9. Umutsuz

764 97 15
                                    

Hyunjin'in gitmesiyle kendimde yeni özellikler keşfediyordum. Mesela birinden ayrıldığımda 4 aşamalı duygu değişimi geçiriyormuşum.

Aşama 1: Öfke

Hyunjin'le vedalaştığımızdan beri beni bir kez olsun aramadı. Kısa süre sonra annesi de taşındı.

Minho ve Jisung ile hâlâ görüşüyorduk. Hatta bu akşam yeni buldukları tteokbokki mekanını denemeye gidecektik. Onlar da olmasa kafayı yerdim sanırım.

Direkt mekanda toplanmaya karar verdik. Rahat bir şeyler giyip çıktım. Oraya vardığımda karşılıklı oturmuş beni bekliyorlardı, Minho'nun yanına oturdum.
"Özür dilerim çocuklar, çok beklettim mi?"

"Hayır yeni gelmiştik Yongbok!
Nasılsın, nasıl gidiyor?"

Minho sipariş vermek için elini kaldırdı.

"Kötü gidiyor, daha doğrusu gitmiyor. Ondan ayrılalı bir hafta oldu ve beni aramadı bile. Annesi apar topar taşındığı için ona ulaşabileceğim hiçbir yer kalmadı."

Tam o sırada siparişi almak için yaklaşan çalışana döndüm. "Merhaba, bana verebileceğiniz en acı tteokbokkilerden getirir misiniz?"

"Bizimki de en çok satan hangisiyse o olsun lütfen!" ^^

"Yanında tavuk kızartmaları ve kimchi de alabilir miyiz~"

Çalışan siparişimizi yazıp uzaklaşınca tekrar konuşmaya başladım. "Anlamıyorum yani nasıl hiç aramaz? Demek ki onun için hiçbir anlam ifade etmiyormuşum. Anılarımız sadece benim için değerliymiş."

-O zaman bize de değer vermiyor anlamı çıkar buradan Felix. 4 yıllık arkadaşlarına? Bu mantıklı değil.

-Arıyorum açmıyor, ulaşılmıyor diyor. Engelledi mi beni acaba?

-Abart biraz daha. Neden engellesin ki?

-Bilmiyorum ama bu durum hiç hoşuma gitmedi.

Yemeklerimiz gelince sessizlik oluştu. Ben acısını umursamadan direkt yemeye daldım. Minho ve Jisung birkaç fotoğraf çekip öyle başladı.

Sinirden hızlı hızlı yediğim için dudaklarım ve gözlerim yanıyordu, burnum akıyordu. Bitirdiğim gibi tekrar konuşmaya döndüm. "Bakın eğer beni 1 ay içinde aramazsa ona hayatının tribini yaşatacağım."

"Sevgili misiniz siz?"

Böyle bir soru beklemiyordum, şaşırdım. Rahat tavrım birden gitti ve düzgünce oturdum. "Ne?"

-Niçin trip atman gerektiğini soruyor sanırım.

-Siz atmayacak mısınız?

-Hmm yani arasa iyi olurdu ama aramaması da beni çok etkilemiyor. Bunun için trip atmam. Eğitime gitti sonuçta.

Minho tekrar "Sevgili misiniz?" deyince panikledim.

"Hayatım neden ikide bir bunu soruyorsun, çocuğu rahat bırak."

"Merak ediyorum, ikisi de arkadaşım." deyince Jisung ikna olmuştu, ikisi de bana döndü.

-Ee şey...

-Sevgili misiniz değil misiniz?

-Sevgili olduğumuz söylenemez...

Cevabımı duydukları gibi yemeklerine devam ettiler. Karınları doyunca kendi bakış açılarından tavsiyelere başladılar.

-Bence trip yapma. Triplik bir ilişkiniz yok.

-Bence yap. Ne olduğunuz belirsizse trip yapabilir. Hatta arkadaşlar arasında bile trip yapan var, neden olmasın?

Rainy Eyes | HyunlixWo Geschichten leben. Entdecke jetzt