{Alevlerin Uyumu}

Bölüm 9

Dönemi yarılamıştık yakında tatile giriyorduk ve biz hâlâ Draco ile sevgili olduğumuzu kimseye açıklamamıştık. "Draco,"

"Efendim sevgilim?"

"Artık abime ve babama sevgili olduğumuzu söylesek mi?" Draco bana döndü. "Hazır hissediyor musun?" Başımı sallamakla yetindim. "Tamam, sen istediğin zaman söyleriz." 

"Tatilde yemeğe gel orada söyleyelim." 

"Bir şartla,"

"Ne şartı?"

"Sen de bize geleceksin." 

"Gelirim."

"O zaman anlaştık." Koltuktan kalktım. "Hadi uyuyalım yarın üç büyücü turnuvası var." Bizim çatlak Harry ne yaptıysa üç büyücü turnuvasına dördüncü oldu. 

Bu çocuk burnunu bir şeye sokmadan duramıyor mu?

Sabah erkenden yarışmaların yapılacağı yere gittik. İlk iki oyun bittikten sonra koca bir labirentin olduğu bir alana geçtik. Oyunun kurallarını açıkladılar ardından herkes labirente girdi. 

Uzun geçen birkaç saatin ardından oyunun en başına iki kişi ışınlandı. "Hogwarst okulundan Harry Potter ve Cedric Diggory yarışı aynı anda bitiriyor!" Sunucu anons geçerken bir tuhaflık olduğunu fark ettim. "Hey, bir dakika!" Ayağa kalktım ve koşarak yanlarına gittim. "Diana nereye?" Draco arkamdan bağırsa da ona cevap vermedim. Onların yanına gidince Cedric'in yüzünün bembeyaz olduğunu gördüm. "Merlin'in sakalı! Ne oldu burada?" Dedi arkamızdaki adam. Harry Cedric'e sarılmış ağlıyordu kalabalığı yarıp gelen Cedric'in babasıda yere çöküp ağlamaya başladı herkes şaşkındı Cedric ölmüştü ve Lord geri dönmüştü...

                                                  ● ● ●

Tatilin ilk haftası geçmişti ve yarın Draco yemeğe gelecekti. Mutfağa girdim ve ev cinlerine aldırış etmeden Draco için güzel bir pasta yaptım. Tüm hazırlıklarla ben ilgileniyordum her şeyin kusursuz olması gerekiyordu.

"Lucas, çek elini o pastadan!"

"Niye?"

"Onu Draco'ya yaptım." Lucas'ın önündeki pastayı alıp dolaba geri koydum. "Yarın yersin." Söylene söylene odasına çıktı. Tüm hazırlıklar bittikten sonra bende odama çıkıp uyudum. 

Sabah en erken uyanan ben oldum. Dolabımdan sade beyaz bir elbise aldım ve hızla giyinip aşağı indim. "Günaydın." 

"Sana da günaydın Lucas." Lucas uykulu gözlerle beni izliyordu. "Hayırdır sabah sabah ne bu hâl?" 

"Draco gelicek ya."

"Ee, yani? Sanki ilk kez geliyor ayrıca sen onu hep pijamalarınla karşılardın şimdi ne değişti?" Sadece gülümsemekle yetindim. "Babayı uyandır birazdan gelir." Lucas yukarı çıkarken ben son dokunuşları yaptım. 

Artık devamı sonraya kalsın çok yorgunum umarım bölümü begenmişsinizdir!