Kalbimdeki Işıltılar

2.9K 168 26
                                    

Otele doğru yürürlerken montunu zorla Doruk'a vermişti. Romantik ama mantıksız bir karardı ve şimdi üzerinde bir tshirtle koşar adım ilerliyordu.
"Ulan keşke başka yerde cinnet geçirseydim amma uzağa gitmişim," diye söylendi.
Bu tatlılığıyla Doruk'u güldürmüştü. Şimdi gülüyor olsalar da çok korkmuştu ikisi de.
Nihayet otele vardılar ve asansörlere yöneldiler.
Elleri hala ısınmamıştı. Titreyen parmakları oda kartını zorlukla yerleştirdi ve kapıyı açtı. "Önce sen sevgilim," diyerek Doruk'u içeri yönlendirdi.

Tedirgindi ilk kez birine böyle bir şey hazırlamıştı. Daha önce kimse için böyle ilginç arzu dolu düşüncelere ve isteklere kapılmamıştı. Acemi aşık hali her adımını sorgulamasına neden oluyordu. Yaptığı şey saçma mıydı abartı mıydı hiçbir fikri yoktu mesela. Kalbinin sesini dinlemişti sadece.

Cam kenarındaki çam ağacı ve süslemeleri gördü önce Doruk. Ağacın ışıkları loş ortama çok güzel bir hava vermişti. Odayı parlak ve sıcacık hissettiren ışıklarla aydınlatıyordu.

Yüzünde kocaman bir gülümseme gözlerinde hayranlıkla sevgilisine baktı. "Süslemelere bayılıyorum. Çok güzel olmuşlar."

Onun mutluluğuyla az önceki can sıkıcı sorgulamalarını bırakan Can "Hatırlıyorum." diyerek göz kırptı.

Odada biraz ilerleyince köşede duran jakuzi dikkatini çekmişti. Çünkü masal diyarından bir sahne gibi görünen mavi ışıltılı suyla dolu olan küvet, etrafı mumlarla süslü olarak ikisi için hazırlanmıştı.

Doruk, şaşkınlık ve içinde oluşan heyecanla bakakaldı.

"Beğendin mi?"

"Çok beğendim Can, çok incesin. Çok özel hissettim kendimi." diye fısıldadı parlak gözlerle sevgilisine.

Can yanına ilerleyip iki elinden tutup gözlerinin içine baktı. "Öylesin. Öyle eşsizsin Doruk." Bu güzel romantik cümleleri öylesine söylenmediğini ve Can'ın samimiyetini içinde hissederken kalbi sıkıştı.

"Asıl sen öylesin." diye yüzünü yüzüne yaklaştırıp gözlerini dudaklarına indirdi. "Hep romantik bir adam olmadığını iddia edip duruyorsun; ama sen gördüğüm en romantik kişisin."

Can, yanaklarının yandığını hissederken yüzünü eğip bakışlarını kaçırarak gülümsedi.

"Hadi gel üzerindekileri çıkaralım ıslanmış" diye sessizce onu izleyen Doruk'u yavaşça soydu.

Her çıkardığı parçadan sonra bir inceleme seansı vardı adeta. "Önce gözlerimi doyurmam lazım." Gülümseyerek gözlerini kıstı.

Doruk üstü çıplak bir şekilde beğeniyle süzülmekten memnunca aynı şekilde sırıtıyordu Can'a.
En sonunda parmaklarının ucu belinden aşağı kayarken boxerını da çıkardı. Dudağının kenarına bir öpücük kondurarak "Sana asla doyamam Doruk" dedi. Tekrar beline dokunarak jakuziye yönlendirdi.

İlk önce Doruk girdi ve sırtını yasladı. Can ise mavi parıltılı sıvının içinde bu dünyaya ait olmayan güzelliğini izledi sevgilisinin.

Doruk arzuyla Can'ı süzdü. "Sen de gelsene. Sadece izlemekle olmaz."

Bu isteği ikiletmeden üzerindekileri çıkardı. Doruk hayranlıkla bakıyordu ona. Esmer teni, kasları, güzel yüzü... Bir rüya gibiydi.

Sevgilisi sırtı dayalı şekilde diğer uca oturdu. Bacaklarını genişçe açıp "Gel." derken Doruk onu ikiletmeden bacaklarının arasına girdi. Sırtını Can'a dayamıştı şimdi çocuk.

Can saatlerdir ayrı kaldığı boyunla hasret gidermeye başladı. Doruk istekle yanan bedenini Can'a yaslarken boynunu iyice açıp elini yanağına götürerek yüzünü boynuna daha çok bastırdı. Öpüşler, ısırıklar, eşliğinde boynunun her yerinde gezindi dudakları. Elleri ise göğüslerinde dolanıp okşayıp sıkarak Doruk'u iyice zevke getiriyordu. Doruk gözlerini kapatarak kesik nefeslerle Can'ın bacaklarını okşayarak kendini ona bırakmıştı.

Peri Tozu (BxB)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora