Farklı bir kale

2 2 0
                                    




Arabaların arasından yavaşça geçtiler, zaman zaman çocuk onu durdurup etrafa bakınıyor sonrasında kendisiyle devam etmesini söylüyordu. Ardına baktığında artık arabayı göremeyecekleri bir yerde olduğunu anladığında kalbi sıkışmıştı. İçinden mırıldandı 'Sadece birkaç dakika sürecek, sonra geri dönebilirim. Yokluğumu fark etmeyeceklerdir.' Her ne kadar kendi kendine böyle söylese de Jongin konu kendisi olduğunda çok garip bir şekilde duyarlı oluyordu. Şehrin ana sokaklarından çıkıp ara bir sokağa girdiklerinde baykuşu olan çocuk Kyungsoodan biraz uzakta karşısında dikildi. Üstünün eteklerini parmaklarıyla sıkıca tutarken söyleyecek bir şeyler arıyor gibiydi.

Kyungsoo karşısındaki çocuğun daha küçük olduğunu bir kez daha fark ettiğinde güven verici bir şekilde gülümsedi "Beni kaçırmak istedin ve kaçırdın, şimdi sorun ne anlat bakalım." Çocuk Kyungsoo'nun konuşmasıyla sıçradı omegaya bakıp gözlerini sağa sola çevirdi "Be-benim kardeşlerimi.. gördünüz değil mi?" Kyungsoo duvara sırtını verip yere otururken çocuğa baktı "Seninle beraber gösteri yapanları mı diyorsun?" Çocuk hızlıca kafasını salladı "Onlar daha çok küçük bir şey çalmadılar ama oradaki adi soylular... başka birinin suçunu küçük kardeşlerime atmaya yer arıyor!" Sinirle bağırdığında gözyaşlarına boğulmak üzere gibiydi. Kyungsoo oğlana bakarken iç çekti, sözünü devam ettirmesini sabırla bekledi. Çocuk gözlerini kurularken burnunu sesli bir şekilde çekti "Lili'nin bir kedisi var, siyah beyaz bir sokak kedisi. Bir süre önce kediyi kaybettiğimizi sanmıştık ve Lili çok üzülmüştü. Ben ve Roy kediyi ararken bir grup soylu bizim onların eşyalarını çalmaya çalıştığımızı söyleyip bize saldırmaya çalıştılar. Üzerimizde ya da çantalarımızda değerli eşya olmadığını görünce bizi bıraksalar da..." kafasını iki yana salladı. Hızlıca Kyungsoo'nun yanına gidip oturdu "Oradayken sizi kucağına alan beyefendinin yanına gelen soylu bize bağırıp vurmaya çalışan soyluydu. Bir saat önce kadar kız kardeşim Lili'yi rehin aldılar. Sanırım gerçekten birileri o soylunun eşyalarını çalmış. Kız kardeşim hiçbir şey çalmadı bundan eminim! Lütfen efendim, bize yardım edin!"

Kyungsoo önünde diz çöküp eğilen çocuğu zar zor tutmuştu. Hikaye beklediği kadar kötüydü kaldı ki Jongin'e kafa tutmasından kibirli bir soylu olduğu da söylenebilirdi. Sıkıntıyla nefes verdi ne yapacağını düşünürken dışarıda büyük bir gürültü koptu, oldukları yere doğru iki kişi koşuyormuş gibi patırtı sesine eşlik eden güçlü seslerle Kyungsoo ve yanındaki çocuk arkasına bakmıştı. Ana caddede baykuşlu çocukla beraber olan küçük kardeşler caddenin başında göründüğünce çocuk büyük bir mutlulukla haykırdı "Roy, Lili! Nasıl.." konuşması arkalarından gelen köpeklerle kesildi. İki büyük av köpeği acımasızca, canları için koşan küçük çocukları takip ediyordu. Roy ve Lili ağlayarak yardım isterken çocuk kardeşlerine doğru koşuyordu, Kyungsoo'nun gözleri önünde anlık bir görüntü oluştu.

'Abi! Babam.. babam nefes almıyor!'

Kyungsoo nefesinin kesildiğini hissederken kanında öfke yükseldi. Bir anda kurda döndü, çocukların üzerine gelen av köpeklerine saldırdı. Kardeşler birbirlerine kavuştuğu sırada arkalarından gelen büyük gri kurdun varlığıyla şoka girdiler. Köpeklerin acılı inlemelerine eşlik eden etin kemikten ayrılma sesleri bir süre oldukları yeri doldurdu. Kyungsoo iki av köpeğine zarar verdikten sonra çocukların yanına gitti. Lili'nin kolunu dürttü sonrasında kendi sırtını dürtüp yan halde onlara doğru durdu. Kendisini getiren çocuk kardeşlerine sarılırken kekeledi "Sı-sırtına mı.. binelim?" Kyungsoo kafasını salladı, burnuyla Lili ve Roy'un binmesine yardımcı oldu, nazikçe kendisini getiren çocuğun kıyafetini ısırıp koşmaya başladı. Roy ve Lili büyük bir heyecanla Kyungsoo'nun yumuşak kürküne sıkıca sarılıp iyice ona yaslanırken baykuş çocuk korkuyla çığlık atıp gözlerini kapatıyordu. Kısa bir süre sonra çocuk gözlerini araladığında arkalarından koşan kurt ve köpeklerden oluşan ufak grubu görüp bağırdı "Hala arkamızdalar!" Kyungsoo arkasına bakış atıp tam gaz koşmaya devam etti. Jongin'in yanına ya da herhangi bir şövalyeye denk gelene kadar ara sokaklarda koştu. Burnuna ilişen kokulardan vanilyaya yakın bir koku hisseder hissetmez aniden durdu. Hızlı solukları arasında odaklandı, endişeli vanilyayı yakaladığı gibi bir kez daha koşmaya başladı. Kısacık bekleme anında kendisine yetişen av köpeklerinden biri arka bacaklarından birine dişlerini geçirebilmişti. Acı, kemiklerinde bile hissedilebilecek kadar derin ısırığa maruz kalan Kyungsoo acıyla inlese de silkelenip ısıran köpekten kurtulmuştu.

SyndariWhere stories live. Discover now