Melezler Okulu-4:Ateş Çemberi

☀️ Epilog-1 🌙

Selamlar herkese nasılsınız bakalım? Ben iyiyim teşekkür ederim.Umarım sizlerde iyisinizdir.Bugün söyleyeceğim bir duyuru var O da başlık ile ilgili

Evet,Başlıktan da anlayacağınız üzere,Epilog Bölümlere gelmiş bulunmaktayız.Hayır,Hayır Epilog bölümler uzun olmayacak.En fazla...Ee bu da bende kalsın değil mi? :D

Epilog Bölümler diğer bölümlerden daha kısa ve fazlasıyla zamanda atlama olacak bilginize çünkü adı üzerinde Epilog

Hadi o zaman çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim derim.İyi okumalar sizleri seviyorum

Yazarınız;
Dilara

4 Ay Sonra;

Eclipse'in Ağızından;

Üzerimdeki Sarı renkli elbisemi yeniden çekiştirdim.Mora Annem,koluma girdiği için bu sefer kendini sallayarak belli etti

"Eclipse,tamam dedim güzel oldun kasma bu kadar!"

"Ama,Mora Anne! Bugün Mezuniyetim var! Güzel olmak zorundayım değil mi?"diye sitem ettim 

"Tamam,Yavrum ama bu soruyu neredeyse 50 bin kere sordun.Güzelsin işte"

Evet,Yanlış duymadınız! Bugün benim Mezuniyetim vardı! Daha doğrusu artık son sınıf olduğum için var olan Mezuniyetim vardı

Bugün hem bize diploma verilecek hemde bir kutlama yapılacaktı.Yani klasik bir mezuniyet işte

Mezuniyetime neredeyse 1 hafta kala Mora Annem,benim evime gelmiş ve benimle birlikte yaşamaya başlamıştı.Üzerimdeki kıyafeti bile Okulun Mağazasından kendimiz seçmiştik

Üzerimdeki elbise,Açık Sarı renkli ve dizlerime kadar gelen ince bir elbiseydi.Elbisemin üst kısmında,kemer bölümünde,ince ve şeffaf renkli bir tül,eteklere kadar dökülüyordu,Elbisemin üst kısmı straplezdi.Saçlarımı,Mora Annem topuz yapmıştı ama yine de kendini belli eden saçlar yeniden iki tarafta sallanıyordu

Ayaklarımda ise gümüş rengi bir babet vardı.Topuklu ayakkabı giymek istemiştim ama Mora Annemin hiddetinden korktuğumdan dolayı bundan vazgeçmek zorunda kaldım

Mezuniyet Töreninin yapılacağı yer,Büyük Basketbol Sahasının ve evlerin arasında kalan o büyük boş alandaydı.Zaten oraya kocaman bir stand ve sandalyeler dizilmişti

Biraz geç gelmiştik sanırım çünkü ne kadar mezun olacak varsa gelmişti.Herkes Aileleriyle gelmişti

Sandalyeleri geçtik ve ortalarda bir yerlere oturduk.Gözlerim etrafta Datrone,Troy,Tralia ve Coral'ı aradı ama o kadar kalabalıktı ki kimse gözükmüyordu

Bu sefer onları aramak için sağıma doğru dönüp bakınmaya başladım

"Merhaba,Prenses"dedi Datrone'un sesi solumdan

Hızlıca sağıma doğru döndüm ve hızlıca Datrone'a sarıldım.En fazla böyle 5 dakika durduktan sonra Datrone'dan ayrıldım.Birbirimize bakmaya başladık

Datrone siyah renkli bir takım elbise giymişti.Saçları ise düzgünce taranmıştı.Siyah renkli kanatları ise kapalı durduğundan pek fazla rahatsızlık vermiyordu

Datrone'un yanına bir kadın oturdu. Yaşı,En fazla benim Moru Annemin yaşı kadar vardı.Üzerinde lacivert renkli uzun ve parlak bir elbise vardı.Saçları kısa ve siyah renkliydi.Gözleri ise tıpkı üzerindeki elbise gibi lacivert bir şekilde parlıyordu.Dudaklarındaki kırmızı ruj kendini 'ben buradayım' dercesine belli ediyordu.Kadın ikimize doğru gülümsedi ve sonrasında ise Datrone'a doğru bakmaya başladı.Datrone hızlıca kadına doğru döndü