Cevdet &Serdar (Dörtlü Masa)

2.8K 281 258
                                    

Merhabalar🌺


"Yani çocuklar, konuyu toparlarsak proje konusunun başlığı kısaca sınır güvenliği. Daha önce bir kaç kez bu konu üzerinde çalışmıştık zaten. Yabancı değilsiniz. "

"Peki hocam, illegal girişlere insan da dahil mi? Yani insan kaçakçılığı da konunun içinde mi?"

"Elbette, kaçak göçmen girişinin engellenmesi hakkında da orijinal fikirler bekliyorum sizden. İkinizden de umutluyum. "  Sabahın erken saatinde dün sözleştiğimiz üzere hocayla buluşmuştuk. Proje konusunundan daha önce az çok haberimiz vardı o yüzden oturmuş sadece hocayı ve Serdar'ın meraklı sorularını dinliyordum.

"Ee Cevdet senin merak ettiğin bir şey yok mu? " Dakikalardır çıkardığı notlarla onlarca soru soran heriften bana sıra gelirse belki düşünüp bir soru sorabilirdim fakat her detayı önceden planlayan Serdar bey, ben düşünmeden çoktan harekete geçmiş oluyordu zaten.

"Yok hocam. Serdar arkadaşım sağolsun geceden uyumamış, soracağı soruları düşünmüş demek ki. "

"Evet, bir sakıncası mı vardı? Ön hazırlık yapmak kötü mü? "

"Yok kötü değil de aşırı! Yoksa hâşâ Serdar bey hiç yanlış bir şey yapmaz! "

"Cevdet bence se-"

"Ohoooo yanınızda hoca var sizin! Kendinize gelin çocuklar. Askersiniz siz! Ciddiye alın işinizi!" Hocanın sert sesiyle kendimizi toparlarken, yaptığımız saygısızlığın yeni farkına varıyorduk. "Umarım aranızdaki bu gerginlik üretken bir sinerjiye dönüşür yoksa az önceki sözlerimden pişman olacağım gibi görünüyor. "

Kaçamak bakışlarımı Serdar'a çevirdiğimde  bana öfkeyle baktığını gördüm. Sonuçta hocaya benimle çalışmak için ısrar eden oydu, mahçup olacaksa o mahçup olacaktı.

"Özür dilerim hocam, bir daha olmaz. " Ondan ilk defa bu kadar sakin bir ses tonu ve tavır görüyordum. Demek ki istediği zaman gayet uysal olabiliyordu Serdar bey!

"Benim şimdilik işim bitti , bugün en azından bir taslak çalışma bekliyorum sizden. " Hocanın çıkmasıyla küçük salonda ikimiz yalnız kalmıştık ve bu durumdan hiç memnun değildim. Serdar'la   iletişimimiz sorunluydu. Onunla konuşurken asla orta yolu bulamıyordum. Ya sinirleniyor, ya uyuz oluyor ya da çekim alanına fazlaca giriyordum. Her koşulda onunla yalnız kalmak, bana zarar vermekten başka işe yaramıyordu.

Dünden beri zaten acayip bir stres vardı üzerimde, bu projeyi istemiyordum. Uzak durmak istedikçe herif burnumun dibinde bitiyordu. Kaçmak istedikçe inadına beni sınıyordu. Niyeti her ne haltsa beni deli ediyordu.

Biraz uzaklaşmak isteyerek yanından kalkıp az önce hocanın oturduğu sandalyeye attım kendimi. Yanında durup kokusunu solumaktansa karşısına geçmek daha iyiydi. Ayağa kalkıp oturana kadar  ne yapıyorsun der gibi bakışlarla beni izlerken bir taraftan da hocanın bıraktığı dağınık notları topluyordu.

"Neden karşıma geçtin şimdi? Harita açacağım birazdan. " Asık bir yüz, donuk bakan maviler, gergin ses tonu... Alışkın olduğum Serdar buydu işte. Maske olduğuna inanıp kendimi kandırdığım asıl Serdar... Mavilerine bu düşüncelerle baktım, aylarca kendimi nasıl da kandırdığım geldi aklıma. İçim sıkılırken ciğerlerime derince bir nefes çektim, sigara içmem lazımdı.

"İki dakika sigara molası veriyorum, gelirim birazdan. " Cevabını umursamadan masadan kalkıp pencere kenarına geçtim. Salon eksi birdeydi ve işi olmayan bu salona girmezdi. Hocanın burayı bize ayarladığını düşünürsek, tasasız sigara tüttürebilirdim.

Celladına Aşık Olmak (BxB) Where stories live. Discover now