⚘yirmi sekiz

2.5K 214 26
                                    

Gavin'in odasında yarım saattir olta atıyordum.

Ben ve yarışmalar, ha? Boğuluyormuş gibi hissetmeye geri dönmüştüm. Neden itiraz etmemiştim ki? İçten içe bunu istiyor muydum?

"Yeter artık, dikkatimi oyuna veremiyorum. Kes şunu." diyen Zach'i takmadım bile. "Of, pekala. Sorun ne?"

"Sorun yok."

"Bok yok."

"Oyununa bak."

"Durmadığın için bakamıyorum ki. Bir tür kriz mi geçiriyorsun?"

Durarak ona baktım. "Sen neden geçirmiyorsun? Gergin değil misin?"

"Niye gergin olayım?"

"Yapman gereken şeyler var." Benim her zaman yapmam gereken şeyler olmuştu ama hiçbiri hobim değildi. Şimdi ise hobim için kendime zaman oluşturmam gerekiyordu. Kendime zaman yaratabilir miydim? Daha doğrusu, kendime bu zamanı verecek miydim?

Zach afallamış halde bana baktı. "Bu nasıl bir sebep? Herkesin yapması gereken şeyler var. Neler oluyor? Gavin'i aramamı ister misin?"

"Hayır, ben arayabilirim."

"Arasana o zaman lanet olası?" diye patladı. "Agresifliğin sinirlerimi bozuyor."

Homurdandım. "Çok da umurumdaymış gibi bir de belirtiyorsun."

"Bana niye düşman kesildin ya?"

Gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım. "Pardon."

"Al." diyerek bana şapkasını fırlattı. Karnıma çarpan şapkayı iki elimle yakaladım. "Kafana tak ve iyice sık, beynin düzgün çalışsın. Normalde kimseye ödünç vermem, ona göre iyi bak."

Çaresiz bir şekilde onu dinledim. Aynı onun gibi şapkayı ters taktım, hatta öyle stresli hissediyordum ki bir anlığına düzeleceğime inanıp bekledim. Yatağa yatıp yukarı bakarken ellerimi karnımda birleştirdim. "Hiç, çok basit bir şeyi abarttığın oldu mu?" Bana ilk defa oluyordu çünkü.

Sessizlik oldu. Zach'in sandalyenin üstünde kendini buraya sürüklediğini duydum. "Felsefi bir destek mi bekliyorsun?"

"Galiba."

"Boş ver öyle şeyleri. Gel benimle oyun oyna."

"Hayır." dediğimde bileğimi tuttu ve beni çekelemeye başladı. O an kapı açıldı, ikimizin de başı yöne döndü.

Gavin, sakince, "Selam. Ne sikim dönüyor çok pardon?" diye sordu.

Zach beni bıraktı, bileğim kucağıma düştü. "Novella ruhani çöküş yaşıyor. Benden destek isteyecek kadar alçaldı."

Açıklamasındaki desteğin genelliği karşında göz devirdim. "Birkaç motive edici cümle işime yarayabilirdi."

"Aynen." diye geçiştirdi Zach, sanırım bu kelime onun favorisiydi çünkü neredeyse her şeye cevabı buydu.

"İyi, çık sen." dedi Gavin, Zach'e; bir yandan da beni inceliyordu.

"Dostum, ne konuşacağınız umurumda değil ve şu an PS oynamak istiyorum. Sizi dinlemem. Kulaklık falan takarım. Olmaz mı, ha?"

bir zehir gibiWhere stories live. Discover now