𝟐𝟕

2K 231 247
                                    

"Evet çocuklar, burayı yazdınız mı? Sileceğim."

"Bir dur hoca ya!" diye isyan etti bir anda Changbin.

"Acele edin oğlum o zaman."

"Biz gayet hızlı yazıyoruz hocam siz beklemiyorsunuz." dedi Wooyoung.

Hala hocanın diğer sildiklerini yetiştirmeye çalışıyordu. Neyseki San yetişebiliyordu. Ondan bakıp geçiriyordu defterine.

İkisinin arası iyice ilerlemişti. Baya yakınlaşmışlardı. Her hafta mutlaka bir gün buluşuyorlardı. Wooyoung onu çok seviyordu. San da onu.

"Noldu?" dedi Minho Jisung'a fısıldayarak.

"Kalemim bozuldu." Yazı yazdığım için onlara bakamıyordum ama Jisung'un dudaklarını büktüğüne emindim.

"Ver ben yaparım. Asma o güzel suratını."

"Sen vermiştin ama bunu bana."

"Yine alırım güzelim. Yeterki sen üzülme."

En sonunda bakışlarımı onlara çevirdiğimde birbirlerine sıcak bir şekilde gülümsediklerini gördüm.

Gözüm aniden çaprazlarındaki hareketliliğe takılınca bakışlarımı o tarafa yönelttim. Sana ve Rosé'ye ilişti. Birbirlerinin dizlerine vurup çığlık atmamak için ağızlarını kapatıyorlardı. Evet nedeni Minho ve Jisung'tu.

"Bir kere öpüşün." diye fısıldadı Rosé. Ancak Minho sadece sert bir şekilde ikisine baktı. Saniyesiyle ciddi bir şekilde durdular. Minho bakışlarını çekince yine eski hallerine dönüp feels geçirmeye devam ettiler.

Bu sırada bende yazılanları kaçırmıştım.

"Changbin en son nerde kaldık?"

"Bilmiyorum ki oğlum. Hocaya yetişemiyorum. Görende zannedicek debut zamanı olan kpop grubu. Ne bu telaş?!"

Yaptığı benzetme istemsizce güldürmüştü beni.

•-°-•

Son derste bitince hemen kafeye gelmiştik. Jeongin ve Seungmin her birimize ve kendilerine içecek getirmişti. Hep beraber oturuyorduk.

"Sonunda mezun olucaz ya." dedi Seungmin.

"Evet. Lise hayatı beni bitirdi. Sıra bende." Changbin kaslı kollarını ortaya çıkarıp şov yaptı hepimize.

"İlk içkimizi ne zaman içicez?" dedi Jeongin.

"Hepimiz on sekiz olunca." diyip kolasını içmeye devam etti Minho. Ben Minho ve Changbin on sekiz olmuştuk ama diğerlerinin yaşı hala on yediydi. Biz bir yıl büyüktük ama buna rağmen aynı sınıflardaydık.

Bir süre oturup baya bi sohbet ettik. Çoğunlukla boş konuşmalardı aramızda geçenler ama. Yine de güzeldi. Sonlara doğru Wooyoung aramızdan ayrılmıştı. Babası acil bir iş için çağırmıştı onu. Bir süre sonra hepimiz dağılmıştık zaten.

•-°-•

Felix-Hyunjin
[WhatsApp Konuşması]

felix:
Hyunnn

hyunjin:
Lixxx

felix:
Napıyorsun

hyunjin:
Oturuyorum
Sen

felix:
Bende

hyunjin:
Antrenman yapmıyor musun

Taekwondo · HyunLixWhere stories live. Discover now