☀️Sessiz Gece'nin Altında 🌙

87 15 7
                                    

Selamlar nasılsınız bakalım? Ben iyiyim teşekkür ederim.Umarım sizlerde iyisinizdir.Bugün söyleyeceğim bir duyuru var.O da geçen hafta neden bölüm gelmediği ile ilgili.Geçen Hafta bölüm gelmemesinin sebebi.Çanakkale'ye 1 haftalığına tatile gitmiş olmamdır

Her şey o kadar ani oldu ki,ben size bölüm ayıp atmayacağım konusundaki duyuruyu atana kadar biz Çanakkale'deydik yani kısacası tatilde olduğum için bölüm gelmedi diyebilirim

Bu arada hemencecik bir duyuru yapayım.Bazı arkadaşlar bana yeni bölümlerin ne zaman geldiğini soruyorlar.Sizlere hemen açıklayayım

Özel Durum (Sınav,Hastalık vs.)
olmadığı sürece Melezler Okulu  Serisi.Kitap bitene kadar her hafta Çarşamba Günü sizlerle birlikte olacaktır

Neyse hadi çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim.İyi okumalar sizleri seviyorum 😚😚😚❤❤❤

2 hafta sonra;

Eclipse'in Ağızından;

Derin bir nefes alıp verdikten sonra,Odağımı karşımdaki bez mankene doğru yönelttim.Bez manken harbi harbi bezden yapılmış,şekilsiz bir insana benzeyen ve artık iplere bile zar zor dayanan bir mankendi.Resmen şu an 'biri beni öldürse de kurtulsam' der gibi bir hali vardı

Sol elimi ileriye doğru uzattım ve ağızımdan şu cümlelerin dökülmesine izin verdim

"Güneş Kristalleri"

Bir anda yani başımda,yamuk yumuk olan,beyaz renkli muhtemelen 10 ila 20 santim arasında değişen Kristal parçaları çıktı ve resmen benim yanımdan öfkeli bir arı sürüsü gibi işaret ettiğim mankene doğru hüküm ettiler.Manken olduğu yerde Güneş Kristellerinin vücuduna değmesi ile titremeye başladı

Manken,darbe işlemi bittiğinden bir ölü gibi başını eğdi.Ancak ne yazık ki iş burada bitmiyordu...

Manken 'başını eğdikten' tam tamına 2 milisaniye sonra alev aldı ve aniden tüm vücudu yanmaya başladı

Evet Güneş Kristallerinin özellikleri tamamıyla buydu.Küçücük birer mermi gibi bir anda yanınızda belirir,Öfkeli bir arı sürüsü gibi Hedef gösterdiğiniz şeye saldırır ve Hedef gösterdiğiniz şeye battıktan sonra ise en az 2 en fazla 4 mili saniye sonra Hedef gösterdiğiniz şeyin canlı canlı yanmasını sağlar ya da belki ölü olarak emin değilim.

Her ne kadar bu büyük bana fazlasıyla acımasızca gelse de Ateş Çemberi Tutulması için kullanacağım büyülerden biri olabilirdi.Yani sonuç olarak ben bunu bir insanın üzerinde ya da bir canavarın üzerinde denemeyecektim

Çünkü her ne kadar büyü çok güçlü olsa da fazlasıyla acımasızca gelen bir büyü gibi geliyordu bana

"Aferin,Eclipse! Büyü yeteneğin ve Hedef alma seviyen gittikçe güçleniyor.Zaten hep güçlüydü ancak şu an tuttuğunu koparıyorsun resmen.Aferin!"dedi Bayan Solana heyecanlı bir sesle

Açıkçası Bayan Solana'nın bunu demesi birazcık komikti Çünkü zaten 2 hafta boyunca çalıştığım bu zaman süresince hiçbir şekilde ters bir şey olmamıştı arada bir iki büyü yapamamıştım O da zaten Ateş Çemberinin gelmesine bağlayabiliriz Onun dışında saldırılar veya kullandığım büyüler konusunda pek bir sıkıntı çıkmamıştı

Belki de Bayan Solana bana destek vermek amaçlı motivasyonumu yükseltsin diye böyle şeyler söylüyordu Bu da bir ihtimaldi ve bundan memnundum

Olduğum yerde gülümsedim ve sonrasında cayır cayır yanan mankenin üzerinde bulunan Ateşi bükerek yanıma doğru çektim,Bir un gibi ufaladıktan sonra ellerimle nazikçe ateşi söndürdüm

Evet,Mankenin 'biri beni öldürse de kurtulsam' dileğini bu vesile ile gerçekleştirmiş oldum

"Pekala,Eclipse şu 2 haftalık süreç içerisinde.Ellerinle yaptığın büyü yeteneğini geliştirdin.Şimdi sırada Asan var.Asan hâla evinde değil mi?"

"Evet"

"Güzel,Yarın ki çalışmamızda Asanı getirmeni istiyorum.Birazcık da asanda büyü yeteneğini görelim"

"Tamam,Bayan Solana"

"Anlaşıldı.Tamamdır bugünlük bu kadar yeter Eclipse,Yarın görüşürüz!"dedi Bayan Solana

Bayan Solana sessizce tribünlerden aşağıya doğru inerken Ben onu sadece sessizce başımı olumlu anlamda sallayarak onayladım ve Bayan Solana'dan önce yavaş yavaş yürüyerek antrenman salonundan çıktım

☀️🌙

Akşam Saatleri;

Başımı Datrone'un siyah kıllarıyla dolu omuzuna doğru yasladım ve ellerimi onun göğsüne doğru sarmalayarak ona daha çok yapıştım.Datrone ise sol koluyla sırtımı sırtımı iterek onun göğsüne daha çok yapışmamı sağlamıştı kanatlarıyla da ikimizin hem sağını hem de solunu koruyordu

Tam da havanın karardığı zamanlarda Datrone ile birlikte dışarıya çıkma kararı almıştık.Kimsenin gözükmediği ve gözükmesinin de biraz zor olduğu Gece Kulübünün bulunduğu ormana doğru gitmiştik ve orada ağaçların arasında yerlere oturuyor ve sessizce gökyüzünü izliyorduk.Fazlasıyla şehirden ve ışıktan uzakta bulunduğumuzdan yukarıdaki Yıldızlar harika bir görüntü oluşturuyordu

Her ne kadar Datrone görünüşünden dolayı bu işin pek fazla taraftarı olmasa da nefes alması için onu birazcık zorlama zorunda kalmıştım

Neredeyse birkaç haftadır evdeydi ve hiçbir şekilde dışarıya çıkmamıştı.Bu sağlığı için iyi değildi.Akşam vakitleri gözükmeyeceği için akşam vakti dışarı çıkmıyor çıkmayı önermiştim.En azından kendini akşam vakti daha güvenli hissederdi.Zaten gündüz çıkartmaya kalksam Muhtemelen her şekilde başarısız olurdum çünkü zaten akşam saatinde bile dışarıya çıkarmayı zar zor ikna edebilmiştim bunu gündüz yapmayı denesem muhtemelen boşa giderdi

"Yıldızlar ne kadar güzel değil mi?"dedim sakince

Bakışlarımı Datrone'a doğru çevirdim.Datrone sanki hayatında bu kadar yıldız görmemiş gibi ve Küçük bir çocuğun heyecanı ile Yıldızlara doğru bakıyordu.Hatta o kadar güzel bakıyordu ki yukarıda parlayan Yıldızlar resmen gözlerine doğru bir cam gibi yansımıştı.Yani şu an baktığı yeri Datrone'un Gözlerinin içine bakarak da görebilirdiniz o kadar Hayret ve heyecan ile bakıyordu Yıldızlara

"Ben...Bu kadar fazla yıldız görmemiştim...Ne kadar güzeller"dedi Datrone büyülenmiş gibi

"Evet...Hatta bak! Oradaki Takım Yıldızı Büyük Ayı!"dedim işaret parmağım ile Büyük Ayı Takım Yıldızını işaret ederken

Şimdi diyeceksiniz Sen Büyükayı Takım Yıldızını nereden biliyorsun diye.Hemen şöyle açıklayayım Ben küçükken zaten Mora Annem bana gezegenler,takım yıldızları,uzayla ilgili bir sürü kitap okutuyordu.Hatta kendi evimizin dışarısına çıkıp birlikte gezegenleri ve takım yıldızlarını gözetliyorduk

Tabii Mora Annem bu olay vesilesiyle bana önemli günleri de anlatıyordu.Mesela Güneş Tutulması,Ay Tutulması,Baharın Gün Dönümü,Kışın Gün Dönümü ve bir sürü şeyi her gece dışarı çıkıp bana yıldızları ve gezegenleri anlatarak öğretmişti

O yüzden Takım Yıldızları,Gezegenler ya da Astronomik önemli günler hakkında çok fazla bilgim vardı

"Vay canına..."dedi Datrone birazcık hırıldayan bir sesle

Datrone,Ölüm Meleği Formuna dönüştüğünden beri birazcık hırıltılı bir ses tonu ile konuşuyordu

Ona doğru gülümsedim ve sonrasında ise tüm geceyi beraber geçirerek Yıldızları ve Takım Yıldızlarını birlikte gözetledik

Bu yaşanan olay,şu son zamanlarda yaşanan olaylardan ötürü benim için en huzurlu ve en sakin gece olmuştu ve Umarım bu sakin ve huzurlu geceden daha fazla olurdu

...

Melezler Okulu-4:Ateş ÇemberiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin