Özel Bölüm

931 73 26
                                    

1 yıl sonra

Ankara

Taksiden inen Can ve Doruk iki katlı müstakil evin bahçe kapısından ellerinde valizleriyle girdiler. Zili çalmalarının üzerinden çok kısa bir süre geçtikten sonra ayak sesleri geldi hızlıca ve kapının ardında güler yüzlü, esmer, 50li yaşlarındaki güzel kadın göründü. Gelenleri görünce genişçe gülümsedi ve boynuna sarıldı hemen oğlunun.

"Canım oğlum, esmer güzelim çok özledim annecim. Hoşgeldiniz"

Can ve Doruk İngiltere'ye yerleşeli 1 sene olmuştu, sıklıkla yapılan görüntülü görüşmeler ve 6 ayda bir ziyaret Perihan Hanıma yeterli gelmiyordu elbette. Oğlunu kollarının arasından güçlükle bırakarak bu sefer de içten bir tebessümle onları izleyen kumral oğlana döndü ve ona da sarıldı Can'a sarılışını hiç aratmayan bir samimiyetle.

"Dorukcum mavişim hoşgeldin yavrum sen de"

"Hoşbulduk Perihan..." Can sırıtarak sevgilisinin kıvranışını izliyordu şimdi

"Perihan Anne" diye tamamladı cümleyi Doruk. Teyzeden anne hitabına geçişi için çok emek vermişti Perihan Hanım. Doruk da hâlâ biraz zorlansa da anne demeye başlamıştı kadına.

"Geçin içeri, valizleri burada bırakın önce altlarını silelim" dedi kadın verandayı göstererek. Can annesine takılmadan edemedi "Foşur foşur yıka istersen annem bizim valizleri"

"Bayılıyorum o çocuğa bayılıyorum" diyen kadına göz devirdi Can.

"Anne ya normal mi o temizlik şekli Allah aşkına"

"Normal tabi annecim keşke belim ağrımasa da ben de temizlesem öyle"

" Hayret bir şey ya" diye söylendi Can.

"Hadi Can içeri geçelim" dedi Doruk Canı belinden tutup geniş salona yönlendirirken.

 Can, yıllardır eşya değişimi konusunda inatlaşılan klasik mobilyalı salona girince burayı ne kadar özlediğini fark etti. İkiziyle beraber üniversite için evden ayrılana dek bu salonda ailecek yedikleri yemekleri, daha küçükken Periyle yaptıkları televizyon kavgalarını, bahçeye bakan geniş camdan kar yağışını izleyip annelerinin dışarıda oynamaları için izin vermesini beklemeyi.. Hepsini gülümseyerek anımsadı. 

Aynalı ahşap konsolun üzerindeki fotoğraflara takıldı gözü ardından. Bebeklikleri, okuldaki ilk günleri,yaz ve kış tatilleri, lise mezuniyeti ve ailenin çocuklarını büyümesiyle beraber üniversite mezuniyet fotoğraflarına giren Buğra ve Doruk, Can ve Doruk'un beraber fotoğrafları, Buğra ve Peri'nin nişan ve düğün fotoğrafları ve nihayet torunları Selimin diğer fotoğraflara sayısal üstünlük kurup onları arka sıralara attığı birbirinden güzel fotoğrafları diziliydi konsolun üzerinde.

Yeğenini görünce fotoğrafı eline aldı ve gülümsedi Can. "Anne Selim nerde getirsinler artık telefondan görmek yetmiyo çok merak ediyorum tosunumu"

"Selim Han babasıyla yürüyüşte, Peri'nin işi var diye bendelerdi bugün"

"Anne ya Selim desene çocuğa Buğraya ne bakıyosun sen"

"Ne bileyim annecim alıştırdı beni de Selim Han diye diye"

"Perihan anne bebek bakmak yaramış sana daha gençleşmişsin sanki"

Kadın gülümseyerek baktı " Sağol benim güzel oğlum, çok da kibardır" diye yanaklarını sevdi Doruk'un 

"Siz anlatın bakalım İngiltere nasıl" dedi karşılarına yerleşerek

"İyi, alıştık sayılır. Dil sorunu olmaması avantaj gerçekten çalışma saatleri de iyi. Konut olayını da işyeri çözdüğünden mutluyuz. Arkadaşlarımız da var" diye anlattı Doruk.

Peri Tozu (BxB)Where stories live. Discover now