¹★

317 23 4
                                    

"evet anne çıkıyorum, ha oda çıkıyor arkamda. tamam tamam, görüşürüz."

"abi, çantan!"

ayakkabılarını giydi ve evden dışarı çıktı. her şeyinin yanında olup olmadığını kontrol etti. "hay," dedi ve içeri girecekken kız kardeşi ile karşı karşıya geldi. "salak abim, al şunu." dedi ve çantayı uzattı. "sensin o!" dedi ve aldığı çantası ile acele ile merdivenlerden indi sarı saçlı çocuk.

her zamanki sokaklardan geçip okuluna girdiğinde bahçenin boş olduğunu gördü. herkesin derste olduğunu bildiğinden vakit kaybetmeden spor salonuna girdi.

"selam," herkesi selamlayarak eşyalarını yerleştirmek için dolabına yöneldi. "kanka şuna bir bak! bu adamın gizemi ve karizması beni benden alıyor." yanına gelen kişiye göz devirdi. "abartıyorsun, yine ve yine."

"hadi ama felix! sence kim bu kadar başarılı olur ki? hemde yüzünü göstermeden! bence o bir harika." dedi siyah saçlı çocuk ve hayran gözlerle telefonundan baktığı kişiye bakmaya devam etti. "bence de çok başarılı biri beomgyu, ve sen bence onu da geçeceksin."

"merhaba efendim!"

"merhaba, zaman kaybetmeden hemen antrenmanlara başlayın." dedi genç kadın ve içerideki kişilere baktı.

"emredersiniz!" kadın başını sallayıp geniş ve sıcak bir gülümseme sundu içeridekilere. herkes teker teker yerini alırken kadın boemgyuyu durdurup omzuna elini koydu. "sende onun gibi, hatta ondan daha başarılı olacaksın. sana güveniyorum." dedi ve güven veren bir gülümseme sundu.

"teşekkürler efendim." dedi beomgyu ise. kadının elini omzundan çekmesi ile beomgyu da diğerlerinin yanına geçip antrenmanlarını yapmaya başladı. felix ise daha yeni yeni yokluğunu fark ettiği telefonunun nerede olduğunu düşünüyordu.

"yine mi evde unuttum." dedi kısık bir sesle. sonrasında ise ayakkabılarını değiştirip salona geçti ve diğerlerine katıldı.

***

eline aldığı gitarı çalmaya başladı ve büyük bir zevkle yazdığı şarkıyı sundu onu izleyenlere. herkes onu tebrik ederek alkışlarken yanakları kıpkırmızı olmuştu bile. "aferin sana sung, bu yaptığın şarkı da eminim diğerleri gibi çok beğenilir. mükemmel olmuş."

"teşekkürler," dedi ve başını salladı jisung. gitarı çıkarıp yerine bıraktı ve çantasını da alıp müzik odasından çıktı.

"hey hanji!" diyerek bağırdı çocuk. ama önündeki onu duymamakta ısrar ediyordu sanki. biraz daha ona yaklaştığında kulaklığının takılı olduğunu gördü. gülümseyip kulaklığının birini aldı. "bakalım bugün hanji'm ne dinliyormuş."

"niye seslenmedin?" dedi geldiğinden rahatsız olmayan jisung. "acaba seslendiğim ve duymadığın için olabilir mi?" dedi ondan uzun olan çocuk. jisung gülümsedi ve başını yana eğdi, "aman tanrım!"

"hey noldu birden?" dedi tekrar jisung'la birlikte yürüyen çocuk. "saçını mora boyatmak ne kadar mantıklı geldi?" Ardından koridoru jisungun gülüşü doldurmuştu.

***

"felix ve beomgyu."

koçun seçmesi ile beomgyu ile karşı karşıya geçti felix.

"engard," maskelerini takıp bekledi iki genç.

"rompez," birbirlerine dokundular.

FencingWo Geschichten leben. Entdecke jetzt