Favori kahramanım olan Eraser'ın okuyacağım okulda öğretmen olduğuna, hatta ve hatta sınıf öğretmenim olduğuna inanmamıştım. Ta ki sesini arkamda duyana kadar...
Odamda uyandığımda önce lavaboya gitmiş sonra merdivenlere yönelmiştim. Üzerimde hala Eraser'lı geceliğim vardı. Değiştirmeye üşenmiştim. Sonuçta Aizawa bunu görmeyecekti.
Mutfağa adım atınca önce su içtim sonra da yiyecek birşeyler hazırladım kendime. Yemek masasında yerken içeri giren kişi ile yediğim şey boğazımda kalmış ve öksürmeye başlamıştım.
"Miya?"
Yanıma gelip sırtıma vurdu ve su verdi. Lokmayı zor da olsa yuttum ve verdiği suyu içtim.
"Aizawa..."
"Diğerlerinin gittiğinden haberin var mı?"
"Ne?!"
Bir anda konuşunca saçından bir tutam yere düşmüştü. Özür dilercesine baktım ve gözlüğünü gösterdim.
"Nereye gittiler?"
"I-adasına."
"Benim neden haberim yok?"
"Şey..."
"Evet?"
Elini ensesine attı ve kaşıdı.
"Zaman geçiririz diye düşündüm."
Bunu söyleyince yumuşayıp gülümsemiştim.
"Anladım."
"Kızmadın mı?"
"Neden kızayım ki. Sonuçta benimle zaman geçirmek istediniz. Ne yapalım?"
Durup düşündü. O sırada bende yemeğimi bitirdim. Koltuklara gidip oturduk ve birbirimize baktık.
"Video oyunlarını sever misin?"
Başımı olumlu anlamda salladım ve ayağa kalktım. İki elimide havaya kaldırıp sevinirken beni süzdüğünü farketmemiştim.
"Geceliğin güzelmiş."
Baştan aşağı kızarmıştım ve hızla merdivenlere yönelmiştim.
"Hey, şaka yaptım. Böyle güzel."
Onu umursamadan odama çıktım ve dolabı açtım. Siyah dantelli iç çamaşırlarımı çıkardım. Üzerime, Katsuki'den dızladığım üzerinde kuru kafatası olan siyah tişörtü ve mavi kot şortumu çıkartmıştım. Belki dışarı çıkıp gezeriz diye.
Banyoya gidip hızlıca duş aldım. Saçlarım havluya sarılıyken ben kıyafetleri giydim. Saçımı tarayıp kuruttum ve açık bıraktım. Allah'tan kabarma veya elektriklenme sorunu yaşamıyordum.
Odadan çıkmadan önce her ihtimale karşı kemerimi aldım ve içten belime doladım.
"Aizawa!"
Sesimi duymuş ve bana bakmıştı. Ayağa kalkıp yanıma geldi ve elimden tutup beni öğretmenler tarafına götürdü. Odasına vardığımızda önce ikimize kahve hazırlamış, sonra da oyunu açmıştı.
Etrafa bakınırken tırpanımın burda olduğunu gördüm. Üç gün önce yaşanan olayı hatırladım. Ciddi anlamda öpüşmüştük. Hem kanayan dudağımı da yalamıştı.
"Gel hadi."
Kalkacağım sırada telefonuma mesaj geldi.
Shotoo
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
