6

386 33 181
                                    

Minho geldiği eve uzun uzun bakmaya başladı. Yerinden çıkacakmış gibi atan kalbine anlam veremiyordu bu kadar çabuk mu kapılmıştı Hyunjin'in büyüsüne. Telefonunu çıkartıp Hyunjin'e mesaj attı.

Lee Minho
Hyunjin ben geldim aşağıda seni bekliyorum

Hwang Hyunjin
Tamam bende hazırım hemen geliyorum

Hyunjin mesajı görür görmez daha hızlı hazırlanmaya başladı onu bekletmek istemiyordu. Çekinerek annesinin yanına gitti Hyunjin "Anne şey...babamın parfümünü kullanabilir miyim?" Bayan Hwang şaşkınlıkla oğluna döndü Hyunjin parfüm kokularını sevmezdi ki "Babanın parfümünün kokusunu sevmediğini sanıyordum bir şey mi oldu?" Hyunjin hızla kafasını iki yana salladı "Hayır hayır bir şey olmadı sadece bugün sıkmak istiyorum tek seferlik lütfen" Bayan Hwang oğluna gülümseyip kafasını salladı. Biricik oğlunu ilk defa bu kadar heyecanlı görüyordu. "ÇOK SIKMA HYUNJİN! KOKUSU SANA AĞIR GELİR"  Hyunjin annesini dinlememiş babasının parfümünü üstüne sıkmaya devam ediyordu. Telefonuna gelen bildirim sesiyle parfümü masanın üstüne koydu.

Lee Minho
Okula geç kalacağız bir sorun mu var

Hwang Hyunjin
Hayır hayır bir sorun yok hemen geliyorum

Lee Minho
Bekliyorum seni güzellik

Hyunjin gördüğü mesajla sırıtıp anne ve babasının odasından çıktı hızlı adımlarla. "Anne ben çıkıyorum" Bayan Hwang mutfaktan çıkıp oğlunun yanına gitti "Tamam bebeğim arkadaşına da selam söyle tamam mı?" Hyunjin çattığı kaşlarıyla annesine baktı anlamış mıydı yani biriyle buluşacağını? Dudağını ısırıp annesine bakmaya devam etti "Nereden anladın biriyle buluşacağımı?" Bayan Hwang gülmemek için dudağını ısırdı oğlu dünyanın en masum insanıydı. "Hiçbir yerden bebeğim hadi arkadaşını brkletme daha fazla" Hyunjin daha fazla düşünmeden ayakkabılarını giyinip hızla merdivenlerden inmeye başladı. Apartmanın dış kapısını açıp dışarı çıktı Hyunjin. Dışarıda motorun üstünde kaskıyla uğraşan Minho'yu görünce yutkundu. Lee Minho kesinlikle kalbine iyi gelmiyordu. Kafasını iki yana sallayıp Minho'ya doğru yaklaştı. Minho'nun dikkatini çekmek için boğazını temizledi. Minho gelen sesle kafasını kaldırdı. Karşısında utançtan yanakları kızarmış ve dudağını dişleyen Hwang Hyunjin kalbine iyi gelmiyordu. "Şey gidelim mi bildiğim çok iyi bir kahvaltıcı var eminim sende çok seversin." Minho nefes almadan konuşmaya başlamıştı. Hyunjin'in yanında mantıklı davranan tarafı kesinlikle devre dışı kalıyordu. Hyunjin Minho'nun telaşlı tavrına sadece kıkırdamakla yetindi. Minho daha fazla vakit kaybetmeden motordan inip motorun arkasındaki yedek kaskı alıp Hyunjin'e doğru ilerledi. "Sana bir şey olmasını istemeyiz değil mi?" Hyunjin yutkunup kafasını salladı birkaç adım önünde duran Minho'yla ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu dudaklarını hareket ettirse dudakları birbirine değecek kadar yakınlardı birbirlerine.  Minho Hyunjin'in rahatsız olacağını düşünerek kendini birazcık geri çekti "Bana sıkı sıkı tutun olur mu? Korkarsan da söyle" Hyunjin kafasındaki kasla kafasını sallayıp bağırmaya başladı . Minho karşısındaki manzaraya kıkırdadı Hyunjin gibi masum birini görmeyeli uzun zaman oluyordu ve kesinlikle Hyunjin ona iyi geliyordu.

Hyunjin çekingen bir şekilde parmak uçlarıyla Minho'nun deri ceketinin ucundan tutmaya başladı. Minho yan sırıtışla Hyunjin'in yaptığı harekete baktı yanında kesinlikle 16 yaşında biri yoktu sanki 3 yaşında biri varmış gibi hissediyordu. "Sıkı tutun tamam mı? Eğer çok hızlanırsam beni uyar" Hyunjin Minho'nun göremeyeceğini bile bile kafasını salladı sadece. Minho ise yüzüne bir gülümseme kondurup motorunu yavaşça hızlandırmaya başladı. Hyunjin hafif esen rüzgarla ve Minho'nun parfüm kokusuyla hiç olmadığı kadar huzurlu hissediyordu kendini. Minho motorun hızını biraz daga arttırdı "Minho lütfen biraz daha yavaş sür rüzgar çarpmaya başladı korkuyorum" "Eğer bana sıkı sıkı sarılırsan ne üşürüsün ne düşersin tamam mı?" Hyunjin korkuyla Minho'nun beline sıkı sıkıya sarıldı. Birkaç dakika içinde Minho'nun bahsettiği kahvaltıcıya gelmişlerdi zaten.

Karma||HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin