4

183 12 28
                                    

Bugün kurtarma operasyonu yapacaktık. Bizden üç öğretmen sorumluydu. Thirteen, All Might ve Eraser. Ama All Might ortalarda yoktu.

"All Might'ın işi çıkmış ama sonlara doğru gelecek."

Aizawa konuşup Thirteen'e döndü.

"Biz başlayalım."

"Tamam. Öncelikle hepiniz hoşgeldiniz."

Aizawa arkasını dönüp cebinden bir meyve suyu paketi çıkardı ve açtı. Acaba cebinde meyve suyu ne geziyordu.

Son günlerde nedense bana biraz yakın davranmaya başladı ama asla öğretmen öğrenci ilişkisinden ayrılmadı. Ona hayranlık mı duyuyordum yoksa onu seviyor muydum bilmiyorum. Bunu zamanla öğrenecektim.

"Bugün kurtarma operasyonu yapacağız. Yangın, gemi enkazı, deprem, heyelan ve birçok alanda insanları kurtarmayı deneye-"

"HEY O DA NE?!"

Kirishima'nın dediği şey ile aşşağıdaki büyük çeşmenin olduğu yere baktık hepimiz. Mor bir portal açılmış ve içeri onlarca kişi giriyordu.

"Thirteen çocuklara bak. Ben ilgilenirim."

"Tamam Eraser. Biz biraz uzaklaşalım çocuklar."

Sınıftan itiraz sesleri çıksada Aizawa yanımızdan ayrılmış ve adamların yanına gitmişti. Birkaç birşey konuştuktan sonra Aizawa'ya saldırmaya başlamışlardı ama Aizawa hepsinin özgünlüğünü siliyordu.

Bir süre onları izlediğimde arkadaki mor kafanın olmadığını farkettim ve bir ses duydum.

"Hey durun!"

Arkamı döndüğümde Bakugo ve Kirishima mor portala zıplamışlardı. İkiside yok olmuştu. Bir süre sonra adam etrafımızda mor bir duvar oluşturdu ve bizi farklı yerlere ışınladı. Ben, Todoroki ve Hagakure heyelan bölgesindeydik.

"Ah acıdı be!"

Hagakure ayağa kalkarken konuştuğunda karşımızda neredeyse kırk kişi vardı.

"Geride durun."

Todoroki konuşup yeri buzla kaplayınca, buz olmayan yerden çeşmenim oraya yürümeye başladım. Orayı Todoroki'ye bıraktım çünkü o güçlüydü ve ona güveniyordum.

Sonunda geçmem gereken birtek çalılık kalınca onu da geçip kafamı kaldırdım.

"AAĞĞHH!!!"

Aizawa önümde garip bir yaratığın elinde acı çekiyordu. Kolunun birinin kırık olduğunu gördüm. Sanırım daha yeni kırmıştı.

"AAĞH!!"

Yine birini kırdığında dayanamayıp büyük bir adım attım. Eliimi yüzüme götürüp maskemi açtım ve bağırdım.

"FIRLA!!!"

Yüksek bir çığlıkla yaratığı bulunduğumuz alanın duvarına kadar fırlattım. Aizawa'nın yanına gidip eğildim ve elimi saçına koydum.

'Ah, kahretsin.'

'Acıyor'

"A-ai-aizawa!"

Gözlerimden ne zaman aktığını bilmediğim yaşlar onun koluna damlarken ben onun saçını okşayıp ayağa kalktım.

Seni koruyacağım Aizawa. Ne olursa olsun, koruyacağım.

Karşımda duran bedene bir adım attım.

"Sen de kimsin? Nomu'ya dokunmadan nasıl fırlattın?"

'Git burdan Miya, ah!'

Başımı arkama çevirdim ve bana bakmaya çalışan Aizawa'nın saçını tekrar okşadım.

AizawaWhere stories live. Discover now