.......

219 23 11
                                    

Yaw Victoria violet olmuş niye kimse haber vermedi bana şimdi hepsini düzenlemem gerekiyor. İnsan bir uyarır amk. Düzenledim .

_______________________________

Yatakta uyuyan bir beden ve yaklaşık 4 saattir başında bekleyen bir kadın.  Sessizce  bu 4 saatte bıkmadan beklemişti.

Küçük bir sızı vardı içinde. Umutsuzca çırpınan ve  elbette asla durmayan. 

Kesik bir kaç nefes ve arada kıpırdattığı gözler bekleyen kadını her geçen dakika daha çok heyecanlandiriyordu. Bir an önce uyanmasını istiyordu Victoria bunun için can atıyordu.

Niyahet genç kızın açtığı gözleri kraliçenin ayağa kalkmasını sağlamıştı. Hemen yatağa yaklaşıp yüzüne yapışan saçlarını çekti.

"İyi misin?"

Olivia kurumuş boğazını ıslatmak için derince yutkundu.

"Ne oldu bana ?"

Victoria suçlu çocuklar gibi başını eğdi. Kos koacaman kraliçe bir kedi karşısında başını eğmişti.

"Sorun yok iyisin ya ."

Olivia kollarını yukarı kaldırıp Victoria'nın sarılmasını bekledi.
Küçük bir mırıldanma ve sonrasında büyük bir kucaklaşma.

Victoria genç kıza  ne olduğunu söylemek istemiyorum. Açıkçası nasıl açıklayacağını da bilmiyordu. Belki de bunu saklaması ikisinin açısından da en iyi olabilecek şeydi.

Kraliçe küçük kedinin kollarından ayrılarak yumuşak bir sesle ;
"Hadi kalk bugün sana bir şeyler göstermek istiyorum."

Olivia heyecanlı bir şekilde ayağa kalktı.

"Tamam sen beni bekle ben 2 dakikada hazırlanıp geliyorum."

Victoria tekrar yatağa oturup düşünmemeye çalıştı tabii bu pek mümkün olmadı.

Yalan söylemekten nefret ederdi ki bugüne kadar nadiren yalan söylemişliği vardı. Yalana asla ihtiyacı olmazdı. Şimdi ise genç bir kızdan bir şeyler sakladığı için içten içe pişmanlık duyuyordu. Ona göre bu yalana da giriyordu bir şeyler saklamak sadece en büyük yalana bir zemin hazırlıyordu.

Koskocaman bir imparatorluk ele geçirilen yüzlerce kasaba ve köy onun himayesine girerdi. O acımasızdı durdurulamazdı herkes biliyor ki kraliçenin gazabı gökyüzünde koca bir kasvet ve karanlık bir ruh gibiydi. Tuttuğu bedenin kanına işleyerek damarlarını patlatırdı.  Ve tabii ki bunları karşısındakini asla dokunarak değil karşısındakini korkutarak başarırdı. 

Şimdi ne olacağını bilmiyordum Jennifer durmayacaktı elinde sonunda karşısına çıkıp bir yılan gibi sinsice her şeyi karıştıracaktı. Jennifer'ın olivia'ya dokunması kaçınılmazdı, genç kıza zarar verecek düşüncesi kraliçeyi mahvediyordu.

Jennifer kinli bir yapıya sahipti. Avını elinde sonunda ulaşıp ve yavaşça acı çektirerek avlardı. Olivia'nın jennifer'ın eline düşmesi minik kedinin ölümü demekti. O bunu kaldıramazdı.

______________________________

2 hafta sonra.

Victoria çalışma odasında oturup plan yapıyordu. Halkını bu işe karıştırmadan halletmek istiyordu. Ve bunun için jennifer'a bir mektup yazmaya karar verdi. Ama sorun şuydu karşısındaki yılan çok zekiydi her ne plan oluşturursa bunu fark etmesi uzun sürmeyecekti.

Jennifer onu istiyordu ama bunu asla yapamazdı hele ruh eşine kavuştuktan sonra bu asla gerçekleşmeyecekti. Jennifer ne kadar acımasız olsa bile yılan ırkına sadıkça halkını korumakta tereddüt etmezdi.

Bunun için Victoria onu kullanmaya karar verdi bunu yapabilirdi planı işleyebilirdi o yüzden denemek istedi ve vakit kaybetmeden mektubu yazmaya başladı.

" Ne istediğini gayet açık bir şekilde belli ettin. Ama sana şunu söyleyeyim Beni elde edemezsin özellikle aramızda yaşanan O kadar şeyden sonra. Ben ruh eşimi buldum ve bilirsin biz ruh eşlerimizden asla kopamayız bunun için durmayacağını biliyorum sana şunu söylemek istiyorum bir savaş olmadan ikimizin ırkları da zarar görmeden gel bu işi bir antlaşma ile halledelim ikimizinde maddeleri olucak.

Yılan ırkının soyu tükenmek üzere üreyemediğinizi biliyorum bu savaş olursa bu savaştan en çok zararlı sen çıkarsın hatta krallığınız yıkılmak üzere bile olabilir beni anladığını düşünüyorum onun için cevabını bekleyeceğim."

                                                         Kraliçe Victoria.

Mektubu güzel de katlayıp bir zarfın içine koydu ve sonra da üzerine mum döküp kraliyet mührünü bastı.  Bu mektup çok önemliydi. Onun sağ salim Jennifer'a ulaşması gerekiyordu. Bunun içinde kraliçe tek güvendiği adamı ambara verdi.

Mektubun üzerinden iki hafta daha geçti ama hala cevap yoktu. Ambar geri dönmüş ve mektubun sağ salim eline ulaştığını söylemişti.

Bu süre zarfında kraliçenin eşi iyi hissetmiyordu arada baygınlık geçirip bazen saatlerce yataktan çıkmıyor.

Olivia bir sorun olmadığını sadece dinlenirse geçeceğini söyleyip saraydaki  hekimi kabul etmiyordu.

Ama Victoria artık dayanamıyordu o yüzden hemen kalkıp saraydaki hekimi çağarttı. Hekim gelince ikisi ile beraber olivia'nın odasına girdi.

Yaşlı hekim olivia'nın halini görünce kraliçeden dışarı çıkmasını rica etti. Sinirlenen kraliçe hekimin üzerine yürüyünce Olivia ters bir şekilde kraliçeye baktı.

"Lütfen çıkar mısın işini halletsin."

Kraliçe sevgilisinden duyduğu şeylerden sonra sakinleşip odadan çıktı.

Yaklaşık yarım saattin sonunda hekim çıkmıştı.

"Ne oldu bir sorun yok dimi?"

Hekim genişçe gülümseyip kraliçeye baktı.

"Merak etmeyin kraliçem yakında krallığımızın varisi  doğucak."

Victoria duyduğu şeyler yüzünden donup kalmıştı. Böyle bir şey asla beklemiyordu. Bir varisi doğucaktı. En önemlisi bir anne olacaktı.

Heyecanla tekrar odanın kapısını açıp içeri girdi. Genç kedi hala bıraktığı yerdeydi. Hemen yatağa yaklaşıp sevgilisinin elini tuttu.

"Sevgilim duyduklarım doğru mu sen hamile misin?"

Olivia gözleri dolu bir şekilde bakıyordu kraliçeye.  Sonrasında hemen kafasını olumlu anlamında salladı.

STRENGTH//GXGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin