İn Another Universe ∞ °ᴍɪ̇ɴsᴜɴɢ °

"ikinci şans"

« Jisung »

İlino ile yediğimiz yemeğin ardından bulaşıkları toplayıp yıkadım bizimkilerin yanına gideceğimden salondaki ilino nun yanına gidip

"Aşkım şimdi ben çıkıp bizimkilerin yanına gidiyorum sende burda biz gelinceye kadar evin etrafını gezebilirsin ama sakın etrafı dağıtma yoksa seni eve almama izin vermezler anlaştık mı"deyip kedinin başını okşayıp evden çıkmıştım geldiğim yolu geri giderken bir yarım saat yürüyüşün ardından bizimkileri görmüştüm yanlarına geldiğimde huyunjin beni fark etmiş olacak ki

"Ooooo prensimizde teşrif ettiler"

"Jisung Bir gittin gelemedim ağaç olduk burda biraz daha gelmeseydin meyvede vermeye başlıyacaktık"demişti Felix bende açıklama için

"Abartmayın alt tarafı ilino ile yemek yedim"

"Kediye isim mi buldun " demişti Felix gülümseyerek

"Evet inanır mısın Felix kediye pansuman yapıyordum o kadar uslu durduki kesin sahipli eğer ilinomun sahibi gelirse vermiyeceğim artık benim kedim oldu"

"Tatlım karar vermeden önce huyunjine mi sorsaydın acaba biliyorsun "demişti Chan haklıydı uzun süre yanımda kalamazdı kedi huyunjin alerjisi olduğunu unutup duruyordum.

Elimde olmadan gözlerim dolmuştu iki dakika da ona o kadar alışmıştım ki uzun süre yanımda kalamayacağı için üzülmüştüm huyunjin başımı kaldırıp

"Tamam asma güzel suratını iyileşene kadar bakabilirsin hem zaten bizler başka bir evrene gideceğiz onunda yanımızda alamayız onun doğası burası "demişti ben bunu hiç düşünmemiştim haklıydı bizler başka bir evrene gidecektik ve kediyi yanıma alamazdım kedinin evi burasıydı onu ben istedim diye yanıma zorla evinden doğasından uzaklaştıramazdım

"Haklısınız üzgünüm biran kediye alışınca onu tek bırakmak istemedim"

"Tamam konuyu kapatalım jisung sen bir şey fark etmiştin neydi biz sen yokken etrafa baktık ama bir şey fark etmedik"

"Buraya ilk geldiğimde fark etmiştim" deyip kulübenin biraz ilerisindeki çam ağacının yanına adımladım ağacın üzerinde kazılmış "×" işareti vardı bu işaret ben küçükken anannem ile beraber yapmıştık"

*Geçmişten*

"Ananne biz neden buradayız burası neresi? " demişti küçük jisung ananne'si meraklı torununa dönüp gülümseyerek

"Tatlım burası artık bizim alanımız arada bir buraya gelip oyunları oynar ormanın içini gezeriz sende doğayı tanımış olursun burası sayesinde" demişti kadın küçük jisungun saçını okşayarak.

Jisung yeni geldiği güzel kulübeye bakmış ardından etrafınada bakmıştı burası çok güzel olduğunu düşünmüştü çok güzel kokuyordu etrafı her yer yeşil çimenler yem yemyeşil ağaçlarla doluydu havasıda çok güzel kokuyordu mutlaka gelmeyidi anannesi ile diye düşündü jisung ardından ananne'si tekrar dönüp baktığımda anannesi nin bir çam ağacının gövdesine bir çakı ile soyarak "×" yaptığını gördü telaşla

"Ananne neden ağaca zarar veriyorsun ya canı yanıyorsa? " demişti küçük jisung kadın jisungun dediğine hafif sesli gülerek

"Tabi yanıyordur jisung"demişti torununu cevaplayarak ardından küçük jisung anannesine hafif kızarak

"O zaman neden gövdesini çiziyorsun ananne canı yanmasın ağacın"demişti jisung ağacın canı yansın istemiyordu can yanması çok kötüydü kendisi pisikletden düştüğünde dizini ve kolunu çizmişti ve canı çok yanmıştı can yanmasının nasıl kötü olduğunu biliyordu ağacın canı da öyle yandığını düşünüyordu kadın torununun gözü dolduğunu görünce yanına çökerek açıklama için jisung'un yanağını okşayarak