Syndari

Kıskançlık

"...omega, koruyucu kurduyla karşılaştığında içinde büyük bir sevgi hissetti. Ailenin ne olduğunu hisseden omega bir an önce alfasına ulaşmak istedi. Kendi ailesini kurmayı, sıcak yuvasına kavuşmayı diledi. Koruyucu kurt, omegayı kötülüklerden korurken yıldızla yeniden bir anlaşma yaptı. Her yaşamında koruyucu olmak istemişti..."

Jongin kucağında Kyungsoo ile çalışma odasından çıkmıştı. Alfred alfanın kollarında huzurla uyuyan omegaya baktığında tüm gün halsiz, hasta görünen küçük omeganın yüzüne renk geldiğini fark etti "Efendim bay Kyungsoo'nun odasını toparladık.." Jongin kahyaya döndü, ardından kucağında uyuyan küçüğüne baktı. Kyungsoo'nun göz kenarları ağlamaktan şişmiş haldeydi, onu sakinleştirip uyumasını bekleyene kadar büyük bir çaba sarf etmişti Jongin. Alfred sessizliğini koruyan efendisine baktı boğazını temizlerken konuşmaya devam etti "Efendim, misafirinizi ben alayım isterseniz. İşiniz olduğundan sizi daha fazla oyalamayalım-" Jongin ona buz gibi gözlerle baktı "Dokunma" istem dışı Jongin emir vermişti. Bu, tam bir baskın alfa olduğundan beri bu kadar sık çileden çıktığı ilk dönemdi. Ne yaptığını fark edip kafasını iki yana sallayıp iç çekti, kahya her ne kadar beta olsa da hükmedici konuşma duyunca hareket etmesi neredeyse imkansız hale geliyordu. "Bugünlük dinlenmeye çekiliyorum. Yarın kraliyete gidiş için atları hazır edin. Sabah erkenden yola çıkacağım." mırıldandıktan sonra ıssız karanlık koridorda yürümeye başladı. Parlak ayın aydınlattığı ormana, kraliyet kalesinin olduğu yöne baktı 'Ne kadar erken gidersem o kadar erken dönerim.' iç geçirdi Jongin. Elinde olsa, Kyungsoo'yu her yere yanında götürmek istiyordu.

Artık omegasının kendisini sevdiğini biliyordu, Kyungsoo'nun çabaladığının da farkındaydı. Aralarını daha iyi yapmak, bir an önce Kyungsoo'yu doyasıya sevebilmek için sürekli dibinde olmak istiyordu. Ağlayıp alnını öperken yaptığı itiraf Jongin'in kalbini hoş etmişti 'Benim omegam.. benim omegam olmak istediğini söyledi..' bal rengi gözlerinde ışıltı oluştu, omeganın tatlı sözleri başını döndürmüştü. Odaya girdi, yavaşça Kyungsoo'yu yatağa yatırdı. Gömleğinin ucunu tutan Kyungsoo tapılası görünüyordu. Eğildi, sadece birkaç dakika önce yalayıp yuttuğu kiraz dudaklara ufak bir öpücük kondurdu. Omega rahatsız edilmiş gibi dudaklarını sıkıp elini kaldırdı. Uyurken bile böylesine nasıl tatlı durabilirdi? Kaldırdığı eli nazikçe kavradı Jongin, yavaşça yatağa bastırırken boştaki eliyle çenesini tuttu, baş parmağı dolgun alt dudağına baskı yapıp aşağı çekiştiriyordu. Doymamıştı, omegasının tadı hala dudaklarında, tatlı sözleri kulaklarında çınlıyordu. Göz bebekleri kararırken bir kez daha eğildi, baş parmağıyla tuttuğu alt dudağı dişleri arasına alıp hafifçe ısırdı. Kyungsoo irkilse de uyanmamıştı, Jongin hafif ısırdığı dudağı emdi, dili Kyungsoo'nun dudaklarında dolanırken çenesine yöneldi. 'Daha fazla.. daha fazla..' zihninin kontrolü arzunun eline düşüyordu. Küçük öpücük istikrarlı şekilde derin öpücüğe dönmüştü. Kyungsoo'nun çenesini parmaklarıyla araladı, dili bir kez daha Kyungsoo'nun ağzını keşfe çıktı. Omega nefessiz kalmış gibi inleyip boştaki eliyle bilinçsizce Jongin'in gömleğine yapıştı.

Öpüşmeleri sesli ve sulu olduğunda Kyungsoo'nun ela gözleri aralandı, uyku mahzunluğuyla Jongin'e bakış attı. Gözlerindeki odak kaybolmuştu ama o da daha fazlasını arar gibi boynunu hafifçe kaldırıp dilini uzattı. Jongin bir şeylerin kafasında kırıldığını hissetti, kendisine nazikçe uzanan dili dudaklarıyla hapsetti. Kırmızı dil ısırılıp emilmekten şişinceye kadar Jongin'in dişleri arasında hapsolmuştu. Hırıltılı bir sesle uzun öpücüğü kesti Jongin. Nefes nefese kalmış ikili birbirine bakıyordu. Kyungsoo hala rüya aleminde olmalıydı, sersemce gülümsedi "Çok iyi.. mutluyum.." yüzünü hapsedilmiş elini tutan büyük ele sürttü, uyandığı uykusuna geri dönmüş gibi mırıldanıp nefesi düzene girmişti. Jongin ise enkaza dönmüştü. Sert erkekliği onu dünyaya döndürmüştü. Kasıklarındaki acıyla irkildi, altında darmadağın halde uyuyan omegayı izledi. Arzu gözlerinden taşıyordu adeta, aç gözlerle Kyungsoo'yu süzdü fakat zihni onu uyarıp durdu. Gözlerini sımsıkı kapatırken Kyungsoo'nun üzerinde yükseldi. Boştaki eliyle nemli saçlarını geri yatırdı, acı ve zevkle nabız gibi atan alt kısmı onu hala arzunun kollarına davet etse de bu daveti kabul etmedi. Sersemlemiş halde yataktan kalktı, içindeki kurt tatminsizlikle ulurken kendisini banyoya attı.