12

541 62 46
                                    

Taehyung gözlerime bakıyordu. Vereceğim cevaptan o kadar emindi ki yüz ifadesi resmen açık açık belirtiyordu ama ben onun bu şeklini bozmak için farklı bir cevap vermiştim.

"Evet. Zorla tutuluyorum."

Seokjin ve Hobi anında arkalarındaki kişinin yüz ifadesini görmek için dönmüştüler. Taehyung, beklenenden çok daha şaşırmıştı ama şaşırmak yerine dişlerini sıkıyor, hatta gıcırdatıyordu. Sanırım cevabım, onu istediğim kadar sinirlendirmişti ama umurumda bile olamamıştı.

"Sizi karakola götürmemiz gerekiyor. Lütfen bizimle gelin."

Seokjin'in yamacındaki diğer polis beni gelmem için kolumdan desteklerken Seokjin adındaki polis kelepçeyi Taehyung'un kollarına geçirmişti.

"Son durağa geldik Taehyung. Mafyacılık oyunun game over. Buraya kadarmış"

Taehyung gözlerini bana sabitlemiş kin beslercesine bakıyordu. Her ne kadar son olanlardan sonra onun bana davranışları değişmiş olsa da o bir mafyaydı. Evde çevirdiği tüm dolaplara şahit olmuştum, mal kaçakçılığından uyuşturucusuna kadar. Her şeyi biliyordum. Ve bu evin ilk kurallarından biriydi gördüklerimi ve duyduklarımı anlatmamak. Hobi beni önden desteklerken önünden geçmek üzere olduğum zamanda Seokjin sorusuyla kaldım.

"Kim Taehyung'dan şikayetçi misiniz?"

"Hayır" dedim

Şikayetçi olma gereği duymamıştım nedensizce. Taehyung'a baktığımda gözleri bende, koyuluğundan anladığım kadarıyla beni öldürmek için and içmiş gibi bakıyordu.

"Merak etme güvendesin Yoongi. Bu adam hakkında her şeyi anlatırsan eğer sonsuza kadar onu tıkacağımız hapishanede çürüyüp gidecek."

Taehyung'la Seokjin arkamızdan takip ediyorken polis memurlarının kendi aralarındaki konuşma Taehyung'u kızdırmıştı.

"Hobi! ben diyorum ki nazarathaneye bir mezar açalım. Nasıl olsa ölse bile çıkamayacak suçlara sahip bir suçluyu yakaladık."

"Sanırım öyle olacak gibi duruyor dostum."

"İçeri girdiğimde ilk öldürteceğim kişi kim olacak biliyor musun Seokjin? İlk ölecek kişi o sinir bozucu velet kardeşin olacak. Onun için de bir mezar ayırtsan iyi edersin."

Taehyung şu durumdan bile bir pay çıkartıp kendini konuşturuyordu.

"Ve sen!"

Sanırım bu sesleniş banaydı ama çoktan iki ayrı arabaya binmek zorunda bir şekilde bekliyorduk

"Hatalarının bedelini ödeyeceksin Yoongi!

Seokjin kafasını eğerek arka kapıdan arabaya bindirmişti Taehyung'u. Korkuyla kısaca titremiş, omuzumda aniden bir el hissetmiştim.

"Korkma. O oradan çıkamaz artık."

~~~

Bir gün boyunca Taehyung'u benim sayemde nazarathanede tutmuşlardı fakat polislere yaptıkları pis işler hakkında tek kelime etmemiştim. Verilen cevabım hep bilmiyorum ve görmedim olmuştu. Bu yüzden de büyük ihtimalle serbest kalacaktı ve günün sonuna doğru yaklaşıyorduk ve ufaktan ufaktan endişe duymaya başlamıştım. Taehyung'un damarına basıldığında bambaşka birine dönüşüyor, gözü kimseyi görmüyordu. Bense sırf bu sebeple bir gün boyunca dışarıda sabahlamış, korkudan Jimin'in yanına gidip konuşamamıştım bile. Kook ve Jimin beni defalarca kere aramış hiçbirine bir kere bile geri dönüş yapamamıştım. Gelen son mesaj sesine sinirlenerek silmek için ekranı açtığımda Jungkook'un mesajını istemeden görmüştüm. Anlaşılan o ki haber çabuk yayılmıştı.

Barman Çocuk.Where stories live. Discover now