6

41 6 0
                                    

Ona nasıl aşık olduğumdan bahsettim ama hiç onu ilk gördüğüm günden bahsetmedim. O gün haftada iki kere gittiğim spor salonundan çıkmıştım ve yorulduğum için hızlıca eve gitmek niyetimdi fakat o an beni ne durdurdu bilmiyordum. Parkta gördüğüm bedene odaklanmıştım. Sarhoş olabilirdi, tehlikeli biri olabilirdi ama o an nedense hiçbirini düşünmemiştim ve uzaktan gördüğüm bedenin kedi sevişine sahit olmuştum. Sesi çok kısıktı ama yumuşacıktı ve kediye içini döküyordu. Gerçekten sevimliydi.

O günden sonra onu okulda da gördüğümde hayatın bana sunduğu tatlı tesadüf gülümsememe sebep olmuştu. Aynı okulda hatta aynı bölümde olduğumuzu öğrenmiştim. Ondan sonrasında onu sık sık evimin önündeki parkta görür olmuştum, ki bir süre sonra gözlerim onu görmediğinde arayışa geçmeye başlamıştı. 

Kendi olduğu tek anı elinden almak istemediğim için hiçbir zaman yanına gidip arkadaş olmamıştım. Okulda neden buna cesaret edememiştim emin değilim ama muhtemelen insan iletişiminde başarılı olmayışımın etkisi vardı.

Şimdi olduğumuz durum benim için fazlasıyla uzaktı. Sadece o ve ben diğerlerinin derslerinin bitmesini bekliyor ve kahve içerken sohbet ediyordu. Dışarıdan izlediğim arkadaşlarıyla konuşurken girdiği hararet haline girmiş bana hocaya sinirini anlatıyordu. Ben ise salak bir gülümsemeyle ve arada onu destekleyecek cümlelerle dinliyordum. 

O huysuzca homurdanırken büzülen dudakları o kadar güzeldi ki, hayalimde kaç kez öptüğümü sayamamıştım.

The Pearls In Your Eyes | Taegyu |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin