18.Bölüm

335 26 0
                                    

Evet çok sevimli  bir bölüm yazdım. Bu istek nedense içimden geldi ve Bende yazdımmm
Umarım beğenirsiniz



Sabah kalktığımda kendimi alexandere sarılmış bir şekilde uyandım. Uyurken o kadar sevimli gözüküyorduki.

Ona bakarken birden gece yaşadığımız anlar geldi aklıma bunları düşünmek bile yanaklarımın kızarmasına yetmişti.

Gece kaç kez birlikte olmuştuk. Kokusunun geçmesinden kızgınlığının geçtiğini fark ettim.

Yüzüne fazla baktığımı fark edip. Kahvaltı hazırlamak için kalkmaya karar verdim. Ama kalkar kalkmaz kendimi yerde bulmam bir oldu. Kalçam o kadar çok ağrıyordu ki resmen yere çakılmıştım.

Alexander da acıyla inlemelerimi duymuş olmalı ki hemen uyanıp yanıma gelmişti.

"Hey iyimisin sen" Dedi
Sence iyimi görünüyorum dememek için kendimi o kadar çok sıkmıştım ki

"İyiyim lütfen beni yatağa kaldırabilirmisin" dedim

Beni bir anda kucağına alıp yatağa yatırdı. Ardından yorganı da üstüme örtüp lavaboya gitti.

Geri geldiğinde elinde ki merhemi görüp mutlu olmuştum sonuçta böyle hiçbir şey yapamazdım.

"Hadi arkanı dön de süriyim" demişti.

"Gerek yok sen bana ver ben sürerim" dedim

Beni tuttuğu gibi hemen yüz üstü çevirmişti.

"Sana soru sorduğumu hatırlamıyorum
Maviş" demesiyle benim yanaklarımın kızarması bir oldu. Onun görmemesi için kafamı yastığa gömdüm.

Tam o sırada deliğime giren soğuk parmakla inlememek için kendimi zor tuttum. Parmağıyla kremi iyice yediriyordu. Bense kendimi zor tutuyordum.

En sonunda işi bitince kremi kenara bırakmıştı.

"Maviş şimdi ben kahvaltı hazırlamaya gidicem ve sen de biraz böyle kal ki canın daha fazla yanmasın" diyip odadan çıktı.

Bende canım sıkılmasın diye biraz sosyal medyaya bakmaya karar verdim. Ama bir süre bakıp canım sıkıldı. Canım sıkılınca bende telefonu bırakıp. Mutfağa gitmeye karar verdim.

Mutfağa girdiğimde yumurta kıran bir Alexander görmek çok güzel geliyordu.

O da beni fark etmiş olmalı ki bana bakıp geri işine dönmüştü. Bende yavaş yavaş yürüyerek masaya yerleşmiştim. Benim yürüyüşümü görmüş olmalı ki sırıtarak önüne dönmüştü.

Tabi beyefendinin keyfi yerindeydi. Benim gibi canı acımıyordu.

Yumurta pişince masaya getirmişti zaten diğer kahvaltılıkları hazırlamıştı.
Birlikte güzel bir kahvaltı yapmıştık.

"Alexander işe gidicekmisin " dedim
Bana düşünür gibi bir süre baktı.

"Aslında sanarım bugünümü sana ayırabilirim" demesiyle kalbimde bir şeyler hissetim. Daha önce hiç böyle bir şey hissetmemiştim.

"Ah öylemi peki bunu neye borçluyuz" dedim

"Hm şöyle bir düşününce sanki seni kullanmışım gibi hissetme diye olabilir " demesiyle hafiften yüzüm asılmıştı ama onun fark etmesini istemediğim için başımı önüme eğdim.

"Hadi kalk bakalım sen salona geç ben burayı topliyim"

"Sana yardım edeyim kahvaltıyı zaten sen hazırlamıştın"

"Olmaz Hadi git ve yat zaten bu şekilde zorlanırken." Dedi

Bende zaten zor duruyordum kalkıp salondaki koltuğa attım kendimi gözleri mi biraz dinlendirmek için kapatmıştım.

Alexander dan

Michaeli salona gönderip bulaşıkları makineye yerleştirdim. Tezgahıda silip işimi bitirdim. Tabi bunu yaparken o paytak paytak olan yürüyüşü aklıma gelince gülümsüyordum.  Doğrusu onun çekinik omega olupta bana dayanması bile benim için mucizeydi. Düşüncelerimi boşverip salona gittim ama girdiğimde gördüğüm manzara resmen içimi eritmişti. Yanağına elini yaslamış bir şekilde sevimli sevimli uyuyordu.

Odaya gidip bir battaniye aldım. Uyurken üşümesin istemezdim. Hemen gidip üstüne örttüm. Örtüğüm gibi battaniyeye sarılmıştı. Bende diğer koltuğa geçip bilgisayarımdan işlerimi halletmeye başladım. 2 gün boyunca işe gitmeyi düşünmüyordum.

Bilgisayara odaklanmışken Michaelin mırıldanması dikkatimi çekti. Başının altına yastık koymadığımı fark edince kendime sövdüm. Sen gel battaniyeyi hatırla küçücük yastığı akıl edemem yerimden kalkıp. Başını bacaklarıma yasladım. Uyanmasın diye de başını okşadım. Uyurken bir insan nasıl bu kadar masum gözükebilir. İçimde ki kurdumunda mutluluktan tepinmesini anlayamıyorum.

Ben baskın bir alfayken kurdumun çekinik bir omega için bu kadar sevinmesi çok garipti.

Anlaşmalı Sevgililik (Boy×Boy)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang