Doğadan
Kapıyı anahtarla açtım. Mutfaktan sesler geliyordu anlaşılan o evi terk edip gitmeden önce binbir emekle yaptığım ekleri yiyordu.
Kapıyı kapatmamla ses gitmiş olucak ki Efenin adımlarını duydum. Mutfaktan çıkmasıyla göz göze geldik. Ayakkabılarımı çıkardım bakışlarımı çevirip.
" Doğa ? " dedi
" efendim" dedim soğuk sesimle. Gerçekten bunları yapmak zorunda değildi . Ben bir şeyleri toparlamaya çalışırken o daha çok dağıtıyordu.
" konuşalım mı biraz" demesiyle kafa salladım. Üstümdeki ceketi çıkarıp odama götürdüm. Saçımı ördüm çantamı bıraktım.
Ardından Efenin kendi odasındaki balkonda olduğunu gördüm. Yanına gittim. Yerde oturuyordu. Yanına oturdum.
" baştan almalıyız sanırım? "
" hayır ben önce şu anın açıklamasını istiyorum" dedim derin nefes alarak. " yani haber vermekten aciz olduğunu bilmiyordum" dedim ona dönerek.
" Doğa gerçekten bak ben yapamıyorum. Hani böyle aklımdan çıkmıyor o anlar. Gözlerimi kapatıyorum. Bağırışların geliyor gözümün önüne. Bir şey yapmayışım geliyor. Babamın gülüşü geliyor. Dayanamıyorum. Gerçekten dayanamıyorum" dedi gözlerinden yaşlar düşerken. Çok çaresiz duruyordu.
" efe ben bir şeyleri toparlamaya çalıştıkça sen daha da bozdun bugün neden gittin ? " diye sormamla daha da ağladı.
" en baştan anlatacağım. Aylardır konuşacağımız günü düşünüyorum. Ne diyeceğimi düşünüyorum. Nefes alamıyorum ben "
" Efe bak bana duyman gereken bir vicdan azabı yok. Geçti gitti. Kendini buna koşullama" dedim derin nefes alarak.
" Doğa babam her şeyi biliyordu" demesiyle kaşlarımı çattım ona döndüm. "Seninle öz kardeş olmadığımızı" şokla ona dönerken o anın acı vereceğini bilmiyordum. "Seni bir gün geri alacaklarını da"
" neden ? " diye sorabildim sadece gözlerimden yaşlar aktı.
" Kerem Soylu. Babamın eski patronu. Sen daha doğmamıştın. Çok az hatırlıyorum. Babamı tüm çalışanlarının arasında rezil etmiş. İtibarını yerle bir etmiş. Kerem Bey nasıl farketmedi babanı tanıdığını bilmiyorum."
" bu şaka mı Efe bunu bana yapma" dedim acı çekerek. Çaresizce soruyordum gözümden akan yaşlarla.
" sonra annemle aynı anda hanile kalmış eşi. Ve babamda böyle bir oyun oynamış. Amacı sana zarar verip Kerem Soyludan intikam almakmış. Bu işin içine Duruyuda katmışlar. Duru zaten biliyormuş öz olmadığını. Babamla anlaşıp o da kendinde diğerlerine zarar vermiş"
" Doruk Duru yüzünden konuşamıyor Efe . " dememle afallayarak bana döndü.
" konuşma engelli mi? " diye sordu şaşırarak kafa salladım.
" babam sürekli sana kötü davranmamı senle iyi anlaşmamamı söylüyordu küçüklük aklıyla babam beni sevsin diye bunu bir kaç kez yaptım. Ama aklım bir şeylere ermeye başlayınca sorgulamaya da başladım. Senin yanında oldum. Babamın hoşuna gitmedi bu. Senin yanına yaklaşmayı bırak konuşmamı yasaklamıştı." Kanımın donduğunu hissediyordum. Bu nasıl bir canilikti.
" eğer konuşursam sana çok daha kötü davranacağını söyledi. Bir süre sessiz kaldım sana. Kör sağır oldum ağlamalarına. " dedi gözlerini sıkıca kapatıp ağlarken. " sonra o gün geldi." Sırtımdaki izin oluştuğu gün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilmem kimim
ChickLit" bir hemşiremiz ölmek üzereydi. Ve bize bir kaç bebeği eğlencesine karıştırdığını söylemişti. Ama inanmamıştım. Dalga geçiyor sanmıştım. Fakat şimdi görüyorum ki var. Sizi de kontrol eden kişi Bahar hemşireydi fakat kanserden öldü. " " nasıl böyle...
