\10/

9.3K 1.2K 2K
                                    

Selammmm leydilerimm 👋

Naber, nasılsınız?

Erken geleceğim desemde geç geldim farkındayım, bunun sebebi ise yorum yapmamanız ve oy vermemeniz. Bir bölümü neredeyse 2,5k kişi okuyor ama oy ve yorum sayıları yerlerde. Siz böyle yapınca kötü yazdığımı düşünerek, yazma hevesim asla kalmıyor.

Eğer kurguya devam etmemi istiyorsanız oy verip, yorum yapmanız yeterli. Çünkü başka türlü hevesim kalmıyor.

Neyse, keyifli okumalar leydilerimm<333









۞۞۞









~jk

"Buyrun efendim. "

Sarışın genç kızın yönlendirmesi ile iki saatte anca ayarlanan odaya giriş yapabilmiştik. Ev üçgen çatılı, tamamen ahşaptan yapılma olup Veranda'ya açılan kısım ise tamamen camdan oluşuyordu. İçerisi şöminede yanan ateş sayesinde oldukça sıcaktı. Sarı ışıklandırmalarla aydınlatılmış, Veranda'nın etrafı ise küçük ışıklarla süslenmişti. Evler her ne kadar dar ve küçük olsada oldukça iç açıcı bir atmosfere sahipti.

"Teşekkürler! "

Dedektifin sarışın kıza hitaben konuşmasıyla etrafı taramayı bırakıp ellerini önünde bağlayıp, bir emrimiz olup olmadığı hakkında soran gözlerle bize -daha çok dedektife- bakan kıza dönmüştüm.

Ev sıcak olsada açık kapıdan esen hava üşütmüştü beni. Anlık gelen farkındalıkla, üzerime bir göz attığımda çiseleyen yağmur yüzünden ıslanmış, arabanın kaputuna yaslandığım için de üstüm çamurla bulanmıştı. Bu yüzden üzerimdeki kabanı çıkarıp genç kıza hitaben konuşmuştum.

"Dışarıda uzun süre beklediğimizden üzerimiz iyice battı da, burda kıyafet almak için uygun bir yer var mı? "

Genç kız sorumla birlikte mahçup bir şekilde yerinde kıpırdanmaya başladığında, cevap beklediğim kişiden değil de yan tarafımda aynı benim gibi üzerindeki kabanı çıkararak askıya asan dedektiften gelmişti.

"İlahi Jungkook beycim, dağ başında mağaza ne arasın? "

Bana da pek oluru varmış gibi gelmemişti doğrusu ama sormakta her zaman fayda vardır düşüncesiyle aklımdaki düşüncelerimi dile dökmekte beklememiştim.

"Üzgünüm efendim ama henüz burada öyle bir hizmetimiz yok! "

Başımı anladım manasında sallamış, elime asmış olduğum kabanı dedektifin kabanının yanına askıya asmıştım. Bakışlarım bu sefer dedektife döndüğünde elindeki telefonla ilgileniyor olduğunu görmemle fazla umursamamış, tekrar genç kıza dönmüştüm. Yüzüne dönmemle, dudaklarını aralayıp konuşması bir olurken söylediklerine dikkat kesilmiştim.

"Efendim dilerseniz kıyafetlerinizi kuru temizlemeye verebiliriz? En fazla yarım saat sürecektir temizlenmeleri. "

Kaşlarımı çalarak bakmaya başlamıştım kızın yüzüne. Ne yani yarım saat boyunca yarı çıplak bir şekilde, henüz yeni tanıdığım adamla aynı odada mı kalacaktım? Canıma susamış olmalıydım.

"Bu süre içinde üzerimize ne giyeceğimiz hakkında bir fikriniz var mı peki? "

Dememle yan tarafımdaki dedektiften omzuma küçük bir dokunuş hissetmiştim. Yüzündeki ukala ve imalı gülüşü ile gözünü kırparak konuşmuştu.

Sassy Detective | TAEKOOK Where stories live. Discover now