🎶 Sabrina Carpenter, Because I Liked A Boy
Kapı üç kez tıklatıldığında hızla yerimden kalkıp kapıyı açtım.
Karşıma bir kurye çıkmasını beklerken bir Bennett cadısının çıkması iki saniyelik bir şaşkınlık yaşattıktan sonra onu içeriye aldım.
"Bonnie. Herhalde beni özlemedin?"
Koltuklardan birine oturması için işaret ederken evime şöyle bir göz attı. Dudaklarında ufak bir tebessüm oluşurken nihayet koltuğa oturdu.
"Evin çok samimiymiş." dedi abajurlarıma bakarken.
"Teşekkürler. Bir şeyler içmek ister misin?" diye sordum birkaç adım atarken.
Bonnie başını iki yana sallayarak reddettiğinde ben de karşısındaki kanepeye oturdum.
Birkaç dakikadır süren sessizlik Bonnie'nin gözlerimle buluşması sonucu bozulmuştu.
"Nasıl gidiyor?" diye benim için beklenmedik bir soru sordu.
Hâliyle kaşlarımı hafif çatarak asıl niyetini tahmin etmeye çalıştım. Bir sonuca varamayacağımın farkına vardığımda yerimde kıpırdandım.
Bu soruya nasıl cevap verildiğini unuttuğumu hissediyordum. Sinir bozukluğundan dudaklarımın arasından bir kahkaha firar etti.
"Buraya cidden benim için gelmedin değil mi?" diyerek ses tonumla kendisini silkelemesini belirttim.
Bonnie dudaklarını burukça kıvırıp bıraktı ardından haklı olduğumu belirten bir ifade takındı.
"Mhm şimdi konuya girebilirsin." diyerek geriye yaslandım.
"Sürekli senden bir şeyler istenmesinden hoşlanmıyorsundur." dedi Bonnie.
"Ne oldu?"
Bonnie ufak bir tebessüm ettiğinde yüzüne anlamsızca bakıyordum.
"Ne oldu dedim." diye tekrarladım.
"Buraya senin için geldik, Haelyn." dediğinde kaşlarımı çattım.
Aynı zamanda kapı iki kez tıklatılmıştı. Yavaşça yerimden kalkıp kapıyı açtım.
Elena ve Caroline ellerinde iki poşet dolusu malzemeyle kapımın önündeydiler.
Arkamı dönüp Bonnie'yi kontrol ettim. Kafamı karıştırarak beni etkisiz hâle mi getirmeye çalışıyorlardı yoksa?
"Kızlar gecesi!" diye heyecanlanarak poşetin içinden cips çıkardı, Caroline.
Kaşlarımın şaşkınlıktan yukarıya kalkmasına engel olamamıştım.
"Affedersin?" diye hayretle Elena'ya baktım.
Elena buruk bir sevinçle gülümsedi ve şirin bir yüzle omuzlarını silkti.
"Bizi içeriye davet etmeyecek misin?" diye tatlı bir şekilde sordu, Elena.
YOU ARE READING
LİSYANTUS
Fanfiction"Başkalarıyla göremeyeceğimi bildiğin renkleri gösterdin bana." "Sen de başkasıyla konuşamayacağım gizli bir dil öğrettin." *** Lisyantus: Teşekkürün ve saygının sembolü olarak görülen bir çiçektir. *** 1#klausmikaelson - 17.08.2023 1#elijahmikaels...