"senden birşey istiyorum"

72 11 0
                                    

[Seungmin Ver Artık]

Jeong:
Sik boklari ne yapıyonuz?

Guyazekakupu:
Götüne sokuyoruz?

Cillerindehayatbuldugum:
Sen niye götünü ver miyirsun mesela?

Guyazekakupu:
Niye vereyim amk?
Enayi miyim?

Jeong:
Ben gidiyorum sohbetinize doyum olmuyor anasını satayim gebeş boklari sizi
(✓✓)

Onların görüldü atması ile salonda oturduğum koltuktan kalkıp mutfağa gitmiştim. Changbin hyung bana evini açmıştı. Anam beni 'siktir git kocana' diye evden kovduktan sonra tabiki. Artık ona ve eve alışmaya başlamıştım. Changbin hoca odasında çalıştığı için bende aşağıda oturuyor TV izliyordum. Şimdi de acıktığım için mutfakta kendime birşeyler hazırlıyordum. Adım sesleri işittiğimde Changbin hoca olduğunu düşünmüştüm. Bir anda arkamda hissettiğim nefesle irkilmiştim. LAN!
"Ne yapıyorsun bakalım ufaklık?"

Ee ne diycem lan ben şimdi? "Şey ben atıştırmalık şeyler hazırlıyordum hocam. Siz işinizi bitirdiniz mi?"
Kafası ile beni onaylanmıştı.
"Ayrıca bana hyung de okul da olamadığımız zamanlar." Onu onaylamıştım. Hazırladığım salatalık tabağından salatalıklardan bir tane alıp ağzına atmıştı.

Ama onlar, onlar benim sandviçimindi. "Ne oldu niye yüzün asık?" Niye? Pardon da az ön-
"Hyung az önce sandviçimin bir kalbini yedin." Saçımı okşamıştı.
Okşamasana kardeşim Allah Allah "Tamam sakin ol ufaklık sandviçini yarın yersin. Acıktığını düşünüp sipariş verdim. Şimdi geç içeri, bende burayı toplayayım."

"Hayır! Siz çok yorgunsunuzdur ben hallederim. Hem ben dağıttım burayı." Hafif gülmüştü. "İnnie~ hadi git. Ben hallederim. Ayrıca bir dahada 'siz' duymak istemiyorum. 'Sen' diyebilirsin. Okul dışında tabiki."
Onu onaylayıp içeri geçmiştim. Bari film seçmeliyim, sonuçta yemek yerken güzel gidiyordu. Ben seviyordum en azından.

1 saat sonra pizzalar ve içkiler ile içeri girmişti.
Ve hemen yanıma oturmuştu. Hayır karşıma otursana ne diye yanıma oturuyorsun. Zaten senin yüzünden sandviçimi yiyemedim. "Film mi açtın?" Görmüyon mu amk?! "Hmm evet açtım. Siz- senin için sıkıntı olmaz değil mi?" Bakışları yüzünden değiştirdim amk ne yapayım? Sikecek gibi bakıyordu. "Hayır olmaz. Hadi bakalım." Ulan seçtiğim film romantik bir filmdi. Hem içki içerken hemde pizza yiyordu.

Bir sıkıntısı mı vardı? "Hyung bir sorun mu var?" Başını hafifçe iki yana sallamıştı. "Peki o zaman neden içiyorsun?" Susmuştu, belkide anlatmak istemiyordu. "Hyung bende seninle içebilir miyim?" Deyip su bardağımı önüne koymuştum. Bana garipser bir şekilde bakıyordu. "Bunun için yaşın küçük değil mi? Hem ailen izin veriyor mu?" Başımı egmiştim. "Vermiyorlar ve yaşımda küçük ama ben kimseyi göremiyorum burda. Bence aramızda kalırsa sıkıntı olmaz."

"Bilemiyorum Jeongin. Hayır olmaz! İlk defa içiyorsun sonuçta ve ben buna izin veremem." Şakamı bu?! "Hyung bak haklısın. Sana hak veriyorum ve seni anlıyorumda. Ama bugün benimde iyi günüm değil ailem resmen bana bir açıklama yapmadan sadece para göndereceklerini söyleyerek sokağa attılar. Ve senin yanında kalmaya başladım. Okulda sıkıntı yaşıyorum ve benimde kafa dağıtmaya ihtiyacım var." Hemen içeceği bardağıma doldurmuştu.

"Anlat bakalım."

"Neyi anlatayım hyung?" Ağzım dolu bir şekilde sormuştum.

"Okulda sana karışanları söyle ufaklık. Söylede bileyim ve cezalarını keseyim ufaklık"

"Gerek yok canım" gülmüş müydü o?
Tam bardaktaki son yudumu içicektim elimden alınmıştı.

"İçme artık sarhoş oldun."

"Ya içicem banane ya!" Küçük olan büyüğünün kendisinden uzaklaştırdığı bardağa ulaşmaya çalışırken, üstüne düşen bedenle susmuştu sonunda. Büyük olan yutkunmuştu.

"Sus artık jeongin"

"Hyung senden birşey istiyorum."

"Neymiş o ufa-" bir anda dudağında hissettiği yumuşak doku ile susmuştu.
Hissettiği çekime dayanamayarak karşılık vermişti ufaklığa.

This Is My Husband | JEONGBİNWhere stories live. Discover now