediğimi beni azıcık tanıdıysa biliyordu, daha önce onu öldüreceğimi söylediğimde şıp diye boşanmıştı benden korkusundan.

Hala içinde bir yerlerde onu gerçekten öldürebileceğimi biliyordu.

Bütün bunları Balkan'a anlatsam da endişesi azalmayacaktı. Kalkıp arkasından gittim. Neslihan da geldi hemen.

Oturduk.

- Üzgünüm, bir çözüm bulun. Dedi Balkan.

Topu bize attı.

Kapı çalındı. Cihan endişeli yüzü ile içeri girdi.

Neslihan'ın yüzü aydınlandı birden. Aşk tüm gözeneklerinden fışkırıyordu. Bunu görmemek için aptal olmak lazımdı.

- Bro... Telefonda sesin kötü gelince bakayım dedim, ne oluyor? Kızlar...

Endişeli sorusuna rağmen Cihan'ın da gözü Neslihan'a değdiği anda yüzü aydınlandı. Neslihan'ın oturduğu koltuğun kenarına ilişti.

Vera [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now