43

2.3K 230 233
                                    

Önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun. 😔

Lanet olsun ki kendimi tutamıyorum ve çok sık bölüm atıyorum... Utanmasam üç, dört bölüm atacağım.












Başım şiddetle dönüyor, nefes almam dakikalar ilerledikçe zorlaşıyordu. Kalkmam gerekiyordu. Ayağa kalkmalı ve aynı benim gibi perişan halde olan rakibime bir tekme geçirmeliydim. Bu tekme öylesine güçlü olmalıydı ki, ne o bir daha ayağa kalkabilsin ne de bir daha gayret göstermek zorunda kalayım.

"Kalk ayağa! Yatağın değil orası, siktimin yerinden kalk!"

Gözlerim Elçine döndüğünde sinirden kıpkırmızı olduğunu fark ettim. Son maçımdı. Bunca zamandır tüm acıya, antrenmanlara, düzenli diyetlere ve en önemlisi alkolden uzak durmuştum. Kazanmam gereken son maçtı bu. Kazanabilirdim, bu çok açıktı. Tabi rakibim kurallara uymuş olsaydı. Bilerek yasaklı yerlere vuruyor, hakem girdiği gibi özür diliyor ve köşesine çekiliyordu.

"Gece ayağa kalk!"

Elçin elindeki havluyu sıkı sıkıya tutuyor, Cengizlikle birlikte bana seslerini duyurmaya çalışıyorlardı. Derin bir nefes çektim içime, acıyan tüm vücuduma rağmen göğüsümü zeminden ayırdım.

"Böyle devam kızım, kalk ayağa! Kalk ve kim olduğunu herkese göster!"

Dizimden destek alarak ayağa kalktım, bir kaç defa gözlerimi kırpıştırdım ve görüşümün netleşmesini bekledim. Hakem tekrar dışarıya çıktığında pozisyonumu aldım. Tek bir şansım vardı, yediğim darbelerle daha fazla duramazdım. Her ne kadar kendi çapında dahi denilen bir vücuda sahip olsamda rakibim kesinlikle hafife alınacak birisi değildi.

"Dişe diş, kana kan."

Elçinin dediğini zorlukla duyarken etraf insanların bağırışı ile doluydu. Adımı haykıranlar bana güç veriyordu, başarmak zorundaydım. Kadın ipten sırtını ayırdı ve bana doğru sendeledi. Yumruklarımı daha da sıktım, ona doğru ilerledim. Kollarımı esnettiğimde tekme için kendini hazırladı.

Dişe diş, kana kan.

Tüm gücümle yüzüne bir yumruk savurduğumda neye uğradığını şaşırdı ve yere yapıştı. Hakem içeri girmeden üzerine çıktım ve bir kaç tane daha geçirdim. Beni hızla geriye çektiklerinde kendi köşeme ilerledim. "Kaçarın yok." Soluklanırken Elçinin dediklerine kulak asacak durumda değildim.

Hakem bir süre kadına baktıktan sonra kafasını iki yana salladı ve kadının bayıldığını bildirdi.

Elçin, Cengiz ve diğer salondan yardımcı olan kişiler hızla ringe çıkıp, bir sevinç kucaklaşması yaptılar. Elçine sarılıo, gülümsedim.

"Başardım."

Kucakladığı gibi etrafında döndürdü. "Gece başardın!" Sevinçle gözlerim dolduğunda ona sıkıca sarıldım. Patlayan flash seslerini duysam bile kafamı kaldıramazdım.

"Ölüyorum."

Hakem elinde kemerle geldiğinde kocaman gülümsedim.

***

"Çek tulumbayı, çek çek çek!"

Cengiz telefonundan açtığı müzikle oyununu oynarken ağzımdan maskeyi çekmeye çalıştım. Ki diğer dört denememde olduğu gibi Elçinin elimi tokatlamasıyla sonuçlandı.

"Sıçacağım şimdi ağzına, çıkarsan ne olacak? Nefes mi alabiliyorsun?" Sinirle konuştuğunda kaşlarımı çatacak kadar bile halimin olmadığını fark ettim.

"Bununla da... Alamıyorum."

Cengiz sonunda onunla ilgilenmediğimizi anladığında mutsuz mutsuz müziği kapadı. "Sevinsenize ya, neden mutsuzsunuz? Hem seninki nerde, yanından ayrılmazdı."

Elçin kalktı ve kafasin bir tane geçirdi. "Sen karı kızda sürterken neler neler oldu." Cengiz hızla ayak ucuma oturdu ve dedikoducu teyzeler gibi bacağıma vurup, elini ağzına götürdü. "Kız biz o grubu niye açtık? Ben karı kızdayken siz olayları anlatın diye."

Acıyan bacağımla yüzümü buruşturdum. "Aramızdaki şey iğrençmiş, öpüştüğüm kişinin Elçin olduğunu söyledi." Cengiz anlamadığını belirten bir şekilde bana baktı.

"Ne diyorsun lan? Rüyanda mi gördün bunları? Kız senin için ölüyordu, mesajları duruyor bende. Durmadan benden video, fotoğraf istiyordu seni rahatsız etmemek için."

Kaşlarımı indirip, kaldırdım. "Rüya falan değil, ben babama karşı çıkarken o annem de annem dedi."

"Yani? O küçük, korkmuş olması normal değil mi amına koyayım? Kızı o halde mi bıraktın? Gece geri zekâlı mısın sen?! Kız evden atarlar, kimsesiz kalırım diye korkmuştur!"

Maskeyi çıkarıp, fırlattım. Vücudumdaki darbelerden oluşan ezilmelere rağmen hızla doğruldum. "Dedim lan ben ona! Benimle yaşarsın, üniversiten için seninle gelirim, yurt dışı istiyorsan oraya bile gelirim dedim! O ne yaptı?! Annesinin bana attığı tokata rağmen dönüp bakmadı, sikinde olmadım lan kızın! Seven böyle mi sever? Elçin dedi lan Elçin. Sırf Adenin üzerine daha fazla gitmesinler diye kabul etti, bendim dedi! Lan kız babamın önünde aşk itirafı yaptı bildiğin!"

Bağırmaktan acıyan boğazımla yüzümü buruşturdum. Sargıdaki omzum sızlayınca elimi hızla elimi hızla oraya götürdüm.

"Gece..."

"Kes! Onh bir çırpıda kenara atan benmişim gibi konuşamazsın, hakkın yok! Ben 27 yıllık babamı silip atmışım onun yüzünden, hayatımda hiç duymadığım lafları duymuşum, hâlâ bir umut beni ister diye gözlerinin içine bakmışım ama hâlâ suçlu olan benim değil mi?! Sevdim lan, harbiden sevdim. Üzülmesin istedim, herkesten gizledim onu. Ablası olarak yanında, mezuniyetinde bile durdum! Elin pezevenkleri ile haha hihi güldüğünde izledim sadece!"

Sinirle gözlerimi kapattım. "Bugün benim hayatımın maçı vardı lan. Hiç kimsenin sikinde olmadı, birisi kızım değilsin dedi yüz çevirdi, birisi tüm olanlara rağmen aramızdakilere iğrenç dedi! Ben bu haldeysem hepsinin suçu onlar! Ringe adımımı attığım andan itibaren yapamadım, düşünmeden edemedim. Bir umut lan, bir umut sağda soldadırlar diye bakındım durdum. Babamdır, beni her şeye rağmen tek bırakmaz dedim. Adenimdir dedim, sevdiğim kadın dedim lan. Belki bir umut bana gelir dedim, gelir."

Nefes nefese Cengize baktığımda dolu gözlerinden yaşların aktığını fark ettim. O her zaman böyleydi, o her zaman içinde bir çocuktu. Her zaman şakalaşır, güler, eğlenirdik ama onun çekindiği tek kişiydim. Ona bağırmamdan nefret ederdi, her şeyin sonunda benden azar işitmekten nefret ederdi.

"Ben sadece... Onun tarafından bakmaya çalışıyordum. Biliyorsun o küçük diye çekinmiş olabilir... Ben sadece mutlu ol diye dedim. Hemen birbirinizi silmeyin diye..." Sesi sonlara doğru sessizleştiğinde suçluluk duygusuyla geriye yaslandım.

"Ağlama Cengiz, ağla diye söylemedim. Ben bile ağlamıyorum halime, sende boşuna ağlama."

Hızla gözyaşlarını sildi. "Tamam sen sevmiyorsan bende sevmiyorum."

Kapı yavaşça açıldığında gözlerimi o tarafa çevirdim. Gözyaşları içerisinde bitik haldeki Aden içeri girdi. O kadar kendini kaptırmıştı ki ağlamaya, nefes almakta zorluk çektiği bile söylenebilirdi. Elçin hızla ayaklandı, Cengizi de tutup odadan çıktı.

"Ne işin var burada?"

Gözyaşlarını sildi ve burnunu çekti. "Ben... Ben geldim. Ben maçına da, sana da geldim Gece." Hıçkırıkları arttığında yavaşça yere çöktü. "Böyle olsun istemedim, yemin ederim istemedim." Yerde perişan bir şekilde ağlamaya devam ediyordu, kalkıp yanına gitmeli miydim bilmiyordum.

"Annemle, babamla kavga ettim. Söyledim onlara, o bendim dedim." Zorlukla konuştu.

"Ben sana geldim Gece."














Elçinin de dediği gibi,

"Ben her şeyden önce onun arkadaşıyım."

Le / Yarı Texting GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin