1: bölüm "Bela mıknatısı"

105 38 27
                                    

Ben Mia.Istanbulda yaşıyorum.Günümün çoğunluğu derslerle geçiyor.Okula da hep yürüyerek gidiyorum.Maddi durumumuz hiç iyi değil.Yani uzun lafın kısası "fakiriz".Komşu çocukları özel okullara giderken ben devlet okuluna gidiyorum.

Aslında devlet okuluna da okuduğum için hiç de pişman değilim. Çünki orada benim bir sürü arkadaşım var.Ecrin,Büşra,Didem...

Onlarla artık arkadaştan da öte kardeş gibiyiz.Evet benim bir kardeşim var.Adı Mira ama yinede onları Mira'dan ayırmadım.

Adı Mira ama yinede onları Mira'dan ayırmadım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu gün de yine derse geç kalıyorum.Ders saat 08:00 de başlıyor ama bilin bakalım şu an saat kaç?
08:25.

Ilk ders matematik di ve ben dersin ortasında içeri giriyordum.Kapıyı açar-açmaz herkes bana bakdı.

-o hanımefendi sonunda teşrif buyura bildiniz

Ögretmen lafını bitirir bitirmez her kes gülmeye başladı.

-Üzgünüm ögretmenim.Bir daha olmuyucak.
-Tamam hadi geç yerine bir daha olmasın!.

Ben de hemen Didemin yanına oturdum.

-Kızım nerdesin sen?
-Okul da?

Dememle gülmeye başladık.

-Tamam şaka bir yana neredeydin?. Hiç bu kadar gecikmemişdin.
-Biliyorum. Yolda gelirken bir kedi gördüm.Aç görünüyordu ben de ona yemek verdim.Bu yüzden geciktim.

Biz konuşurken öğretmen de bir şeyler anlatıyordu.Yazıyor,siliyor,yine yazıp yeniden siliyordu.Sonra zil çaldı.Herkes sanki sabahtan beri zilin çalmasını bekliyormuş gibi dışarı çıktı.Sınıfta bir biz kaldık.Sonra kızların yanına gitmeye karar verdik.
Ecrin ve Büşra kantin de oturmuş bir şeyler konuşuyorlardı.

-Kızlar naber?
-Oo hanımefendi sonunda okulun yolun bula bildiniz?

Ecrinin cümlesiyle hepimiz gülmeye başladık.

-Neden herkes bu gün bana hanımefendi diyor?

Herkes bana gülerken ben yüzlerine anlam vermeye çalışır gibi bakıyordum.

-Tamam, tamam.Çok gülmeyelim ne demişler"Her şeyin fazlası zarardır".
Hadi gelin oturun.Yemek falan yiyelim,dedikodu yapalım.

Büşra cümlesini bitirir-bitirmez bana bakarak göz kırpdı.
Daha sonra biz sınıfa gitdik .Ders başladı,bitdi.Yine ders sonra teneffüs..
Böyle böyle ders bitdi.Bu gün hiç eğlenceli bir şey olmadı.Sıradan bir gündü.
Eve gelirken kızlar bir kafeye gitmeyi teklif etdi ama ben kabul etmedim.Çünkü fazla ödevim vardı ve sınava da az kalmışdı.

Artık eve varmışdım ama qarip bir şey vardı...
Babamın "Dışarıdan soğuk hava geliyor, açık bırakmayın şu kapıyı!"dediyi kapı açıktı.
Hemen eve koştum.Kapıyı kapatıp ayakkabılarımı çıkardım.Odaya geçtim ve karşımdakı manzarayı görür görmez şoku yaşadım.

Annem,babam ve kardeşim diz çökmüş, tanımadığım adamlar da onlara silah doğrultmuştu.
Kalbim öyle bir hızla atıyordu ki çıkıp fırlasa şaşırmazdım.

Siz hiç çaresizlik nedir bilirmisiniz?.Ben biliyorum çünkü bunu defalarca yaşadım.Ben bir"Bela mıknatısıyım". Bütün belayı kendine çeker ama yine de kurtuluyordum.Bundan da kurtulacaktım!.

_____     ________    ________    _______

Birinci bölüm bu kadardı .Umarım sevmişsinizdir .Bu bölüm tanıtım amaçlıydı olaylar daha bundan sonra başlıyıcak sjsdjsjdj.
Rica etsem kitabı arkadaşlarınıza da önerirmisiniz?.

~Ben Değil Biz~Where stories live. Discover now