Bölüm 5

111 35 19
                                    

Yurt bahçesinde ki eskimiş bankın tahtasına yasladı sırtını genç çocuk.Güneşin yeni batmasının oluştuğu pembelik tam karşısındaydı.Buraya geleli tam tamına 6 gün olmuştu.Yavaş yavaş alışmaya çalışıyordu,alışmak zorundaydı.Kararının arkasında durup küçük bir çocuk gibi mızmızlanmamalıydı.Telefonunu cebinden çıkarıp bir kez daha kontrol etti ama yoktu,tek bir mesaj bile yoktu Jisung'tan.

"İnatçı keçi!"

Bu sefer annesinin üstüne gelip tıkladı.Bir kaç çalma sesinden sonra telefon heyecanla açıldı.

"Oğlum!"

"Nasılsın anne?"

"İyiyiz oğlum,hepimiz iyiyiz sen nasılsın? Yemek yedin mi ? "

"Yedim anne merak etme." Yememişti aslında.Kendini zorlamasına rağmen midesi kabul etmemişti.

"Arkadaş edindin mi? Oda arkadaşın geldi mi nasıl biri?" 

Annesinin soruları bitmiyordu.İlk gün oda arkadaşı yoktu ortalıkta.Okulun başlamasına yakın son gece gelmişti.İyi birine benziyordu.Tamamen sessiz bir çocuktu,kendi halinde takılıyordu sürekli.

"Adı Christopher,dün gece tanıştık.Sakin birine benziyor."

"Yabancı mı yoksa?"

"Hayır sadece New York'ta doğmuş bir kaç sene önce buraya dedesinin yanına dönmüş.Sanırım bizim dilimizi pek bilmiyor."

"Olsun oğlum,sen yardımcı ol ona yine yakınlaş.Yalnızlık çeker büyük ihtimalle başka bir ülkede."

"Deniyorum anne ama kimseye zorla yaklaşamam ."

Omzunda bir el hissettiğimde hızla irkilip arkasını döndü.Karşısında gülümseyen sarışın çocuğu gördüğünde paniklemişti.Ne zamandır arkasındaydı? Her şeyi duymuş muydu yoksa?

"Anne şimdi kapatıyorum.İyi akşamlar öpüyorum."

"Ben geldim diye kapattıysan sorun yoktu konuşabilirdin." Yanına oturup poşetinde ki içeceği Minho'ya uzattı sarışın çocuk konuşurken.

"Hayır ,zaten kapatacaktım.Canım sıkıldığı için bir arayım demiştim."

"Özlüyorsun dimi?" Dedikten sonra büyük bir yudum aldı sarışın çocuk.

" Bilmiyorum,aslında özlem değil sadece endişeleniyorum."

"Ne için? Ailen için mi? Sensizde yaşayabilirler Minho.Hatta sensiz daha rahat yaşarlar emin ol,yetişkinler böyledir çünkü."

"Ah,hayır ailem değil,kardeşim için yani kardeşte değil çocukluk arkadaşım için endişeliyim." Minho çekingen bir şekilde doğru kelimeyi,sıfatı bulmaya çalıştı.Kardeş miydi onun için gerçekten yoksa arkadaş mıydı tamamen? Hayır hiç bir konuma tam olarak uymuyordu Jisung.

"Vay! çocukluk aşkını geride bırakıp şehire mi geldin yani." Sarışın çocuk meraklı bakışlarını ona çevirip güldü.

"Hayır! O erkek." Minho panikledi.Bu kelimeden hoşlanmıyordu.Lulu da aynı şeyi deyip durduğu için sinir oluyordu.

"Ne var bunda,erkek olması duyguları değiştirmez." Umursamaz tavırla konuşması Minho'yı germişti.

"Her neyse,onu orada yalnız bıraktığım için bana çok kızgın,beni yolcu etmeye bile gelmedi.Şimdide bir kere bile aramadı.Biz bebeklikten beri hiç ayrılmamıştık."

"Sen ara o zaman."

"Açmaz ki."

"Nereden biliyorsun Minho,denemedin bile.Hadi ara."

Ihlamur Çiçeği (Minsung)Where stories live. Discover now