sahne elli dokuz. kraliyet ailesi

163 19 11
                                    

🎶 Never Let Me Go, Florence + The Machine

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎶 Never Let Me Go, Florence + The Machine

"Evet, dantelli olan daha iyi." telefonu diğer elime alıp kanepenin başında tuttum.

"Bunu Çeyiz Kızları Festivali'nde giyeceğim." Hayley elbiseyi askısına asıp dolabın kapağını açtı.

"Şey... Elbisenin omuzları yok bu yüzden doğum izini saklayalım." Hayley omzunun üzerinden dönüp beni başıyla onayladı.

"Merak etme, Cami ile takılacağım bizi fark etmezler bile." dudaklarımı içeri kıvırdım.

"Evet ama, arkadaşın Camille'i biraz araştırdım ve Marcel'in onunla ilgilendiğini öğrendim. Yani..."

"Endişelenme başımın çaresine bakabilirim." dudağımda küçük bir tebessüm kıvrıldı.

"Tamam zaten festival birkaç gün sonra evham yapmaya gerek yok." Hayley başıyla beni onayladığında kapı çaldı.

"Kapı çalıyor." ikimizde aynı anda söylemiştik. "Tuhaf." diye mırıldandım.

"Kapatıyorum Haelyn sonra görüşürüz."

Onu başımla onaylayarak, "Hoşça kal." kırmızı butona bastım.

Koltuktan ayağa kalkıp çıkış kapılarına yürüdüm. Kapıyı açtığımda karşımda Marcel'i buldum.

"Merhaba, ben Marcel." gülümserken gözleri kısılıyordu.

"Merhaba." bu evde olduğumu nereden biliyordu? Klaus'un bu ziyaretten haberi var mıydı? Bla, bla, bla.

"Ben kabalık mı ettim?" ellerini kavuşturdu. "Üzgünüm amacım eski evimi ziyaret etmekti ama sizin yaşadığınızı bilseydim daha erken gelirdim tabii."

"Sorun değil ama biraz meşgulüm bu yüzden..." rica ifademi yüzüme serptim.

"Elbette, elbette ama densizliğimin affedilmesi için küçük bir yemeğe ne dersiniz?" yutkundum.

"Gerek yok affedildiniz."

"Üzgünüm, baştan alayım bu ev ailemden kalma olduğundan benim için ayrı bir yeri vardır. Yani aklınızda densiz biri gibi kalmak istemem, ısrarımı mazur görün."

Sitemkar bir nefes alsam da gülümseyerek kamufle ettim.

"Anlıyorum." yutkundum.

"Cuma akşamına ne dersiniz?" flörtözdü ama o anlamda ilgilenmediği belliydi etkileyici görünüşünü onu reddetmemem için kullanmaya çalışıyordu.

Aklından geçeni bilmek istiyordum.

"Hayır, bir ilişkim var." Marcel benden aldığı cevapla birlikte kafasını eğdi ve ellerini beline yerleştirdi.

Kafasını aşağı yukarı sallayıp dişleriyle gülümseyen bir ifadeyle yüzüme baktı.

"Tamam. Kabahatımı mazur görün lütfen." avuçlarını birbirine yapıştırdı. "İyi günleriniz olsun."

LİSYANTUSWhere stories live. Discover now