☀️ Ateş Çemberi Part-1 🌙

99 11 5
                                    

Selamlar! Nasılsınız bakalım? Ben iyiyim teşekkür ederim.Umarım sizlerde iyisinizdir.Bugün söyleyeceğim bir duyuru var.Duyurumuz şudur.Haftaya ailemle tatile gideceğinden haftaya bölüm gelmeyecektir bilginize

Onun dışında,başka bir şey yok

Neyse hadi çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim derim.İyi okumalar sizleri seviyorum❤❤❤😚😚😚

Yazarınız
Dilara

Eclipse'in Ağızından

Sonunda Akşam olup Troy ve Tralia'yı gönderdikten sonra,koltuğuma geçip birazcık televizyon izleyeyim dedim.Televizyon'un karşısına geçmem ve televizyonun kumandasını basıp,televizyonu çalıştırmam bir olmuştu

Tabii Televizyonun açılması ve açılması ile birlikte aniden statik vermesi de bir olmuştu

Statik kesildiğinde,Mora Annemi sanki böyle kamera ayarlarmışçasına televizyonu,bir sağa bir sola doğru salladığını gördüm.Hâla şu televizyon olayını muhtemelen çözemediği için televizyonu bir kamera gibi zannediyordu ve bir sağ bir sola doğru döndürüyordu.Tabii o kadar yanaşmıştı ki sadece şu an çenesini ve gözlerinin en ufak kısmını görebiliyordum ve bu da çaktırmadan komiğime gitmişti hafiften kıkırdadım

"Mora Anne! Televizyon kamera değil bir sağa bir sola doğru ayarlama,normal düz tut"dedim hafiften kahkaha atarken

Mora Annem aniden durdu ve şu an düz duran televizyondan biraz uzaklaştı.Sanki televizyon düşecekmiş gibi ellerini iki yana doğru açmıştı ve yavaş yavaş televizyondan uzaklaşıyordu 

"Öyle mi? Şimdi nasıl gözüküyorum Eclipse? İyi duruyor mu?"

Dümdüz durduğunda ve Televizyonun içindeki kameranın tam kadrajında olduğundan pek bir sorun yoktu

"İyi duruyorsun,Mora Annne,sorun yok"dedim

"Ah! İyi o zaman.Neyse nasılsın bakalım? Her şey nasıl gidiyor?"dedi Mora Annem aşırı heyecanlı bir sesle

Mora Annemin sesi o kadar neşeli ve heyecanlı gelmişti ki resmen içime oturmuştu.Şimdi kalkıp ona 'Birkaç hafta sonra Ateş Çemberi olacak ve benim ölüm riskim var' desem ne olurdu acaba? Kesinlikle karşımda sinir krizi geçireceğine emindim Ama bu yaşayacağı sinir krizi korkudan olacaktı.Acaba Ateş Çemberi olayını Biliyor muydu,Bilmiyor muydu emin değilim ama en iyisi birazcık yalan oynamaktı yoksa karşımda korkudan sinir krizi geçirmesine dayanamazdım

Zaten bir keresinde korkudan sinir krizi geçirmişti ve bu beni fazlasıyla kötü etkilemişken yeniden böyle bir şey yaşamak istemiyordum

"İyiyim,Mora Anne! Bir sorun yok! Her şey tam takırında"dedim

"Ya...İyiymiş"dedi Mora Annem hüzünlü bir gülümsemeyle

O hüzünlü gülümsemeden anlamıştım ki olaylardan haberi vardı.Bana çaktırmadan benimle konuşmak istemişti...O da benim gibi karşısındaki insanı korkutmak istemiyordu

"Gece'nin bu saatinde neden seni aradım diye soracaksın...Cevabı basit uzun zamandır seninle konuşmadım.Ne olup ne bittiğini merak ettiğim için aradım sadece hepsi bu..."dedi Mora Annem içindeki hüzünü bariz bir biçimde gizlemeye çalışırken

Ah,Be Mora Anne.İkimizde biliyoruz beni Ateş Çemberi olayından önce son bir kez daha duymak için aradığını...

"Önemli değil...Zaten şu beni biliyorsun ben geceleri uyumuyorum yani gecenin köründe de beni arayabilirsin ve bu konuda şikayet etmezdim bile..."

Mora Annem yüksek sesli bir kahkaha attı ve sonrasında ise yavaşça kendine geldi

"Bilmez olur muyum? Küçükken,Gece olduğunda uyuyamadığım için hep başımda bitirdin.Kim bilir kaç saat uykusuz kaldım.Ama değerdi..."dedi Mora Annem hem hüzünlü hemde mutlu bir sesle

Bu konuşma geçtikten sonra aramızda en fazla 15 dakika bir sessizlik oluştu sonrasında Mora Annem aniden bu sessizliği bozdu

"Madem durumun iyi o zaman...Ben seni fazla sıkmayayım...Yakın bir zamanda yeniden görüşelim olur mu?"

İşte bu cümle benim içimi paramparça etmeye yetti de attı.Şu an resmen kendimi ağlamamak için zor tutuyordum

Mora Annem bile benim öleceğimi düşündü ki sırf bana çaktırmamak için normal bir konuşma sonu olan 'Yakın zamanda görüşürüz değil mi?' Sorusunu sormuştu.Resmen bu,bir ihtimal öleceğimi bildiği için ve kendini teselli etmek aynı zamanda benim hiçbir şeyden şüphelenmemem için söylenen bir sözdü resmen

"Eclipse?" Dedi Mora Annem sakin bir sesle

"Evet! Evet! Seni duydum Mora Anne! Yakın bir zamanda yeniden görüşürüz!"

Mora Annemin yüzünde bir gülümseme oluştu

"Tamam bebeğim görüşürüz! Kendine iyi bak olur mu? Hadi seni yalnız bırakayım,iyi geceler ayrıca seni çok sevdiğimi sakin unutma olur mu?"dedi Mora Annem

"Unutmam"dedim

Bu konuşma aramızda geçtikten sonra Mora Annem aniden iletişimini kesti ve televizyonun yerinde yeniden bir statik oluştu.Bir süre oturarak bu statiye bakakaldım.Gözlerimden damla damla gözyaşları akarken bir zaman sonra kendime geldim ve gözyaşlarımı sildim sonrasında ise elime kumandayı alarak kanal değiştirmeye başladım

☀️🌙

Gözlerime kitabı koymuş yeniden karanlıkla bütün bir şekilde yatağımda uzanırken,bir anda yerin Çok şiddetli bir şekilde sallanması ile yere doğru resmen kapaklandım

Böyle sıradan bir şiddet değildi bildiğin çok güçlü bir deprem şiddetinde resmen ortalığı tir tir tir titretecek şekilde bir şiddetti.Sanki bir anda yer patlamış ve etrafta bu yerin patlamasıyla oluşan dalgalarla birlikte tıpkı bir rüzgardaki bir yaprak gibi tir tir titremişti

Yerin sallanması birazcık daha hafifledikten sonra yattığım yerden kafamı birazcık kaldırdığımda göz ucuyla cama doğru bakmaya başladım ve gördüğüm şey karşısında Çığlık atmamak için kendimi zor tutmuştum çünkü gökyüzü kan gibi kıpkırmızıydı

Evet,evet! Şaka falan yapmıyordum.Bildiğin kan gibi kıpkırmızı bir renk vardı ve çevredeki bu şiddetli olay sayesinde uçuşan kuşlar etrafta kapkaranlık minik benekler halinde dolanınca ve bu kan kırmızı gökyüzü ile birleştiği için çok korkutucu bir görüntü oluşturmuştu

Ben bu gökyüzünü gördükten Kısa bir süre sonra yerin şiddetle sallanması geçmişti.Hemen çekmeceme koştum ve asamı elime aldım ve üzerimdeki pijamaları umursamadan resmen evin dışarısına doğru depar atıp kendimi resmen dışarıya doğru fırlattım

Evin kapısının önüne geldiğimde gözlerimi gökyüzüne doğru diktim sonrasında ise evimden biraz uzaklaşarak tam tamına Yolun ortasına doğru geldim ve Gökyüzünde duran bu kocaman şeye doğru bakmaya başladım

Gökyüzünün tam ortasında,ortasında kocaman bir siyah deliğe benzeyen bir çemberi olan ve bu kocaman siyah çemberin çevresini,Ateşten yapılmış daha ince ve içinde boşluk olan başka bir çember kaplıyordu ve bu ince ateş çemberi etrafa yaydığı Işık ile gökyüzünü tamamıyla kızıl bir şekilde gösteriyordu

Sarsıntı ile birlikte evlerinden çıkmış olan diğer öğrenciler hayretle ya da korkuyla çığlık atarken ben ise olduğum yerde duruyor ve sırtımdan soğuk terler akıtılan göz bebeklerim korkuyla küçülüyordu ve bu korkunun bana verdiği etki ile derin derin nefesler alıp veriyordum

4 haftadır beklediğim ve üzerine çalıştığım Ateş Çemberi şu an tam karşımda bütün ihtişamıyla ve öfkesi ile karşımda duruyordu

...

Melezler Okulu-4:Ateş ÇemberiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin