4

462 46 48
                                    

Hwang Hyunjin
Bugğn çok kırıldım kime kırıldım onu bile bilmiyorum ya da kırılmaya hakkım var mı bilmiyorum
Sabah bir arkadaşımla karşılaştım

Eski sevgilimle el ele okula geliyorlardı
Halbuki o bana onun çok kötü biri olduğunu sçylemişti onun adına çok üzüldüm kötü biriyle sevgili olmuş ama beni kıran bu değildi Minho beni kıran sendin
Neden arkadaşlarına benim bit başbelası olduğumu ve
Ve sürekli başına iç açrığımı sösyeldin ki

Eğer venimle konuşmak şsyemediğini söyleseydin ben zaten seninle konuşmazdım ki
Hem onlara bşraz daha başına iş açarsam bana ceza vereceğini sçyledin ben o kadar kötü biri miyim
Ben gerçekten//
Ben arakadaşız//
Artık buraya da yazmayacağım merak etme
Günlüğümü okuyup okumamaları umrumda değil bu buraya son yqzışımdı merka etme arrık beni tuvalette teselli etmene de gerel yok kğtfej şimri kapımın önünden çekil söz veriypeum bir daha burada ağlamayacağım lğtfen git Minho
Bana ceza vermeni de istemiyorum
Ben cezayı hakrdevek kadar kötü biri değilüm yemin ederim
Söz veriyorum bir daha başına iş açmam

Minho tuvalette hıçkırarak ağlayan Hyunjin'in ağlamalarına dayanamıyordu onu bu kadar mı kırmıştı? "Hyunjin çık yalvarırım konuşalım ben daha ne yaptığımı bile bilmiyorum ama özür dilerim lütfen çık konuşalım" Hyunjin Minho'ya inanmak istiyordu ama inanmıyordu belki o da diğer zorbalar gibiydi. "K-konuşmak istemiyorum lütfen git buradan" Minho acıyla gözlerini kapadı karmasını temizlemek isterken daha da batırmıştı her şeyi. "Hyunjin ben yemin ederim kötü biri değilim bak her ne halt yediysem özür dilerim tamam mı? Bak lütfen aç kapıyı konuşalım sonra benimle konuşmak istemezsen konuşmazsın ama sana söz veriyorum seni o aptal zorbalardan her zaman koruyacağım ben onkar gibi değilim ve sen kendini korumayı öğrenene kadar da senden uzak durmayacağım ama eğer istemezsen onun dışında seninle hiçbir şey konuşmam yemin ederim" Hyunjin Minho'ya güvenmeyi seçti o an. Titreyen elleriyle kapıyı açtı. Minho karşısında ağlamaktan kızarmış gözleri ve yanaklarıyla duran çocuğa bakıp derin bir iç çekti. "B-bana ceza vermeyecek misin yani?" Saf bir merakla kendisine soru soran çocuğa baktı. Ne cezasından bahsediyordu? "Ne? Ne cezası?" Hyunjin hemen Minho'yu cevapladı "Dün arkadaşlarınla konuşurken duydum eğer biraz daha başını belaya sokarsam bana ceza verecekmişsin" Minho kaşlarını daha da çattı dün arkadaşlarıyla Hyunjin hakkında konuşmamıştı bile Hyunjin'i bir tek Felix biliyordu. Hyunjin'i cevaplayacağı sırada çalan kapıyla Hyunjin'in elini tutup kapıya doğru ilerledi "Bak dün ne döndü inan bilmiyorum ama sana her şeyi açıklayacağım tamam mı?" Hyunjin kafasını sallamış ve ardından da Minho tuvaletin kapısını açmıştı. Tuvalet sırası bekleyenler sinirle Minho'ya bakmaya başaldı "Ne yapıyorsunuz lan iki saattir içeride biz burada bekliyoruz?" Minho bir şey demeden Hyunjin'le birlikte bahçeye çıktı orada durursa kavga çıkaracağını biliyordu çünkü.

Bahçeye çıktıklarında Hyunjin'in elini bıraktı. Yüzüne güven veren bir gülümseme kondurup Hyunjin'e baktı "Hadi bana dün ne olduğunu tam olarak anlat" Hyunjin anlamıyordu söylemişti işte her şeyi daha ne anlatması gerekiyordu ki "Dün sabah kalktım annem bana kah-" Minho'nun sabrı sınanıyordu bugün o bu kadar başından bahsetmemişti kesinlikle "O kadar başından değil. Okula gelince ne oldu?" Hyunjin yeni anlamış gibi kafasını salladı "Seninle konuşmak için senin sınıfına geldim sen arkan dönük bir şekilde arkadaşınla konuşuyordun sonra benden bahsettiğini duydum belki yapmamam gerekirdi ama seni dinledim ve sürekli başını belaya soktuğumu ve eğer birazcık daha sabrını taşırırsam bana ceza vereceğini söyledin" Minho hâlâ anlamıyordu dün Hyunjin hakkında konuşmadığına emindi. "Senin hakkında konuştuğumu nereden anladın peki?" Hyunjin yüzüne bir gülümseme kondurdu "Nereden olacak şapşal, o sarışın diye bahsettin o bendim değil mi? Gerçi artık saçlarım pembe benden o pembe diye bahsetmen lazım" Minho gözlerini devirmemek için kendini tuttu. Ne yani tüm hepsi aptal bir yanlış anlama mıydı? "Hyunjin bak o sarışın sen değilsin tamam kı? Hani benim bir kardeşim var ya Felix o sarışın o yani Felix tamam mı?" Hyunjin kafasını salladı Minho'yu yanlış mı anlamıştı. "Minho ben özür dilerim seni yanlış anladım değil mi?" Minho sinirleri bozulmuş gibi gülmeye başlafı "Gerçekten sorun değil ama bir daha önce bana sor tamam mı?" Hyunjin kafasını salladı.

Minho tam gideceği sırada Hyunjin Minho'yu kolundan tutup durdurmuştu ardından da yanağına uzun bir öpücük kondurdu "Teşekkür ederim Minho" Minho şaşkınlıkla Hyunjin'e baktı biraz önce Hyunjin onu öpmüş müydü? Tam Hyunjin'e bir şey söyleceği sırada Hyunjin koşar adımlarla okula doğru gitti. Minho elini yanağına koyup aptal bir sırıtışla Hyunjin'in arkasından bakmaya başladı. Minho emindi artık karması temizlenmeye başlamıştı. Falcı kadının sözleri geldi aklına "Bir zamanlar birinin canını çok yakmışsın. O canını yaktığın kişi yüzünden asla mutlu olamıyorsun. Birine büyük bir iyilik yapmadığın sürece ne rahat bir uyku çekebileceksin ne de biri seni sevebilecek o yüzden bir an önce kalbi hâlâ saf kalabilen birine büyük bir iyilik yapman lazım o zaman güzel bir uykuda güzel bir aşkta seni bulacak çocuk" Minho adı gibi emindi yıllardır onu uyutmayan vicdan azabı her neyse artık onu rahat bırakacaktı. Kime ne kötülük yaptığını bilmiyordu ama aşkı da yıllardır içinden atamadığı vicdan azabını da bugün bulmuştu.


Bölümü nasıl buldunuz?

Yazılar bazen kayabiliyor üzgünüm

Karma||HyunhoWhere stories live. Discover now