"Mektup"

49 16 0
                                    

« Jisung »

Eve geldiğimde çok yorgundum her zaman olduğu gibi hiç bir yerimi hareket ettiremiyordum sadece sıcak bir duş alıp uyumak istiyordum ve yapacaktım da.

Odama gelip dolabından temiz kıyafetler alıp banyoya girdim yaklaşık 25-30 dakikalık duşun ardından. üstümü giyip saçımı kurulmadan banyodan çıkmamla çığlık atmam bir olmuştu neden bağırdım derseniz karşımda bana havlu uzatan annemi beklemiyordum.

"Anne ödümü kopardın. Ne diye kapımda azrail gibi dikiliyorsun yoksa canımımı almaya geldin?" deyip bana uzattığı havluyu elinden almıştım

"Ben almamda bu gidişle azrail gerçekten senin canını almaya gelecek orası kesin "deyip saçımı göstermişti

"Ne alakası var anne?"

"Çok alakası var oğulum saçlarını kurutmazsan hasta olacaksın"

"Ama anne ben sevmiyorum kendi kendine kuruyor zaten"

Benim itirazlarıma göz devirip elimdeki havluyu eline alıp saçımı kurutmaya başlamıştı

"An-anne ta-tamam ku-ku-rudu" demiştim zar zor elindeki havludan kurtulurken

Havlu ile bozduğu saçlarımı düzeltirken annem sesini bir bebek sever gibi inceltip yanaklarımı sıkarak

"Yaa sen ne tatlı oldun öyle gel ıstırayım seni "

Ben annemin ne dediğini anlamaya çalışırken babam yanımıza gelmiş

"Jisung oğulum sen büyüdükçe dahaki bı şirin oldun bakıyorum" demisti

Bu sefer de ikisine ne diyorsunuz anlamıyorum bakışı atarken babam sonunda anlamadığımı farketmiş olacak ki gülerek

"Aynaya bakarsan anlarsın ne dediğimizi oğulum "demesi bende merak edip odama geçerken annem arkadan

"Yemek hazır oğulum salonda bekliyoruz seni" demişti bende arkamı dönmeden göremiyeceğini bildiğim halde başımla onaylayıp odamadaki aynaya bakmıştım.

Aynada siyah saçlarım havlu yüzünden birbirine karışmış dudaklarım biraz şişmiş yanaklarım duştan yeni çıktığım için hafif kızarmıştı ben bu görüntünün neresi şirin olduğunu düşünürken babam salondan 'hadi oğlum yemekler soğuyor anladık en tatlı çocuk sesin' demişti babamın söylediklerine göz devirip çok gecikmeden dağılmış saçımı tarayıp aşağıya inmiştim

Yemeğe başladığımızda başı biraz sesiz geçse de ortalarda annemin bana sorduğu soru ile sessizlik bozulmuştu

"Felixe ne yaptınız nasıl geçti gününüz"

"Kütüphaneye gittik. eski kitaplar merak etmiğimiz için okumaya başladık. okurken birçok bilgi edindik. sonra mola için kafeye gittik. sohbet ettik. yani kısaca güzel eğlenceli geçti" demiştim oda başıyla onaylayıp yemeğimizi yemeye devam ettik.

Yemek bittiğinde bugün yorgun olduğumu söyleyip odama geçmiştim tam uyuyacaken kapım tıklatıpılmıştı

"Jisung uyudunmu uyumadiysan gelebilir miyim?"

Kapımı çalan annemdi

"Hayır daha uyumadım gelebilirsin" demiştim o da çok bekletmeden odama girmişti

"Bir sorunmu var anne ?"

"Hayır sorun yok! ben sana birşey verecektim onun için gelmiştim"

"Ne verecektin?" demiştim elindeki tahta kutuya bakarak

"Jisung anannen ve deden ölmeden önce bunu sana yetişkin olduğunda vermemi istediler " demişti elindeki kutuyu bana uzatarak bense anannen ve deden kelimesine duymamla gözlerim dolmuştu uzun bir süre geçmişti ölümlerinden

İn Another Universe ∞ °ᴍɪ̇ɴsᴜɴɢ °Where stories live. Discover now