The Way To Protect The Female Lead's Older Brother - Roxana NOVEL ÇEVİRİ

101 & 102

101

Orka'nın gülümsemesi armut çiçeği kadar tatlıydı ama gözünde tehlikeli bir parıltı vardı. Biri buna... manyak diyebilirdi. Olin de değişime tanık olmuş gibi ürperdi, ama koruyucu bir şekilde bana doğru adım attığında, tehditkar parıltı neredeyse yok olmuştu.

"Leydi Roxana, izninizle, devam eden yanlış anlamaşılmaları gidermek istiyorum. Pandora'nın yaptıklarıyla kesinlikle hiçbir ilgim yoktu." Aptal sırıtışı kaygısız yüzüne geri dönmenin yolunu bulmuştu. "Böyle bir aptallık yapacağını bilseydim, onu uzun zaman önce klanımıza geri gönderirdim. Bana inanıyorsun, değil mi? Vallahi bak." (Yemin etme çarpılacan çingene)

Gevezelik etmeye devam ederken gözlerimi kısarak ona baktım. Pandora'nın olay yüzünden Beyaz Efendi tarafından Fipellion bölgesine geri çağrıldığını zaten biliyordum. Özellikle de oğlunun iblisini Mavi kale duvarının üzerinden Pedelian yerleşkesine uçmak için kullanmasından suçlu olduğu için.

Ancak Orka, gece gündüz tekniken hapis hayatı yaşasa bile kalmayı seçmişti. Zaten elinde olan şeytan canavarlardan vazgeçmeye gönüllü olduğunu bile söyledi, bu da neden klanını temsil eden takılarından veya rozetlerinden hiçbirini giymediğini açıkladı. Tüm iblis terbiyecileri böyle şeylere güvenmezdi, ancak Fipellion'lar arasında yaygındı. Takılar ve nesneler, şeytanlara baskı yapmak ve onları kontrol etmek için gerekli olan çeşitli büyüleri saklamak için kullanılırdı. Ayrıca, birçok iblisin bakımınö üstlendikleri için bedenin hafifletilmesine yardımcı olacak bir araç olarak hizmet ederler. Bu yüzden Pedel topraklarında kalmak için bu kadar önemli araçlardan vazgeçmeye istekli olduğu bir şey söyledi. (Yahu valla nedir bu azim ya alkış lazım aslında bu ne hırs ne istek bende ders çalışırken veya odamı temizlerken bu kadar istekli olabilsem keşke😔)

"İzin verirseniz kuzenim adına özür dilemek istiyorum. Geride kalmayı seçmemin ana nedeni buydu."

Sütten çıkmış ak kaşık gibiydi. Ona karşı olan açık düşmanlığa rağmen Mavi Kale'de hala yer kaplamasının tek sebebinin kelebeklerimin üstesinden gelememesi olduğunu biliyordum.

"Elbette sizinle şahsen de çok ilgileniyorum Leydi Roxana." Bana dikkatle bakmak için bir an ağzını çalıştırmayı bıraktı. Yüzünde yavaş yavaş belirgin bir gülümseme oluştu. O kadar salakça bir hareketti ki, Cassis ile olan ilişkimin farkında oldukları için hem Olin hem de Isidore kaşlarını çattı. "Umarım bana karşı bu kadar kaba olmazsınız. Görüyorsunuz değil mi? Pandora'nın aksine ben centilmen bir beyefendiyim." (Yedik bizde oç seni)

Beni tehdit etmediğine ikna etme yolunun bu olduğunu varsaydım. Pençelerini ve dişlerini bir kuzunun önünde saklayan bir kurt gibiydi.

"Sizin açınızdan bir tür yanlış anlaşılma var gibi görünüyor." Sonra doğrudan gözlerinin içine baktıktan sonra devam ettim. "Aksilik olsun ya da olmasın, seninle arkadaş olmak gibi bir düşüncem yok, Beyaz Şeytan Terbiyecisi."

Oldukça dramatik bir şekilde şok olmuş gibi hareketler yaptı. Sakince konuşmama rağmen, sesimin keskin olduğunu kabul etmem gerek.

"Ama neden?" Sordu.
"Hoşnutsuzluğunuzu garanti edecek bir şey mi yaptım? Ah! Zamanında senden iblis diye bahsederek aptalca konuştuğum için mi? Eğer öyleyse..."

"Ben böyle şeyleri takmıyorum."

"Öyleyse neden reddediyorsunuz beni?"

Gerçekten bu kadar bilgisiz olup olmadığından şüpheliydim, bu yüzden ağzımın köşeleri vurgu için açıkken rahat bir tonda konuştum. "Nedeni basit. Bir insan olarak seninle hiç ilgilenmiyorum."

İfadesi aniden sertleşti. Sadece gözlerinin etrafındaki alanlar titriyor gibiydi.

"Korkarım ki seninle tanışmak bana kesinlikle zevk getirmiyor. Umarım sırf benimle ilgilendiğini söylediğin için seninle bir ilişkiye girmemde ısrar etmiyorsundur." (Soktu)