yirmi üç: sürpriz konuk

18.1K 1.8K 975
                                    


















merabalar bolum simdi bitti

biter bitmez saldim

iyi okumalar



























*
*
*

















Jungkook gözüne giren güneş ışığı sebebiyle yüzünü buruşturarak uyanmıştı. Bir süre yatakta doğrulup gözlerini ovuşturmuş, kendisine gelmeye çalışmıştı. Hemen yanına döndüğünde Taehyung'u görememişti.

Boşlukla bakışmak ne kendisinin ne de kurdunun hoşuna gitmemişti.

Yavaşça ayağa kalkmıştı fakat birdenbire beline giren ağrıyla tek eliyle arkasını tutmuştu. "Of! Hayır." Vücudundaki ufalma kendini iyice belli etmeye başlamıştı. Sinirleri bozuluyordu.

Aynanın karşısına geçmiş ve bir süre yakından yüzünü incelemişti. Yanakları eskisinden daha tombul, dudakları daha dolgundu. Biraz geri çekilip tişörtünü yukarı kaldırmış, kaybolmaya yüz tutmuş zayıf karnına ve ince beline bakmıştı. Morali bozulmuştu.

Belini tutarak odadan çıkmış ve banyoya girip, normalden uzun sürede işlerini hallettikten sonra yavaş adımlarla salona geçmişti. Taehyung'u bulamamak biraz sinirlerini bozmuştu. Kızgınlıktayken dışarı çıkacak hali yoktu, evden dışarı çıkamazdı.

Tam o sırada balkonun kapısı açılmış ve Taehyung'un çıplak gövdesi Jungkook'un görüş açısına girmişti. İçinden bir siktir çekip gözlerini başka yere çevirirken Taehyung bunu fark etmemişti. "Günaydın." Bunun yerine Jungkook'a güzel bir gülümseme vermiş ve neşeli bir ses tonuyla konuşmuştu.

Jungkook kalbinin nesi olduğunu bilmiyordu. Kızgınlık yaklaştığı için mi böyle hissediyordu? Ruh eşiyle kızgınlık geçirmek böyle bir şey miydi? Kalbini maratona çıkmışcasına attıracak, soluk borusunu tıkayacak kadar mıydı?

Jungkook derin bir nefes alıp, "Günaydın." diyerek zorlukla esmeri cevaplamış, burnuna dolan güzel kahve kokusunun ardından derin nefes aldığına pişman olmuştu. Eğer aldığı feromonlar bile onu dizleri titreyecek kadar etkileyecekse kızgınlığında Taehyung'la yan yana kalmak iyi bir fikir miydi?

"İyi misin?" Taehyung Jungkook'taki garipliği fark etmişti. Normalden daha huysuz ve biraz da acı çeker gibi görünüyordu. Düne göre oldukça yaygınlaşan feromonları da bunun bir diğer kanıtıydı.

"Belim ağrıyor, bir şey yok." Jungkook kaba olmamaya çalışarak gülümsemiş, alfayı cevaplamıştı.

"Tamam, gel kahvaltı yapalım. Sonra kas gevşetici içersin."

"Kahvaltı mı hazırladın?"

Esmer başıyla onayladığında Jungkook ne diyeceğini bilememiş ve balkona çıkıp taze kahvaltılıklarla donatılmış olan kahvaltı masasına bakmıştı. Masada kahvaltılıkların yanı sıra, yumurta, kızarmış patates ve krep de vardı.

"Taehyung, niye bu kadar uğraştın?" Şaşkınlıkla dönüp alfaya bakmıştı. "Zaten kızgınlığındasın, bu kadar hareket etmene gerek yok."

black belt • taekookWhere stories live. Discover now