YAŞASIN TATİL!!

39 4 2
                                    

"Yaşasın tatil amk. Şükür be bugün son gün, şükürler olsun ki sacma sapan espiri yapan hocalar yok ve şükürler olsun ki komikmiş gibi yapmama gerek yok."

"Hyunjin sen adamin yuzune karşı hocam espiriniz bok gibi dedin kanka hatırlatırım."

" ee yani Minho?"

"yanisi knk hoca müdürün ta kendisiydi bunuda hatırlatırım."

"eee?"

"eesi amk adam senin yüzünden tüm spor salonunu bize temizletti ya lan yavşak" İkisinin kavgasını bozan Seungminin konuşmasıydı.

"Anasını satayım şimdi biz mezun mu oluyoruz? Lan olm desenize Artık hocalarımız konusunda sıkıntı yaşamayacaz desenize sevgililerimiz konusunda sıkıntı olmayacak ve rahat rahat yakalanma derdi olmadan mutlu mesut yasayacaz." Yeonjun atladı hemen konuşmaya.

"Mesut deme arka sokaklar anısı var amk."

"Ulan jun sende de herkesin anisi var amk bi ben kaldım anısı olmayan heralde"

"nerden bildin jeongin?"

"neyi?"

"anısı olmayanın bir sen kaldığını"

"LAN İT GEL LAN BURAYA" Jeongin, Yeonjunu kovalamaya başlamış ve okulun icine kadar kovalamıştı. Bugün hepsi karne alıyordu. Ne çabuk bittigine dair bir fikirleri yoktu. Sahiden okul neden bu kadar cabuk bitmiştiki. Gerçi 2. dönem başlarına gelmişti tüm olaylar. Şuan hepsi liseyi bitirdikleri için mutluydular. (Darısı başıma) Üniversite sınavına girmişlerdi okullar tatil olmadan 2 gün önce. Bugünde tatil oluyordu zaten. Sonuçlar iyi gelmişti. Herkes hem birbirlerine yakın hemde istedikleri bölümleri tutturmuşlardı. Şuan karne almaları için zil çalmıştı. Herkes sınıflarına geçmişti. Changbin hoca sınıfa girince sınıf, son kez yaramazlık yapmayı bıraktıklarını farketmişlerdi.

"Noldu lan niye duygulandınız?" diye sormuştu hyunjin. Yine şakaları üstündeydi. Sınıfın hepsi ona göz devirmişti. Son kez ( Lan ben bile duygulandım yeter ulan bu kadar)

"Hyunjin kaç yavrum istersen Minho seni sikecek"

"Haklısınız Changbin hocam. Kaçayım ben en iyisi ama önce" sırasından kalkıp hocadan karnesi almış ve açıp koşmaya başlamıştı. Minho hyungta onun arkasından koşarak çıkmıştı. Changbin başını iki yana sallayarak,
"Tch tch. Oysa ne genç çocuktu. Mezarına arkadaşı sebebidir yazarız artık."
Salak Hyunjin niye karneyi alıyorsun ki mal mısın? Sanki baban görünce ağzına sıçmayacak. Salak benim arkadaşım. Bütün gün bizimkileri aramış ve en sonunda tuvalette bulmuştuk. Minho hyung bizim lamayı sıkıştırıyordu. Ama kapıda bekleyip sürekli kapıyı yumrukluyordu.

Sınıfa girmiştik. Sonuçta son haftaydı ve sınıfça son kez yapmamız gerekeni yapmalıydık. Tabiki müdürün en nefet ettiği şeyi, yani mangal keyfini yapmalıydık. Tam olarak herşey hazırdı ve tam olarakda müdürün odasının karşısındaydık. Adam penceresinden baksa bizi görecekti. Yeonjun etleri getiriyordu. Sahi nerde kaldı bu? "LAN İT ETLER NERDE?"

"BAĞIRMA EKMEK GELİYOR İŞTE!"

"LAN ACIM AÇ GETİR ŞUNLARI AMK"

........

"Allah belanızı vermesin adam 4 tur attırdı amk okulun etrafında, bu kısa değil miydi? Nasıl hızlı koşabiliyor o zaman?"

"Bir daha böyle şeyler yapmayalım."

"Sanki yapabilicez mezun olduk ya amk bu kadar mı salak oldunuz siz?"

"Sus sus yürü eve gidek."

Selammm nasılsınız?

Ben çok iyim şimdi üzücü bir haberim var çok okunmadığı için bu kitap bir sonraki bölüm final olacak maalesef.

umarım diğer kitaplarımı seversiniz ve daha çok pknma ve oy olur...

iyi günler

This Is My Husband | JEONGBİNWhere stories live. Discover now