Bölüm 10 - ÖLÜMSÜZLÜK OYUNU

109 33 21
                                    

Yıldızımızı parlatmayı unutmayalım lütfen! İyi ve keyifli okumalar dilerim

~

"Uyuyor musun?" Frid'in sorusuyla beynimin içindeki düşünceler bir anda dağıldı.

"Hayır! Düşünüyorum." Meraklı gözlerlerle bana doğru döndü.

"Ne düşünüyorsun?" Parmaklıklardaki demir kilide baktım.

"Buradan kurtulmayı ve bir an önce herkese gerektiği cezayı vermeyi!" Bakışlarım Frid'e döndü.

"O herkesin içinde bende var mıyım?" Sesinin tonu korkmuş gibi değilde ona bir ilgim var mı yok mu onu öğrenmek için soruyor gibiydi.

"Merak etme ilk işim sen değilsin!" Pek tatmin olmamış gibi gözlerimin içine baktı.

"Ben kaçıncı sıradayım peki?" Çok fazla soru sormasına gözlerimi devirdim.

"Frid uyu artık!" Başımı duvara yaslayıp ne kadar rutubetli bir yer olsada kafamdakileri atmak için uyumaya çalıştım.

*****

"Adisa! seni burada görmek gerçekten çok üzücü!" Yapmacık bir şekilde dudaklarını büzerek tam karşıma geçti. Devasa kırmızı kanatları buraya sığmadığı için onları biraz aşağı sarkıtmıştı.

"Ne istiyorsun yine? En son geldiğinde beni son görüşün demiştin. Ne oldu karşıma çıkacak cesaret olmadı mı yoksa?" Başımı doğrultup yapmacık bir şekilde bende kahkahalar atmaya başladım.

"Görüyorum ki Frid'i de peşinden sürüklemişsin. Baksana ne kadar da zavallı duruyor!" Başını demirlere yaslayarak uyuyan Frid'e baktım.

"Emin ol senden daha zavallı biri yok! O bile senden daha iyi!" Göğsümü dikleştirdim.

"Burada bir aşk seziyorum!" Burnunu köpek gibi yapıp havayı koklar gibi yaptı.

"Rüyamdan defol!"

"Senin için çok güzel bir sürpriz hazırlıyorum. Beğeneceğinden eminim!" Kahkahaları zemin katta yankılandı.

"Buradan siktir git!" Son gücümle bağırdım. Yanıma yaklaştı.

Kulağıma eğilip "Sen ve o çok sevdiğin güzel ailen için..."

*****

"Defol!" Gözlerimi açtığımda Masmavi bakışlarla göz göze geldim.

"Adisa sadece rüya görüyordun! Sakin ol." Frid'in sesini duymamaya çalıştım. Ateş Tanrısının söyledikleri tekrar zihnimde yankılandı.

"Kapat çeneni Frid! Normal bir rüya mı gördüm sanıyorsun. Bilmeden konuşmayı kes artık!" Bütün sinirimi Frid'den çıkarmak istercesine deli gibi bağırmıştım.

"Ne halin varsa gör!" Bakışlarını karanlık merdivenlere çevirdi.

Ateş Tanrısı sinirlerimi ve huzurumu her zaman bozmak için uğraşıp duruyordu ve bu artık dayanılmaz bir hal almaya başlamıştı. Canımı yakmak için sürekli ailemi tehlikeye atıp atıp duruyordu. Annemin kolyesini bir an önce artık bulmalıydım ve şu lanet olası yerden kurtulmalıydım.

"Hazır mısınız?" Merdivenlerin hemen yanında dev bir adam belirdi.
Çürük koca dişleriyle gülüp kapıların kilitlerini sıra sıra açtı.
Bağlı ellerimizden sıkıca tutup bizi yukarı çıkarmaya başladı.

"Hey! Yavaş ol biraz." dedim adama sert bir omuz atarak.

"Kes sesini!" Umursamayıp bizi çekiştirmeye devam etti.

Ölümsüzün ÇağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin