Sabah uyandığımda Alexanderı bana sarılmış halde buldum. Doğrusu uyurken daha tatlı duruyordu.
Daldığımı fark edip ayağa kalktım. Lavaboya girip. İşlerimi halledip çıktım. Dolaptan üstüme siyah bir şort ve tişört geçirdim.
Bugün Leo ile birlikte alışverişe gidicektik. Mutfağa inip "Günaydın" dedim. Çalışan ablalar bana gülümseyip" Günaydın " dediler.
Birlikte kahvaltıyı hazırladık. İşimiz bitince Alexanderı uyandırmak için odaya çıktım. Hala yüz üstü yatakta yatıyordu. Yanına gidip. Uyandırmaya çalıştım kendimi bir anda onun altında buldum. Bana şaşkın bir şekilde bakıp. Üstümden kalktı.
Kalp atışlarım hızlanmıştı. "Şey Günaydın kahvaltı hazır "diyip odadan çıktım. Çok garip hissetmiştim.
Leoyuda uyandırıp. Aşağı indim. Alexander çoktan başlamıştı bile kahvaltıya bana bir bakış atıp yemeğe devam etti. Bende yerime geçip. Kahvaltıya başladım.
"Günaydınnnn" Leo herzamanki gibi yine enerjik bir giriş yapmıştı.
İkimizde aynı anda "Günaydın" dedik. Leo ortamın enerjisinden dolayı biraz garipsemişti. "E sevgililer hayat nasıl gidiyor "
Tam ben konuşucakken Alexander söze girdi. "İyi gidiyor leo" diyip yemeğine devam etti. Bende Leo ya gülümseyip." Çok güzel gidiyor leo" dedim
Bana gülümseyip. Oda yemeğine başladı. Benim pek iştahım yoktu Sabah biraz yorgun uyanmıştım. Alexander yemek yemediğimi fark etmiş olmalı ki bana bakıp.
"Yemeğini ye bayılıp kalırsın " dedi eminim bunu nazik bir şekilde söylemesinin sebebi leoydu. Biraz yemeği deneyip. Yiyemeden üstümü değiştirmeye çıktım.
Altıma siyah kot şort ve gömlek geçirip aşağı indim. Alexander in bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Bana nedense sinirli bir şekilde bakıyordu. Acaba üstüme bir şeymi bulaşmıştı. Üstüme baktığımda gayette temiz duruyordu. Koltuğa oturup leo kahvaltısını bitiresiye kadar telefon oynamaya karar verdim.
Sosyal medya mesajlarıma bakarken eski bir arkadaşımın buluşmak istediğini gördüm. Eski samimi arkadaşlarımdan biriydi. Kabul ettim. Sonuçta izin günümü kullanırdım.
Biraz daha sosyal medyaya bakıp. Leo hazır olunca birlikte çıktık. "Micheal sence takımı yoksa kıyafetmi almaya gidelim" Hm doğrusu ikiside güzel oluyordu ama takı daha çok hoşuma gider. "Bence takı ama istediğine gidebiliriz" "Tamam o zaman taki alamya gidelim hadi bir taksiye binelim"
Beni kolumdan çekiştirerek bir taksiye bindirip. Taksi şoförüne gideceğimiz yeri söyledi. Gittiğimiz yere kadar sadece yolu izledim.
Alışveriş merkezine girip. Bir mağazaya girip kendimize takı bakmaya başladık. Leo beğendiği ürünleri bana gösteriyor bense yorumluyordum.
Biraz daha gezdikten sonra birlikte yemek bölümüne çıktık. Yemeğimiz yedikten sonra eve geri geldik. Leo, Alexander ve beni salona oturtup bize beklememizi söyledi. Alexander a baktığımda ifadesiz bir şekilde baktığını gördüm.
Leo zıplayarak merdivenlerden inip bize bir kutu uzatı. Alexander kutuyu açtığında içindeki yüzükleri gördüm. "Sevgili abim ve sevgilisine benden küçük bir hediye"
"Teşekkürler leo" dedim Alexander çok düşünceliydi bugün nedense "E abi sen nasıl buldun" "Teşekkür ederim leo"diyip ayağa kalktı. Nereye gittiğini sormadım oda zaten söylemedi. Üst kata çıkıyordu.
Leo ya gülümseyip. Tekrar teşekkür edip sarıldım. Yukarı odaya çıktım. Alexanderı odada görünce biraz şaşırdım. Bana kutuyu uzatınca diğerini taktığını gördüm.
"Bir süreliğine takalım" dedi benim için sorun değildi zaten o yüzden elime taktım. Uyusam iyi olacaktı yarın eski arkadaşımla buluşucaktım. Pijamalarımı giyip yatağa geçtim. Alexander hala telefonuyla oynuyordu. Arkamı dönüp.
"İyi geceler efendim" dedim "İyi geceler Michael "
Yüzükler
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
