........

232 26 12
                                    

Savaş yakınken kraliçe hamileydi. Victoria'nın şimdi durumu daha kötüydü. Karşısındaki yılanın ne yapacağı belli değildi. Mektubuna cevap gelmesi biraz zaman alabilirdi.

Yine kafasında binlerce soru vardı.

"Ben ne diyeceğimi bilmiyorum belki canınız tehlikede olabilir ama sizi korumak için elimden gelen her şeyi yapacağım."

Olivia uyumuş kraliçede başında oturmuştu arada bir saçlarını yüzünden çekip dudaklarını alnına ya da saçlarına bastırıyordu.

Galiba artık gerçekten konseyi toplamanın zamanı gelmişti konsey önemli konular olmadan toplanmazdı çünkü kraliçenin emirleri asla sorgulanmaz böylece barış içinde yaşarlardı.

Yavaşça ses çıkarmadan odadan çıktı koridorda yürürken yanından geçen bir çalışanı durdurup ambarı çağarttı.

________________________________

"Kraliçem bana göre savaş olmalı yıllardır ansızın çıkıp huzurumuzu bozuyorlar. Bence artık onlara dur dememiz gerekiyor."

Dedi aralarında aksakallı hafif kel olan bir konsey üyesi. Konsey 5 kişilikti  kraliçe ile beraber 6 kişilik. En son 3 yıl önce toplanmışlardı o da tarım ve hayvancılık üzerineydi.

"Dediğinde haklısın ama  halkımın zarar görmesini istemiyorum."

Bu sefer önceki adamdan daha genç bir adam konuştu,

"Haklısınız ama savaşmazsak nasıl zaferlere adım atacağız?"

"Benim derdim kimsenin zarar görmemesi ama tabii ki böyle bir konuda tek başıma karar almak istemiyorum oy birliği ile bir karara varacağız şimdi Savaş diyenler  elini kaldırsın."

İçlerinden 4 kişi elini kaldırmıştı diğer kalanlar ise kraliçe ve yaşlı bir kadındı.

Herkes tekrardan elini indirdi böylelikle karar alınmış ve yakında Savaş başlayacaktı. Kraliçe hareket etmeden önce mektubu bekliyecekti. Ona göre bir plan hazırlayıp durumu kontrol edecekti. Eğer yılan ırkına hiç kimse destek vermezse çok kolay bir şekilde alt edecekler ama olur da bir yerlerden destek alırlarsa ki kimse aslan ırkına karşı çıkamazdı çünkü sadece aslan ırkı değil aslan ırkının himayesinde birden fazla ırk daha vardı. Bu sadece daha fazla kişinin ölmesine sebep olacaktı. 

"oy birliği ile savaşa karar alındı ama ben şimdilik beklemek istiyorum savaş yakın olduğu zaman tekrardan toplanıp bir savaş planı hazırlarız. Şimdilik çıkabilirsiniz"

Herkes kalkıp kraliçenin önünde diz çöktü sonra da yavaşça konsey odasından çıktılar.

Odada sadece kraliçe ve iki muhafız kalmıştı. Muhafızlardan birine dönüp kısık bir sesle ruh eşini çağırttı.

Olivia bu aralar çok yatağında kalıyordu. Biraz dışarı çıkıp hava almasını istedi. Kendi de ayaklanıp odadan çıktı.

Kocaman holde Olivia ile karşılaşıp sıkıca sarıldı eşine.

"Bu aralar yatağında çok vakit geçiriyorsun.Bence biz dışarıda öğle yemeğini yiyebiliriz."

İki kadında gülümsüyordu. Kraliçe ayrılıp eşinin elini tuttu ve kapıya doğru ilerlediler. Dışarı çıkınca etrafına baktı.

"Bence sen ve ilerdeki çocuğumuz için burada bir bahçe yapabiliriz böylelikle hem dışarıda hava almış olursunuz hem de sıkılmamış olursunuz. Senin sürekli kraliyet sarayında sıkılmanı istemiyorum. "

Bunu duyan olivia'nın gözleri parladı. Dışarıyı seviyordu bahçeleri daha çok.

Heyecan ile kafasını sallamıştı.

"Rengarenk çiçekler ekelim hatta o kadar çok olsunlar ki onları suladığımda hiç bitmesinler."

Heyecanla konuştuğunda Victoria sadece gülümsemekle kaldı. Ruh eşi o an gözüne o kadar tatlı gelmişti ki içindeki aslan bile kıpır kıpır olmuştu. o an aslanı ruh eşini kedi olarak görmek istedi.

"Acaba hamile olduğun için dönüşüm geçirebilir misin?"

Olivia başını olumlu anlamda salladı.

"Başhekime bunu sordum bana dönüşüm geçirebileceğimi ikimizin sağlığı konusunda da endişelenmememi söyledi. Bizim doğamızda zaten hamilelik var O konuda sıkıntı yaşayacağımı düşünmüyorum."

Victoria tekrardan kocaman gülümsedi bir an korkmaya başlamıştı karşıdaki ruh eşini kedisi olarak gördüğü zaman daha mutlu oluyor o an o küçücük cüssesi başını döndürüyor nefesini daraltıyordu.

Kraliçe hızla genç kızın elinde tutup sarayın arkasına doğru ilerlemeye başladı orada sarmaşıklarla kaplı küçücük bir alan vardı oraya gittiği zaman etrafta kimsecikler yoktu hızla dönüp arkasındaki kadına baktı.

"Şimdi benim için dönüşebilir misin?"

Genç kraliçe içten gelen bir kıkırtı çıkardı dudaklarından bu kıkırtı victoria'nın daha çok heyecanlanmasını sağlamıştı.

Olivia başlayınca kraliçe heyecandan artık yerinde duramıyordu karşısındaki genç kız onun adeta sinirlerini uyuşturup bir çocuk gibi davranmasını sağlıyordu bu aşk mıydı ya da ruh eşi bağlılığı mıydı her neyse gerçekten çok tehlikeli bir şeydi.

Karşısında şimdi sadece bir kıyafet yığını vardı Ve tabii içerisinde kımıldayan küçücük kedi Victoria hızla yere eğilip kıyafetler arasında kediciğini buldu.

Küçücük kediyi kucağına alıp parmaklarını alnından ve burnunda gezdirmeye başladı bu genç kedinin mırıldanmasını ve kendini kraliçenin eline bastırmasına sebep oldu.

Kraliçe anlamıyordu şu an kucağında tuttuğu küçük kedi Hem onun ruh eşi hem de veliahtına hamileydi.

Kraliçe kendi kendine mırıldandı,

" her ne olursa bu işin sonunda cesedim çıksa ya da iki krallık da yok olsa asla sizin zarar görmenize izin vermem."

***

DİĞER KİTAPLARIMA DA BAKİN!

STRENGTH//GXGDär berättelser lever. Upptäck nu