8

624 64 40
                                    

Namusum elden gidiyordu evet evet. Çıplakta kalan göğüsü yeterince kalbimi hızlandırmış, eylemlerimi reflekslerle karşılık vermek durumunda kalıyordum. Beyaz tişörtüm üzerime yapışmış, saçlarım ıslanıp gözlerimin önüne düşüyorlardı. Ee tabi Taehyung da benimle aynı durumdaydı tek farkının üzeri çıplakta kalmış olmasıydı.

"Neden beraber duş almak zorundayız?"

Biraz önce yüzüme bile bakmayan adam şimdi adeta gözlerimin içinde kaybolacaktı. Parmaklarını boynumdan beri temas ettirerek tişörtümün uç kısmında bırakmıştı.

"Hala benden nefret ediyorsun değil mi?"

Bu da soru mu? Dibine kadar, iliklerime kadar nefret ediyorum!

"Evet."

Tişörtümün uçlarından tutarak yukarı doğru kıvırmış, saniyeler için üzerimi çıplakta bırakmıştı.

"Güzel çünkü nefret ettiğin sürece bu yüze her saniye, böyle bakmaya devam ediceksin küçük."

Uzun parmaklarını belime doladığında ıslak saçlarımı kulağımın arkasına ittirerek konuştum.

"En azından özel bir zamanım olmalı. Duş alırken bile yanımda mı olacaksın?"

Koca oğlan belimdeki uzun elleriyle beni kendine sıkıca bastırmıştı. Ah! Gerçekten çıldırmak üzereydim! Bu tam bir işkence gibiydi

"Özel zaman mı?"

Kısaca kafasını geriye atarak ademcik elmasını gözler önünde bırakarak sahte kahkahasını ortaya salmıştı.

"Dediklerimi yaparsan neden olmasın? Ama bu şuan için bu imkansız. Kendine ait bir saniyen bile olmayacak, ah yazık! Nefret ettiğin bu yüzü her gün görmek zorunda kalacaksın."

Psikopat, ruh hastası! Suratını yerle bir etmek istiyordum. Belimden tekrar destek alarak göğüsümüzün çarpışmasını sağlamıştı.

"Bak, bana ne yaparsan yap zerre sikimde değil ama Jimin'i görmeme izin ver. Lütfen, bir kere gör-"

"Sen o hakkı kazanmak için ne yaptın ki?"

Musluğu kapattım, belimdeki elini çekmesi için gerilemiştim.

"Ne yapmamı istiyorsun? Ne yapmam gerekiyor? Benim bu evde belirli bir kişiliğim, yerim bile yokken nedenini bile bilmediğim bir şekilde beni bu lanet olası odaya tıktın. Kendince cezalar verip yargılıyorsun. Eminim ki Jimin'in kim olduğu hakkında bile bir fikrin yoktur olsa bile bunu zerre umursamazsın değil mi?"

Şaşırmıştı ama bunu yüzüne yansıtmasada anlamıştım. Susmuş çok sonradan eklemişti tehditkar bir cümlesini daha.

"Seni hangi cehennemden çıkardığımı unutma! Eğer unutursan sana tekrar hatırlatırım!"

İkimizde sessiz kalmıştık. İçimden geçen her şeyi buraya dökebilirdim ama ondan korkuyor gerçeğim bu engeli aşamıyordu.

"Eminim ki bu lanet evde yaşamaktan daha iyidir."

Gözlerini bende sabitlemiş dediğim şeyden sonra epey sinirlenmişti beni duvarla arasına alırken. Dişlerini gıcırdatıyor ve sıkıyordu. Elini duvara vurduğunda irkilmiş, gözlerimi kapamıştım. Bir süre öyle kalarak durumun geçmesini, sakinleşmesini bekledim.

"Seni buna söylediğine o kadar pişman edeceğim ki.."

Bana zarar vereceğini düşünmüyordum çünkü başından beri onun gözlerinde bunu yapmak istemediğini biliyordum. Altımdaki şortun bir el yardımıyla çıkarıldığını hissettiğimde gözlerimi bir şokla açıverdim. Boxerimla karşısında savunmasızca dururken kendi altındakilerini çıkarıp karşımda çırılçıplak kalmış, aletini gözler önüne atmıştı.

Barman Çocuk.Où les histoires vivent. Découvrez maintenant