8

26 4 0
                                    

Bisikletlerimizi kiralamış ve sahilde güzel bir bisiklet sürüşüne başlamıştık. Ne çok hızlı ne de çok yavaş gidiyorduk ve yan yanaydık. Beomgyu'nun yüzüne yerleşen gülümseme bana da bulaşırken güzel yüzü yüzünden odağımı kaybetmekten korkmuştum.

Sorunsuz ve keyifli bir bisiklet sürüşü ardından bisikletleri kenara bırakıp kumlara oturmuştuk. Rüzgar tatlı tatlı esiyor ve burnumuza deniz kokusunu getiriyordu. Beomgyu'nun yeni uzamaya başlayan saçlarını rüzgarda dalgalanırken izlemek hoştu. Bir gün o saçlara çiçek yerleştirmeliyim, diye geçirdim içimden.

"Hava çok güzel değil mi?"

Sen daha güzelsin.

Elbette bunu söylemek yerine gülümseyerek kafamla onaylamayı tercih etmiştim.

"Taehyun."

Derin sesinden ismimi duymak sanki bir roller coasterdaymışım ve aşağıya doğru düşüyormuşum gibi hissettirmişti.

"Hm?"

"Seninleyken nedense bir huzur doluyor içime. Çok sakin bir havan var."

Söylediği şeyle şaşkınca ona baktım ve gözlerimi kırpıştırdım.

"Öyle mi düşünüyorsun?"

Kafasıyla onayladı ve kafasını omzuna yaslarken benim gerçeklik algılarım bozulmuştu bile. Kalbimin çarpışı kulaklarıma gelirken onun da duyacağına emin olmuştum kendi kendime.

"Ben de seninleyken huzurluyym Beomgyu. Sanki yorgun ve stresli bir günün ardından evime gelmişim gibi."

Aslında son cümleyi sesli söylemek plsnımda yoktu ama benim kıpkırmızı olan kulaklarıma karşılık onun yüzüne yerleşen utangaç gülümsemeyle bunun çok da yanlış bir karar olmadığına karar vermiştim. Choi Beomgyu, kalbime çok fazlaydı. Bir gün kalbim çıkıp ellerine konacak diye korkmaya başlıyordum.

The Pearls In Your Eyes | Taegyu |Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon