10

139 7 2
                                    

Sınavda sondan beş kişi saat ikiye kadar ders görecekti. Biz de vahşi kedicikler ile bir nevi antreman görüyorduk.

Ormana Todoroki ve Kirishima ile gidecektim. Aslında Yaoyorozu ile gidecektim ama hile yapıp birkaç adım sağa kayınca onunla gitmekten kurtulmuştum.

Başlangıç çizgisini geride bırakıp temkinli birşekilde bitişe doğru gidiyorduk. Etraftan garip sesler duysam bile korkmayıp tetikte olmam gerekiyordu.

"Çok erkeksi!"

Kirishima bana bakıp konuşunca neden böyle dediğini anlamadım. Arkamdan biri fırlayınca onu özgünlüğü ile durdurdu.

"Bizi korkutamazsınız."

B sınıfının görevi bizi korkutmaktı. Kirishima kızı bırakınca yürümeye devam ettik ama ortalığı bir anda duman kaplamıştı.

"Bu da ne?"

Bir anda zehirli olabileceği aklıma gelmiş ve hemen maskemi kapatıp diğerlerini dürtmüştüm. Elimle anlatmaya çalıştım. Todoroki bunu anlayıp bizi dumandan uzaklaştırmak için buzu ile yükseldi ve etrafı kolaçan etti.

"Orman yanıyor."

Orman, mı. İyide, hayvanlar...

"Sanırım düşman saldırısına uğruyoruz."

Sınıfımızın olduğu yere gelince Vahşi Kediciklerden birinin yaralandığını gördüm. Karşımda kertenkele adam ve başka bir adam vardı.

"Siz öğretmenlerimizin yanına dönün."

Sınıfımızın yarısı eksikti. Sınıfı binaya doğru götürmek zorundaydım. Todoroki'ye baktım ve gitmesi için başımı salladım. O, Yaoyorozu ve Kirishima başka yöne giderken bende sınıfı yönlendirip güvenli alana götürüyordum.

"Nereye bakalım küçük hanım?"

Tam arkamda duyduğum sesle eğildim bacağımdaki hançeri çıkarıp savurdum. Onun bacağını çizebilmiştim.

"Hızlısın sevdim seni. Adın ne? Ben Twice."

Maske altından konuştum.

"Jiro. Herkesi götür burdan."

Bu dediğimle karşımdaki beden çatlamaya başladı. Sınıf onaylayıp Jiro'nun liderliğinde yanımızdan ayrıldı.

"Sende git Miya!"

"Burayı bi-"

Kızı yakalamıştı ama diğer adam onu kurtarmıştı. Şu an dikkatimi karşımdaki düşmanıma vermem gerekiyordu.

"Senin savaşman yasak!"

"Umrumda değil!"

Twice kendinden başka bir tane daha yarattı. Bana doğru koşarken belimdeki kılıcı çıkarıp savurdum.

"O nasıl kılıç be!"

Güldüm. O attığım kunai ve shirukenlerden kurtulmaya çalışırken ben ona yaklaşıp yakın dövüş becerimi geliştiriyordum. Onu öldürmemem gerekiyordu. Bu yüzden bende böyle dövüşüyordum ki karşımdakinin özgünlüğü sadece kopyaydı.

"Miya!"

Aizawa'nın sesini duyunca açık vermiştim. Karnıma yediğim tekme ile sol tarafa savruldum. Aizawa yanıma gelip beni kaldırdı ve konuştu.

"Kendini korumak için savaş. Ve dikkatli ol."

Onu onayladım ve karşımdaki ile savaşmaya devam ettim. Kunailer bitince boşa gidenleri ve vücudundan çıkanları onunla dövüşürken topladım ve geri yerlerine dizdim. Sanki dövüşürken dans ediyordum. Bu bana dans gibi gelmişti.

AizawaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin